“Bir Kitap Okudum Hayatım Değişti!” Demek İstiyorsanız Mutlaka Okumanız Gereken 11 Kitap

Bazen bir kitap okursunuz ve hayatınız değişir. Dünyaya yeni bir gözle bakmaya başlarsınız. İşte o kitaplardan bazılar...

1. Simyacı - Paulo Coelho

Brezilya doğumlu Paulo Coelho'nun dünya çapında beğeni toplayan Simyacı kitabı, 1996 yılından beri ülkemizde de dünya edebiyatı raflarında başı çekiyor. Paulo Coelho, Mevlana'nın Mesnevi'nde yer alan küçük bir hikayeden esinlenerek Endülüslü bir çobanın hayat hikayesini masallaştırıyor. Yazar, hazinesini bulmak için İspanya'dan ayrılarak Mısır'a doğru yola çıkan Santiago'nun serüvenini akıcı bir şekilde anlatıyor ve okuyuculara soluksuz bir roman sunuyor. Simyacı, hayatı sorgulayan bakış açısıyla okurlar için kılavuzluk yapıyor.

2. Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar

İmparatorluktan cumhuriyete geçiş döneminde Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük şair ve yazarlardan olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı eseri, modern Türk romanının kilometre taşları arasında yer alıyor.

Doğu - Batı kültür çatışmasını işleyen Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyucularına keyifli okumalar vadediyor.

3. Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar

Türk edebiyatının en güçlü kalemlerinden biri olan İhsan Oktay Anar'ın ilk kitabı. Yazar, kitabında fantastik ve tarihi roman özelliklerini ustalıkla bir araya getiriyor. 

Romanın başında Uzun İhsan, okuduğu bir kitabın etkisinde kalarak sürekli varlığın gerçek mi yoksa düş mü olduğuna kafa yormaya başlıyor. Bunun sonucunda uyku şurubu içerek düşler alemini dolaşmaya karar veriyor. Gördüğü rüyaları ise bir kitaba aktararak oğlu Bünyamin’e veriyor.

Okuyucusunu adeta bir düşler nehrinde yüzdüren kitap bir taraftan da hayatı sorgulatıyor.

4. Vücudunuz Hayır Diyorsa - Gabor Mate

Bu kitap stresin, özellikle de çocukluk yıllarımızdan gelen ve özbenliğimizin bir parçası zannedilebilecek kadar derin ve ustaca yerleştirilmiş şartlanmalar sonucunda bilinçsizce yarattığımız gizli streslerin sağlığımız üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Peki stres hastalığa nasıl dönüşür? Duygusal stresin bedelleri nelerdir? Duygularımızı bastırmak bize neler kaybettirir? İçimizdeki bastırma dinamikleri nasıl çalışır? İnsanların yaşamlarını şartlandırma biçimleri hastalıklarına nasıl katkı sağlar? 

Dr. Gabor Maté zihin ile bedenin aslında nasıl bir bütün oluşturduğunu, hastalarının yaşamöyküleri aracılığıyla ve herkesin anlayabileceği bilimsel veriler ışığında açıklıyor.

5. Otostopçunun Galaksi Rehberi - Douglas Adams

Otostopçunun Galaksi Rehberi, okuyucusuna sunduğu dünyayla dünyanın en iyi bilim kurgu romanlarından biri olmuş durumda. Absürd komedinin en güzel örneğinin sergilendiği eser, yer yer güldürürken yer yer okuyucuyu derin düşüncelere daldırmayı da ihmal etmiyor.

6. Timbuktu - Paul Auster

Romanın iki kahramanı var; biri evsiz barksız sarhoş, yarı deli Willy, öbürü de kendi insanlığımız konusunda ondan pek çok şey öğreneceklerine girerek dünyayı, yaşamı, insan ilişkilerini işleyen Roman kimi yerde eğlendirici, kimi yerde de trajik ve hüzünlü bir anlatımla her zamanki dil ustalığıyla sözcüklere yüklediği enerjiyle yalın ama yoğun yorumuyla bizi alışılmadık yollardan insanlığımızla yüz yüze getiriyor.

7. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez

'Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız.' diyor yazar.

8. İki Şehrin Hikayesi - Charles Dickens

Dünya edebiyatının en önemli klasik yapıtlarından biri olan İki Şehrin Hikâyesi, Paris ve Londra arasında gelişen olay kurgusuyla, tarihin en hareketli anlarından birinin, Fransız Devrimi’nin ekseni etrafında biçimlenir. Edebiyat dünyasının “Dickens’ın en büyük tarihî romanı” olarak, yazarın kendisinin ise “Yazdığım en iyi hikâye” diye tanımladıkları yapıt, Fransız Devrimi ile Terör Dönemi kargaşasında yaşamak zorunda kalan bir grup insanın özel yaşamlarını aktarırken, dönemin acımasız toplumsal koşullarını da irdeler. Hapsedildiği Bastille zindanından kurtarılan Doktor Manette ile iş işten geçmeden İngiltere’ye göndermiş olduğu kızının on sekiz yıl sonra buluşmaları ve Londra’da yeni bir yaşam kurmaları; sevgi, dostluk, özveriyle örülmüş bu yaşamın Paris’te gelişen devrim dalgasının haberleriyle gölgelenişi, iki şehri yansıtıyor okuyucuya. Paris’teki karanlık günlerin karşısında Londra’daki aydınlık ve dingin günler yer alıyor. Ancak her iki şehir de karanlığın içinde umudu, aydınlığın içinde hüznü taşıyor.

9. Harry Potter - J.K. Rowlings

Sunduğu büyülü dünya ile hem yetişkinlerin hem de çocukların hayal dünyalarına bambaşka bir renk katıyor yazar Rowling. Anne ve babasını kaybetmiş küçük bir çocuğun hikayesini konu alan kitap serisi şu an dünyada en önemli fantastik eserler sıralamasında yer alıyor.

10. Yabancı - Albert Camus

1942’de yayımlanan Yabancı, romancı, tiyatro yazarı ve düşünür olarak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yalnız Fransa’da değil tüm dünyada kuşağının sözcüsü ve yol göstericisi olarak kabul edilen Albert Camus’nün, ilk ve en çok ses getiren yapıtıdır. Romanda, işlediği bir suçtan çok, gerçek duygularını dile getirdiği ve toplumun istediği kalıba girmeyi reddettiği için dışlanan bir “yabancı” aracılığıyla, XX. yüzyıl insanının içine düştüğü yabancılaşma anlatılır. Bir türlü ele geçirilemeyen “anlam”ın sürekli aranışını, bilincin toplumdan ve dış dünyadan kopuşunu, topluma yabancı duran kahramanın çevresiyle ve toplumla arasındaki çatışmayı anlatan roman, büyüleyici gücünü arka plandaki derin ve suskun acıdan alır. Camus, genç kahramanı Meursault’nun dış dünyayla arasına koyduğu mesafeyi, kendine ve topluma yabancılaşmasını, annesinin ölümü dahil her şeye nesnel bir biçimde yaklaşmasını büyük bir ustalıkla dile getirir.

11. Olağanüstü Bir Gece - Stefan Zweig

Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesidir. Sıradan bir Pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak “suç” işler. Böylece yeniden “hissetmeye” başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece âleminin son atıklarının arasına, “hayatın en dibindeki lağımlara” sürükleyecek, varış noktası ise ruhani bir uyanış olacaktır.

Popüler İçerikler

Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR

Olağanüstü gece baya iyi tavsiye ederim

16.09.2022

Harry potter olmadı ama neyse

16.09.2022

saatleri ayarlama enstitüsü Batı eleştirisi romanı değildir. Bozulan bürokrasiyi eleştiren bir romandır. Halit Ayarcı

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