Bir Rüyam Var! Dünya İnsan Hakları Günü'nde Davası Uğruna Hayatından Olan Martin Luther King Jr.'ın Öyküsü

'Bir insanın uğruna öleceği bir şeyi yoksa, yaşamaya da hakkı yoktur.'

Martin Luther King Jr.

Aşağıdaki galeri Cemal Tunçdemir'in (www.amerikabulteni.com) sitesindeki yazısından hazırlanmıştır.

1. Martin Luther King Jr, 15 Ocak 1929’da Atlanta’nın Sweet Auburn mahallesinde doğdu.

2. Baba Martin Luther King, çevrede etkili söylemleriyle tanınan bir vaizdi. Kendisi de onun yolundan gitti.

3. King Jr, Morehouse College’da sosyoloji, Pennsylvania Chester’da ilahiyat eğitimi aldı. Boston’da ‘sistematik teoloji’ doktorası yaptı.

4. 1953 yılında ise Alabama Montgomery’de onu ulusal bir figüre dönüştürecek olayları yaşamaya başlayacağı Dexter Sokağı kilisesine vaiz oldu.

5. Rosa Parks olayından sonra kurduğu siyah kiliseler birliğiyle, ünlü Hintli lider Mahatma Gandhi’den aldığı ilhamla sivil itaatsizlik eylemleri gerçekleştirmeye başladı.

Merak edenler için Rosa Parks olayı.

6. Eylemler kısa sürede güney eyaletlerini aşıp tüm ülkeye yayıldı.

7. 60’lı yılların ilk yarısı boyunca öncülük ettiği sivil haklar hareketinin eylemleri sonucunda,

8. 1964 yılında Sivil Haklar Yasası ve 1965 yılında siyahlara da oy hakkı veren yasa kabul edildi.

9. Bu yoğun dönemin en önemli olayıysa 28 Ağustos 1963 günü, Kongre önünde yaklaşık yarım milyon kişinin toplandığı yürüyüştü.

10. Yürüyüş Amerikan tarihinin o güne kadarki en büyük kitlesel gösterisiydi.

11. Güne asıl damgasını vuran şey ise, King Jr’ın yaptığı “I Have a Dream (Bir rüyam var)” adlı konuşmaydı.

12. Aynı yıl, hapis yattığı Birmingham hapishanesinden kendisini eleştiren din adamlarına yazdığı,

13. ‘The Letter from Birmingham Jail’ başlıklı mektup da, sivil haklar hareketinin ana metinlerinden birine dönüştü.

14. Böylelikle, 14 Ekim 1964’te henüz 35 yaşındayken, bugüne kadar ödüle layık görülen en genç insan olarak Nobel Barış Ödülü aldı.

15. 1965 yılına gelindiğindeyse King’in şiddetsiz direniş stratejisi yara aldı.

16. Alabama’nın Selma şehrinden başkent Montgomery’e oy hakkı için yürüyen gruplarla polis arasında arbedeler yaşandı. Bir gösterici öldü.

17. Martin Luther King Jr’ın Amerikan medyasında en büyük eleştirilere maruz kalması da bu olaydan sonra oldu:

Vietnam Savaşı’na muhalefetini öldürülmeden tam 1 yıl önce 4 Nisan 1967 yılında yaptığı konuşmasında sert ifadelerle ortaya koyunca, başta Time ve Washington Post olmak üzere birçok medya organının çok set eleştirilerine maruz kaldı. İhanetle suçlandı.

18. Olayların akabinde, 3 Nisan 1968 gecesi, Memphis’te bir kilisede toplanan 2 bin kişiye dramatik ve coşkulu bir konuşma yaptı:

“Bundan sonra bana ne olacağı önemli değil. Herkes gibi ben de uzun yaşamak isterim. Ancak şu anda bununla ilgilenmiyorum. Sadece Tanrı’nın isteğine uymak istiyorum. Bu gece çok huzurluyum ve hiçbir şeyden endişe etmiyorum. Hiçbir insandan korkmuyorum.'

19. Ancak ertesi gün akşam saatlerinde, Memphis’te kaldığı Lorraine motelin balkonuna hava almak için çıktığı sırada dürbünlü bir tüfekle atılan tek kurşunla yere yığıldı.

Not: Otel artık bir müzedir.

