Bazı kutsalları kazıdığımızda altından neler çıkacağını hiçbir zaman bilemeyiz. Sadece bizim ülkemizde değil dünyanın her yerinde toplumların kutsalları varoluşlarıyla bütünleşiyor. Kutsallar hayatımızın merkezine oturuyor. Bireysel ve toplumsal olarak hayatımıza şekil veriyor. Bazen bu kutsallara düşünsel kazılar yaptığımızda ise bizi şaşırtan gerçeklerle yüzleşebiliyoruz.
90larda Nihat Genç'in Leman Dergisi'nde kaleme aldığı bir hikaye bize kutsallarımızı sorgulatabilir.
Daha sonra Memleket Hikayeleri adlı kitabında da yer alan bu hikaye:
Şeyh Mansuryan Efendi'nin hikayesi.
2 ayaklı eşekklere tonla para kaptıranlar var.
Çocukluğumdan duyduğum hikayenin haber değeri?