Bir Kadının Kalçalarına Yazdığı, Her Kadının İlham Alması Gereken Aşk Mektubu

Yaşadığımız devirde sokakta özgüvenle dolaşmak zor, ancak insanın sahip olduğu öz sevgi her şeyden önemli. Allure'dan derlediğimiz habere göre kalçalarına aşk mektubu yazan kadın, her kadına örnek olmalı.

Bu benim popom, diğeri de benim popom. Fark ne mi? Birisi iyi bir açıdan iyi bir ışıkla çekildi. Diğerinde poz bile vermedim ve ışık farklı. Soldakine bakınca pürüzsüz, selülitsiz bir tene sahip olduğumu düşünürsünüz. Sağdakine baktığınızda, gayet yumrularla dolu, selülitli bir popom var. Bunu paylaşmamın sebebi geçen gün, kötü bir vücut imajından yakınan birinin mesajı. Bikini deniyormuş ve görebildiği tek şey selülit ve pürüzlü bir ciltmiş. Birkaç şeyi açıklığa kavuşturmama izin verin. Tanıdığım herkes, ben de dahil, bir şekilde selülite sahip. Soyunma kabinindeki ışık, popomdaki her detayı gösteriyor. Ayrıca düşük gelen bikini altı giydiğimde benim de pürüzlü bir cildim var! Bunların hepsi beni, sizi ne yapıyor biliyor musunuz? Bir KADIN! İşte bu kadar. Hepsi bu. Kendiniz ve vücut imajı dediğiniz şey hakkında nasıl fikirleriniz varsa hepsini çöpe atın! Kıvrımlarınızı kucaklayın, selüliti kucaklayın, o güzel ve kadınsı vücudunuzu takdir edin!

Geçen haftakine benzer bir gönderi ancak güvensizliğimin üstesinden geliyorum. 

Sevgili popo gamzem, ilk ortaya çıktığın günü hatırlıyorum. 15 yaşındaydım. O zamandan beri hayatımda o kadar olumsuz bir etkin oldu ki! Kendimi küçük görmeme sebep oldun. Beni şişman hissettirmekle kalmayıp üstüne değersizleştirdin. Ne giyeceğim üzerinde hep bir etkin oldu. Çoğu bikiniden, en sevdiğim tayttan bile kaçınırdım. Bikininin içinde asla özgüvenli hissetmezdim, çünkü herkesin kafayı dikip sana baktığını düşünürdüm. Seni sakladığı ve kimsenin göremeyeceğini bildiğim için her uzun şort giydiğimde kafamda huzur bulurdum. Sana aynada saatlerce baktığımı hatırlarım, seni sıkıp neden böyle olduğunu sorgulardım. Diğer arkadaşlarımda senden olmadığı için utançtan ağladığımı hatırlarım. Senin kaybolacağını umarak fazladan birkaç saat spor yapardım. Senden kurtulmak için daha sağlıklı yerdim. Hatta en son selülit tedavilerine bile baktım. Asla kaybolmadın. Hala da. Benden çok fazla neşe çaldın, çok fazla strese sebep oldun, beni güvensiz yaptın. Sen orada olduğun sürece asla sıkı hissedemedim. Bugün sana yazma sebebim sonunda kazanmana izin vermeyecek olmam. Artık kendimi değersiz, kötü ve şekilsiz hissetmeyeceğim. Artık belli mayoları ve taytları giymekten çekinmeyeceğim. Artık seni saklamayacağım. Neysen osun ve artık bunu kabul ettim. Sonunda seni kabul ettim. Geri dönüp baktığımda, bu kadar yüzeysel bir şeyin hayatımda bu kadar etki yaratmasına izin vermenin ne kadar aptalca olduğunu fark ediyorum. Bunun üstesinden gelebildiğim için mutluyum ve umarım benzer bir sıkıntın olduğunda senin de üstesinden gelebileceğini fark edersin. Bu kadar önemsiz hiçbir şeyin mutluluğunuzu etkilemesine izin vermeyin.