20. Ve yardımcısı vaiz Jesse Jackson’ın dizlerinde 50 dakika sonra hayatını kaybetti.

21. Martin Luther King’in ölümü ülke çapında büyük şiddet olaylarına yol açtı. 60 şehirde çıkan isyanlarda 46 kişi öldü.

22. Aynı akşam İndianapolis’te seçim kampanyası için bulunan başkan adayı Robert Kennedy, şehrin zenci mahallerine giderek halkı yatıştırmaya çalıştı:

“Size çok acıklı bir haberim var; Martin Luther King bu akşam öldürüldü. Eğer böyle bir insafsızlık karşısında içinizde doğan nefret ve kızgınlıkla bütün beyazları suçlamaya kalkışırsanız, hatırlayın ki ben de aynı tür duygularla doluyum. Benim de ağabeyim öldürüldü. Hem de bir beyaz tarafından.” 

Not: Robert Kennedy de, King’den dört ay sonra, 5 Haziran 1968’de Los Angeles’ta öldürüldü.

23. 70 metreden tek kurşunla King’i öldürdüğü ileri sürülen ve basit bir hırsız olduğu açıklanan James Earl Ray, 2 ay sonra sahte Kanada pasaportuyla İngiltere’ye girerken yakalandı.

Tennessee’ye getirilen Ray, 99 yıl hapse mahkum edildi. 1998 yılında hapiste ölen Ray, ilk yakalandığında olayı yaptığını kabul etti ancak daha sonra ölünceye kadar cinayeti işlemediğini savundu. Ateş edilen motel odasında Ray’e ait hiçbir parmak izinin bulunmaması, komplo teorilerine neden oldu. Cinayet nedeni ise hiçbir zaman aydınlatılamadı.

24. Öldürülmesinden 16 yıl sonra, Başkan Ronald Reagan; her Ocak ayının 3. Pazartesi gününü Martin Luther King Jr Day adıyla resmi tatil ilan etti.

Not: King, Hz İsa(Christmas), George Wahington(President’s Day), ve Cristopher Columbus(Columbus Day)’la beraber doğum günü ABD’de resmi tatil olan 4 kişiden biri oldu.

25. King'in tarihe geçen “I Have a Dream (Bir rüyam var)” adlı konuşması:

Bir Rüyam Var!

Bir rüyam var. Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kuruluşunda ifade edilen şu sözü gerçek anlamıyla yaşayacak: Bütün insanlar eşit yaratılmıştır.

Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.

Bir rüyam var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.

Bir rüyam var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.

Bugün bir rüyam var benim.

Bir rüyam var. Gün gelecek, Alabama eyaleti, valisinin ağzından hep ‘müdahale edeceğiz’ veya ‘yasaktır’ gibi sözler dökülen o eyalet bile, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek.

Bugün bir rüyam var benim.

Bir rüyam var. Gün gelecek, bütün vadiler yükselip bütün tepeler ve dağlar alçalacak, engebeli yerler düzlük yapılıp, girintilerle çıkıntılar düzleşecek ve tanrının şanı yeryüzüne inecek, bütün canlar hep birlikte görecek onu.

Bizim umudumuzdur bu. Güneye dönüşümde içimde taşıyacağım inançtır. İşte bu inanç sayesinde umutsuzluk dağını yontup bir umut anıtı yaratacağız. Ulusumuzu saran ahenksiz bağırtıları, bu inanç sayesinde güzel bir kardeşlik senfonisine dönüştüreceğiz. Bu inanç sayesinde birgün özgür olacağımızı bilerek hep beraber çalışacak, hep beraber dua edecek, hep beraber mücadele edecek, hep beraber hapse düşecek, özgürlük için hep beraber ayağa kalkacağız.

Ve eğer büyük bir ulus olacaksa Amerika, bunun gerçekleşmesi şarttır. Öyleyse New Hampshire’in dev tepelerinden yankılansın özgürlük. New York’un ulu dağlarından özgürlük yankılansın… Her bir dağın yamacından yankılansın özgürlük.

Özgürlüğün yankılanmasını sağladığımızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve kentten özgürlüğün yankısını duyduğumuzda, o gün yakın demektir ve o gün tanrının bütün kulları, siyahlar ve beyazlar, Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Budistler el ele tutuşup eski bir zenci ilahîsini söyleyecekler:

Sonunda özgürüz! Sonunda özgürüz!

Şükürler olsun tanrım!

Sonunda hepimiz özgürüz!

Popüler İçerikler

Mike Tyson Kaybetti: Tarihi Mike Tyson - Jake Paul Maçında Neler Oldu?
Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı