Bir Öğretmenden Hayat Dersi! Final Sınavında Öğrencilerine Değil, Kendine Sorular Soran Prof. Dr. Burcu Demirel

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Burcu Demirel, Muhasebe Uygulamaları dersi final sınavında 120 öğrenciyi şaşırttı. Öğrencilere hayata dair öğütlerle başlayan sınav kağıdının sonunda, profesörün kendine sorduğu 5 soru yer aldı. Sınava katılan, kağıdı okuyan tüm öğrenciler geçer not aldı.

DHA'da yer alan habere göre, AÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Burcu Demirel, Muhasebe Uygulamaları dersi final sınavında bu kez öğrencilere değil, kendine sorular sordu.

Bir mektup niteliğindeki 'Ayrılmanın gökteki yıldızlar kadar çeşidi vardır dememiş miydi Shakespeare' cümlesiyle başlayan sınav kağıdında yer alan 'Yuvadan uçma vaktiniz artık. Somun ekmek ve makarnaya, menemenden bozma çakma yemeklere, sabahlamalara, kankalara, kaprislerimizi çekmelere, kırık dökük mobilyalı evlere, derste uyumalara, dersi kaynatmalara, haftalık değişen aşklara, bilmem daha neler nelere veda vakti' cümlelerini okuyan öğrencilerden kimi gözyaşlarını tutamadı, kimi hocasına sarılıp öptü.

Prof.Dr. Burcu Demirel, sınav kağıdında kendine sorduğu 5 sorudan önce öğrencilerine şöyle seslendi:

'Hayat kendiliğinden ne iyidir ne de kötü. Ona iyiliği ve kötülüğü katan bizleriz. İyi olsun yollarınız, umut dolsun düşleriniz, hayal kurup uğruna adanan ömürleriniz olsun. Kendini tavaf edenlerden, istifleyip biriktirenlerden değil, nice canda can olan, vatan aşkıyla yanan, üretmeye, hayal etmeye can atan, umutsuzluğa düştüğünde dönüp mucizevi yaradılışına bakıp ilham alan, atasının izinde yoğrulan, onurlu, vicdanlı, üretken yiğit kadınlar ve yiğit erkekler olan kuzularımızsınız siz benim. Sevdamızsınız, gözümüzdeki yaşsınız gidişinizle. Bize yaşamayı, bir amaca, bir hayale bağlanmanın önemini ömür geçtikten sonra öğretiyorlar. Unutmayın ki bir amaca bağlanmayan, bir hayal ile yanıp tutuşmayan ruh, yolunu kaybeder. Amaçsız, hayalsiz, aşksız kalmasın o güzel yürekleriniz. Bir deli hocamız vardı dersiniz. Bu satırlar kalsın benden size bir hatıra. Alın götürün yanınızda. Ama bilin ki delilik, Montaigne'nin dediği gibi özgür bir kafanın yiğitçe çıkışları, yüce ve görülmedik bir erdemin ortaya attıklarıyla çok yakın kapı komşusudur. Deli olarak nitelendirilenlerden olmanız dileğiyle.'

Prof.Dr. Demirel, kendine ise şu soruları yöneltti:

  • Kendime soru 1: Sana emanet edilen bu gençlere ne kattın? 

  • Kendime soru 2: Onlara hayatın bir sınav kağıdından, bir test yaprağından ibaret olmadığını aktarabildin mi? 

  • Kendime soru 3: Onlarda birazcık bile olsa, toplumsal olaylara, ihtiyaç duyanlara karşı; gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz, kısacası nefes alabildiğimiz için bile sorumluluk hissetmemiz gerektiği konusunda farkındalık uyandırabildin mi? 

  • Kendime soru 4: Onlara şarjı bitmeyen kitaplarımıza sevdalanmaları yolunda küçücük bile olsa aşk duydurabildin mi?

  • Kendime soru 5: Onlara hoşgörüyü, vicdanlı olmayı, gülümsemeyi, memleket sevdasını, istiflemeden paylaşarak yaşamayı hatırlatabildin mi? Açık olsun yollarınız, aşk ile dolsun ruhlarınız. Sizi seviyorum.'

