Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan geçişlerine izin verilmeyen cenazeler için ailelerin başlattığı nöbette yer alan anne Ayşe Aygün, “Bir oğlum asker, bir oğlum polis ve bir oğlum da IŞİD’e karşı savaşta şehit. Asker oğlum Tokat’ta. Polis olan Van’da. Kardeşi kardeşe vurduruyorlar. Oğlumun cenazesini vermiyorlar. Cenazelerimize eziyet ediyorlar' diyor.
Salih Aygün’ün ailesinin durumu Türkiye gerçekliğini de gözler önüne seriyor. 10 erkek kardeşin 9’unun askerlik yaptığı ailede, çocuklardan biri şu an Tokat’ta asker, biri Van’da polis, 18 yaşındaki Salih Aygün ise IŞİD’le savaşta yaşamını yitirdi.
Suriye'nin Kobani kentinde İŞID ile girdikleri çatışmada öldürülen 23 YPG'li arasında bulunan Salih Aygün'ün cenazesinin, Kobani'den Türkiye'ye getirilmesi için ailesi Suruç İlçesi'nde Suriye sınırında bekliyor.
Aygün kardeşlerden, Gaziantep'te oto galerisi bulunan Semih Aygün, 10 kardeş olduklarını bir kardeşlerinin Van'da polis, bir kardeşlerinin asker olduğunu, kardeşleri Salih Aygün'ün ise Kobani'de hayatını kaybettiğini söyledi.
Kardeşi Salih'in cenazesinin kendilerine bir an önce verilmesi gerektiğini belirten ağabey Aygün şöyle dedi:
'11 gündür kardeşim orada ölmüş durumda ancak cenazemizi alamıyoruz. Kardeşlerimden biri polis, biri de asker. Söyleyecek kelime bulamıyorum. Çözümü bulamıyorum. Cenazemiz 2 kilometre ilerde, bize acı çektiriyorlar. 11 gündür kardeşlerimizle birlikte buradayız, eziyet çekiyoruz.'
Savaş değil, barışın taraftarı olduklarını ifade eden Semih Aygün, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Biz barış istiyoruz. Biz savaş taraftarı değiliz. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız buna çözüm bulsunlar. Öldürülmekle Kürt halkı bitirilemez. Polis olan kardeşim Van'da, halkı için halkın güvenliği için polislik görevini yapıyor. Bütün kardeşlerim askerliğini bitirdi. Bu vatana hizmet ettik. Biri de kendi halkı ve coğrafyası için, kendi kültürü için Kobani'de şehit düştü. Biz bu ülkenin aslında bir gerçeğiyiz. Kardeşim insanlık düşmanı DAİŞ'e karşı Rojava'da savaşırken şehit oldu. 11 gündür, şehit olmuş cenazelerimiz üzerinden siyaset yapılıyor ve cenazelerimiz bize verilmiyor.'
- Ömer Şulul / DHA ve DİHA