Bir Mimar Sinan Dehası Daha: Üzerine Kuş Konmadığı İddia Edilen Şemsi Ahmet Paşa Camii

Uzun uzadıya Mimar Sinan ve dehasından söz etmeye gerek yok sanırım. Bu, Koca Sinan eseri, külliye ve caminin ise bir bakıma efsanevi hikayesi başka... Hikayenin doğruluğu bilinmez ama birinin hakkında böyle hikayeler çıkıyorsa, o, zaten çok büyük biridir; öyle değil mi?

Kaynak: İslam Ansiklopedisi

Cami, medrese ve türbeden oluşan Şemsi Paşa Külliyesi'nin kurucusu eski Şam Beylerbeyi Vezir Şemsi Ahmet Paşa'dır. Koca Sinan'ın 1580'de yaptığı külliye 1894'teki depremde zarar görür.

Ertesi yıl tamir edilen ancak Cumhuriyet dönemine harabe olarak ulaşan, birçok yeri eksik, medresesi hayvan barınağı olarak kullanılan külliyenin restorasyonunu ise bizzat Atatürk emreder.

Ve külliye günümüze kadar gelir. Gelelim şimdi hikayemize...

Bir gün Sokullu ile Şemsi Paşa'nın sohbetinde laf 1572'de Sokullu'nun adına yapılan külliyeye gelir. Şemsi Paşa şöyle der: Koca Sinan'a cami yaptırdın, ama bak kuşlar üstüne pisliyor.

Bunun üzerine ise Sokullu, gökyüzüne açık olan her mekandan kuşlar nasibini alır diye cevap verir.

Gel zaman git zaman Şemsi Paşa da adına yaraşır bir cami yaptırmak ister ve diğer taraftan Sokullu'ya söyledikleri de hatırındadır. Tükürdüğünü yalamak istemez ve...

Koca Sinan'ın kapısını çalar. Ondan üzerine kuş konmayacak bir cami yapıp yapamayacağını sorar. Mimar Sinan süre ister Paşa'dan ve bu arada hem düşünür hem de İstanbul'u gezer ve 1 hafta sonra Paşa'ya olumlu yanıt verir.

Mimar Sinan, Üsküdar'da öyle bir yer bulur ki burası İstanbul Boğazı'nın Marmara'ya açıldığı bir nokta olup karşısında Galata Köprüsü ve Haliç uzanır.

Yani bu nokta, üç denize bakan ve bunların rüzgârlarını alan yerdedir. Ayrıca gerek Boğaz gerekse Haliç akıntısı neredeyse 4 mevsim bu noktayı döver ve dolayısıyla cami sürekli bir titreşim halinde olur.

Ve halkın Kuşkonmaz Camii de dediği Şemsi Ahmet Paşa Camii'nin yeri belli olur. Ancak talihe bakın ki ne cami bittiğinde ne Sokullu ne de Şemsi Paşa hayattadır.

Caminin bitişini göremez belki Şemsi Paşa ama külliyenin kuzey doğu tarafının deniz ile birleştiği yere defnedilir ve Koca Sinan bir de türbe yapar Paşa'ya.

Bu arada külliyenin tarihi de enteresandır. Mimar Sinan'ın notlarından anlaşıldığı üzere medrese bir süre tekke olarak kullanılır. Bunun yanında Balkan Savaşları sırasında...

Medresede göçmenler barınır. Atatürk'ün emriyle yapılan onarımı 1943'te bittikten 10 yıl sonra ise burası bir halk kütüphanesine dönüştürülür.

Haziresindeki mezarların genellikle 18. yy'dan kalma olduğu bu yapının içindeki cami her ne kadar asimetrik olsa da ahengi bozmaz ve ayrıca bu, Mimar Sinan'ın yapmış olduğu en küçük cami olur.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Sistematik Bir Şekilde Etrafındaki Ağaçlar Kesilerek Betonlaştırılan 11 Tarihi Yapı
Bir Rönesans Şairinin Fatih Sultan Mehmet Hakkında Beş Bin Dizelik Şiir Yazdığını Biliyor muydunuz?
Osmanlı Devleti'nde Hangi Padişah Kimi Katletmişti?
Aslanı ile Gezen Amerika'yı Vergiye Bağlayan Kaptan-ı Derya: Cezayirli Gazi Hasan Paşa
Patrona Halil İsyanı'nda Öldürülen Damat İbrahim Paşa'nın Halit Akçatepe'nin Dedesi Olduğunu Biliyor muydunuz?

Popüler İçerikler

Tiryakinim’i Bayhan'dan Daha İyi Söyleyebileceğine Kanaat Getiren Yeliz Yeşilmen Performansıyla Topa Tutuldu
Nasip Olur mu Be? İstanbul Boğazı'nda "Seni Yerler" Dinleyen Adam Yalı Balkonunda Sezen Aksu'yla Karşılaştı!
Dev Derbi Fenerbahçe'nin! Sarı-Lacivertliler Galatasaray'ı Deplasmanda 1-0 Mağlup Etti