"Bir ablanın kardeşine mektup yazması gibi mektup yazmak istedim"

Prof. Dr. Burcu Demirel, final sınavında neden böyle bir şey yaptığını anlatırken gülümseyerek, 'Uzun yıllardır öğretim üyesi olarak nice sınav yaptım. Çocuklara bir sürü soru sordum. Biz sınavları hep karşı tarafa yapıyoruz. Anlatıyoruz. Dikte ediyoruz sınıf içinde. Sonra bunu ne kadar iyi dikte etmişiz diye bunun kontrolünü sağlamak için sınav yapıyoruz. Daha sonra da puanlayıp çocuklara geçtin, kaldın diyoruz. O gün tamamen plansız olarak düşündüm ki, bu ders artık bitti ve öğrenciler mezun olacak. Acaba bu sınavı kendime yönelik yapsam onların huzurunda. Kendime soru sormak istedim. Ben, bana emanet edilmiş bu gençlere ne kattım, ne verdim, hangi değerleri öğretebildim. Hiçbir plan yapmadan sınav öncesinde yarım saat içerisinde bir ablanın kardeşine mektup yazması gibi mektup yazmak istedim. Arkasından da kendine sorular yönelttim' diye konuştu.

'Hepsinin suratı asıktı"

Daha önce öğrencilerine son sınavın biraz ağır olacağını söylediğini belirten Prof.Dr. Demirel, 'Bu nedenle sınava gelen herkesin yüzü asıktı. 120 öğrenci katılmıştı. Dağıtılan kağıtları okumaya başladıklarında kız öğrencilerin gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Okuyan gelip bana sarıldı. Çok güzel anı olarak kaldı' dedi.

"Artık bizi bekleyen bambaşka bir hayata hazırladı aslında bu sınavla"

İşletme Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Seren Kaplan final sınavında yaşadıklarını, şöyle anlattı:

'Kağıdı alınca çok şaşırdım. Hocamız gerçekten bizi hayata hazırlamıştı yıllar içinde. O sınav kağıdında 4 yılın birikmişliğini bize yansıttı. Bizi bir yandan mutlu etti bir yandan hüzünlendirdi. Artık bizi bekleyen bambaşka bir hayata hazırladı aslında bu sınavla. Kendine sorduğu soruların cevaplarını da bizimle paylaştı o yazdığı satırlarla. Bizim bu cevaplarla yola devam etmemiz gerektiğini de gösterdi bir anlamda.'

Demirel'e öğrencileri sosyal medyadan da teşekkür mesajları gönderdi

Demirel'in alışılagelmişin dışında yaptığı bu sınav sonrası sosyal medyadan bir çok yorumun gelmesine neden oldu...

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Popüler İçerikler

Kendisini ‘Cinsel Terapist’ Olarak Tanıtan Buse Aydın’ın Yetkisi Yokmuş!
Tiryakinim’i Bayhan'dan Daha İyi Söyleyebileceğine Kanaat Getiren Yeliz Yeşilmen Performansıyla Topa Tutuldu
Volkan Demirel ve Zeynep Demirel'in 13 Yıllık Evliliğine Nazar Değdi: Boşanıyorlar mı?
YORUMLAR
15.06.2018

bu nasıl bir yaklaşımdır hayran kaldım. yüzünden ve dilinden nefret değil sevgi akan hocalarımız hep var olsun.

15.06.2018

Çok geniş bir vizyon bu. Hayattaki tek vizyonu akademik makale ezberlemek ve bunları aktarmak olan bazı sığ görüşlü hocalar yüzünden başarıyı çok para kazanmakla özdeşleştirir olduk. Esas başarının yaptığımız her işin, ders çalışmak ve bir konuda uzmanlaşmak dahil bunu ne amaçla yaptığımızla ölçüldüğünü unuttuk. Kişi yaptığı işi yüksek bir hedef uğruna yapmalı. Yüksek bir iş pozisyonuna sahip olmak için, çok para kazanmak için sınav kağıdı ezberlemek başarı değil bireysel çıkar arzusudur, hırstır, egoist azimdir. Ancak yüksek bir hedef uğruna yapılan bir iş, bir buluş, bir yenilik başarı kabul edilip takdir edilebilir. Hocamızı takdir ediyorum.

Pasif Kullanıcı
15.06.2018

Bazı öğretmenlere 'hocam' değil de 'anne-baba' demek gelir ya içinizden. Umarım hep öylelerine rastlarsınız.

TÜM YORUMLARI OKU (23)