Gençlerin kanını emmek için bekliyorlar!
Gençlerin kanını emmek için bekliyorlar!
Yoksa zaten asgari ücretin altında çalışabilecekler bir sürü iş mevcut fakat neden yıllarca üniversite okuyup üç kuruşa boyun eğsin bu gençler? Gençleri sorgulamak yerine işverenlerin bu gençler için uygun gördükleri ücretleri sorgulayabilseler keşke. Aranızda belki bazılarınız 'Kim üniversite mezununu asgari ücretin altında bir maaşla çalıştırır?' sorusunu sorabilir. Buna inanmayabilirsiniz fakat ne yazık ki bu gerçek. Çalışmak zorunda olan insanların varlığından yararlanmak için sırada bekliyorlar. Üniversiteden yeni mezun olan insanların kanını emmek için yamyam gibi bekleyen işverenler var. İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılar bu yamyamların önünü açmış durumda.
Bu paylaşım hem insanları sinirlendirdi hem de üzdü. Üzdü çünkü gençlerimizin mücadele etmek zorunda olduğu durumlar her geçen gün artıyor. Önceleri iş bulmak zorken şimdi de çok düşük ücretlere köle gibi çalıştırılmak isteniyorlar.
18 yıldır bunun için uğraşmıyorlar mıydı? Her yere üniversite açmalarının sebebi de buydu. Maksat patronlara asgari ücretin bile altında çaresizlik içinde çalışmak zorunda bırakılan bir beyaz yakalı köle sınıfı hediye etmekti; gördüğümüz kadarıyla başarılı olmuşlar da. Akp'nin sonunu kendi ürünü olan diplomalı işsizler getirecek.
Mimarlık ve diş hekimliği gibi bölümlerin okurken kendine has masrafları zaten aylık 400-500 lira. İnsanlar bu bölümleri bu masraflara rağmen mezun olunca daha iyi bir iş hayatım olsun, yaşam standartım yükselsin diye katlanıyor. Barınma, yemek, yol derken hele İstanbul gibi büyükşehirlerde insanların okurken aylık masrafları 1750'yi buluyor zaten. Bu nasıl saçmalık nasıl insan kullanma. Azıcık yüzünüz kızarsın.
İnsanların iş beğenmediği yönünde fikir bile diyemeceğim bir saçmalık ile karşınıza gelenler emek ve fedakarlığın ne demek olduğunu bilmeyen hanzo tiplerdir. İlkokul 5'ten terk, adını soyadını bile yazmaktan aciz, imza atmasını beceremeyen şeyler ne anlayacak gece gündüz ders çalışan bir gencin yaşadığı hayal kırıklığını?