“Git dedim sana, sakın bu kıza böyle şeyler söyleme! O bir kız, sevilemez, yasak!”
Prenses büyük bir şaşkınlıkla haykırmış.
“Nasıl sevilemez, ne kadar da masum baksana! Hiç bakmadın mı, o senin kızın!”
Sonra eğilmiş, küçük kızın yüzünü okşamış.
“Güzel kız, sen sevilmeye layıksın. Sen her duygunun en güzeline layıksın. Çok güzelsin, çok kıymetlisin.”
Onu sevgiyle izleyen küçük kızın yüzündeki kara leke prensesin dokunuşuyla yok olmaya başlamış, kızının değişen yüzünü gören baba dehşete düşmüş.
“Dokunma! Senin gibi lanetli mi olsun istiyorsun!”
“Benimki lanet değil, seninki lanet. Sevmeyi bilmemek lanet. Bak kızının yüzüne, sevgiyle bak.”