Erdoğan, bir öğrencinin öğrenim kredisi borçlarıyla ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:
'Ben sana Erdoğan cevabı mı vereyim, İnce cevabı mı vereyim veya diğerleri gibi mi cevap vereyim? Eğer 'Erdoğan cevabı verin' derseniz, ben size en doğrusunu konuşurum. Burs karşılıksız. Biliyorsunuz kredi, belli devlet imkanlarının gençlerimiz için üniversiteyi bitirdikten sonra onlara yeni bir süreç açabilmek için temin edilmiş bir yöntemdir. Üniversiteni bitirdin, iş bulana kadar ödeme var mı, yok. İş bulduktan sonra faizsiz, çok düşük taksitlerle o krediyi ödemeye başlar ama o, onun için aynı zamanda iş bulma garantisidir. Bu devlet de olabilir, özel sektör de olabilir. Diğer adaylar, Allah selamet versin, biz diyor sileriz. Biz 'dürüst olalım' diyoruz. Yapamayacağımız bir şeyin sözünü vermeyelim.'
Ben şeye takıldım "benim mekanım" ifadesine. Cumhurbaşkanı olarak külliye şu an teknik olarak kendisinin ama seçimde olur da yeni bir cumhurbaşkanı seçilirse "mekan" elden gidecek. Ayrıca halkın vergisiyle yapılan bir yapıya "benim mekan" demek ne kadar doğru?
Soruyu dinlerken ben bile kasıldım, kayıt olmasa seçim olmasa RTE kızı azarlayabilirdi yine iyi sabretmiş, aynı cümleyi beş kez tekrarladı soruyu sormayı beceremedi. Etraftakiler de şakşakçı, RTE bir şey dese de alkışlasak diye tetikteler. Bu arada garibanın vergisiyle yapılan bir yere benim mekan demek ne kadar etik..?
külliyeyi "milletin sarayı" olarak duyurmuştun reis. hayırdır? şimdi senin şahsi mekanın mı oldu? ne demek kendi mekanımda?