Hepiniz, hesap geldiği zaman adisyonu bir inceleyelim de yemediğimiz, içmediğimiz şeyi yazmış olmasınlar diye düşünmüşsünüzdür. Bir de adisyonda yalan yanlış bilgi olmamasına rağmen, hiç ummadığımız hesaplar ödemişliğimiz var. Hiç unutmuyorum 2014 senesinde bir bardak çaya 12 lira vermiştim. Hâlâ içimde acısı. İşte bu acıları yaşamayalım diye, yüklü hesap ödeyeceğimiz mekânı önceden tespit etmek için dikkat etmemiz gereken şeyler var.
Bisiklet üstüne binip gezmek içindir. Mekânda bisiklet görüyorsanız bilin ki her ürünün fiyatına en az 3 tl eklenmiştir.
Cam şişe sağlıktır, hayattır falan tamam ama suyu neden 8 liraya satıyorsunuz kardeşim?
İşte şimdi yandınız. Garsona yemeklerin fiyatını sormaya da çekinirsiniz. Gelecek hesabı düşünmekten yediğiniz yemeğin tadını bile anlayamazsınız.
Sırtımız belimiz ağrıya ağrıya oturduğumuz çay ocağı taburelerini düşünün. Çay 1 liraya satılır. Bu yüzden kimse duruma isyan etmez ama oturduğunuz koltuk hem çok rahat hem çok yumuşaksa bunun bir bedeli vardır ve siz de bu bedeli kasada fazlasıyla ödersiniz.
Komodin dediğin yatak odasında olur. Bir mekan ne kadar garip eşyayla doluysa, orası o kadar pahalıdır. Kardeşim duvarında ütü olan mekan var bu ülkede ya!
Çayın yanında kurabiye varsa, kahvenin yanında gelen suyun içinde değişik çiçekler, ne olduğunu bilmediğiniz otlar varsa geçmiş olsun.
Efendim bu biber sosumuzu şefimiz bizzat Tayland'a gidip almıştır. Bu yüzden kusura bakmazsanız hesaba 50 lira ekliyoruz.
La tella bella cona restaurante?! Adını söyleyemediğiniz yerlerden uzak durun. Kurban olayım Dürümcü Mahmut abinin dükkanına.
Tuzluk, karabiberlik falan neyimize yetmiyorsa bir de başımıza bu değirmenler çıktı.
Bu herkesin bildiği ama dile getirmediği bir kuraldır. Restoran, mağaza fark etmez. Bir mekan bomboşsa, pahalıdır.
Ağlayan pasta, çikolata şelalesi, yan gelip yatan bonfile, sağ gösterip sol vuran tavuk but. Bunları duyunca da hiç düşünmeden kaçın.
Eğer garson siz çağırmadan yanınıza gelmiyorsa, sürekli gülümsüyorsa, ortalıkta 'abime bi kuru pilav çeeekk!' diye bağıran insanlarsa yoksa, bu da mutlaka menüdeki fiyatlara yansır.
Şimdi baktığınızda kahvenin üstüne sanat eseri işleyen insan var. Bu emeğinde bir karşılığı olmalı diye düşünüyorlar demek ki.
İşte bu en tehlikeli şeylerden biri. Köyde sobaya atıp tüm evi ısıttığımız kütükler evet kütükler, mekanlarda dekor olarak kullanılıyorsa, görür görmez çıkın ordan.
Eğer tabak büyükçe, yemeğin boyutu küçülüyorsa, bilin ki maaşın üçte birini cebinizden alacaklar. Kaçın!
Garsonun elinde beyaz kumaş eldiven, kolunda da mekanın armasının olduğu bir havlu varsa bil ki seni sikicek geride de delil bırakmayacak demektir ^-^
Kokoreççi neyine yetmiyor arkadaş. Bi de seyyar nohut pilav mis misss :)
ablacım senin o kütük dediğin masalardan üretip satıyoruz. organik ceviz ağaçlarının kesilip cnc ile işlenmesi ve nerdeyse bir masa için tecrübeli bir işçinin 2 hafta harcaması gerekiyor :) ve haliyle pahalı oluyor(en son sattığım ceviz masa 6300Tl idi) bu yüzden genelde lüks mekanlar tercih ediyor