Bir İniyor Bir Çıkıyor! Akaryakıt Zamları Benzin Motorin Dengesini Bozdu Bu Artışlarla Bizi Ne Bekliyor?

Petrol, dünyanın en önemli enerji kaynağı olmayı sürdürüyor. Yok fosil yakıtlar bitti, yok hibrit, nükleer, yenilenebilir enerji derken alternatif üretimler yine bir petrol olamıyor. Gerek bir yatırım aracı olarak gerek de enflasyondaki ana girdilerde ekonomik olarak kimselere tacın vermeyen petrolde yıl başından bu yana oynaklık sürüyor. Herkesin bildiğini tekrar edelim: Savaş fiyatlaması bir de üretici ülkelerin merkezinde olmasından kaynaklı bir roket gibi çıkıp bir de çığ gibi düşerken, içeride de akaryakıt fiyatlarındaki oynaklık kurlarla kol kola girince bitmiyor. Son günlerde yeniden artış görülen benzin ve motorin fiyatlarında bugün indirim haberi gelirken, geçmişte tasarruf amaçlı dizele yönelim artık motorinin benzinden pahalı olmasıyla değişiyor mu? Açılan fark neyi ifade ediyor ve motorin neden öne çıkıyor gelin bakalım.

Son günlerdeki değişimde son durum burada👇

Üst Üste 4 Kez Zam Almıştı: Motorine İndirim Geliyor

4 Ekim'de 23,1 TL olan motorinin litresi 1 haftada 28,5 TL oldu.

Bu artışın direkt enflasyon etkisi 0,4 puan olurken, dolaylı etkisi de olacak. 'Ceteris paribus'ta yani diğer her şey sabit kalsa da enflasyonda 1 haftada mazot zammı etki edecek. 

Motorindeki artış benzine göre daha yüksek olurken, aynı tarihlerde 19,3 TL olan benzinin litresi de 20,6 TL’ye çıktı. Motorinde artış bir haftada yüzde 23 olurken, benzinde yüzde 6'da kaldı.

Bir tuhaflık mı var?

Birgün'de Ozan Gündoğdu'nun analizine göre, bu zamların nedeninde 2 temel unsur bulunuyor. İlki Brent petrol olurken, diğeri de tahmin ettiğiniz gibi döviz kurları oluyor. 

Bu son haftada dolar yatay seyrederken, Brent petrolde yükseliş yaklaşık yüzde 2 oldu. Tuhaflık burada başlıyor. Petrol fiyatı yüzde 2 artarken, motorin yüzde 23, benzin yüzde 6 artıyor. Nasıl mı?

Fiyatlar petrol ve döviz üzerinden hesaplanıyor. Ancak başka etkenler de yok değil.

Akaryakıt, direkt petrol demek değil. İşlenerek akaryakıta dönüştürülürken, elektrik ve stok gibi maliyetler oluşuyor. Yani petrol ya da döviz oynamasa da zam yine de gündeme geliyor. 

Bir de bunun taşınması var. Petrolün getirilip burada işlenmesi ya da akaryakıtın direkt alınması da maliyette belirleyici oluyor. Genelde benzin yurt içinde rafinerilerde işlenirken, motorin büyük oranda direkt ithal ediliyor. Bu da enerji krizi içindeki Avrupa’dan enflasyonu da ithal ediyoruz anlamına geliyor.

Motorin tüketimi azaltılabilir mi?

Direkt ithal edilen bir ürün olduğundan, maliyetten tasarruf edilebilir mi? 

Otomobil Distribütörleri Derneği (ODD) verilerinde 2020 yılı ilk 9 ayında dizel otomobil pazar payı yüzde 40 olurken, bu oran 2022 aynı dönemde yüzde 17 olmuş. 

Motorinde son 2 yıldır görülen değişim, otomobil satışlarını da etkilemiş. Küçülen bir pazar için yeni bir yatırım maliyeti de ne kadar rantabl tabi tartışılabilir. Bir de Avrupa'da da dizel otomobillerden yeşil dönüşümle düşüş görülürken bunu yapmak var. 

Savaşın etkilerine içeride kur baskısını ekleyen Türkiye'de akaryakıt krizi kısa vadeli görünmezken, toplumda nasıl bir karşılık bulmalı sorusu da sorulmuyor değil.

Petrol şoklarının yakın gelecekte de süreceği bilinirken, fiyatlarda resesyon beklentileri son aylarda etkili olsa da savaş gerginliği yer yer yükseliyor.

1970’lerde yaşanan petrol şoklarında, Türkiye’de o dönem ekonomi yönetimi yükselen dış açıklara dikkat etmediğinden büyük ekonomik krizler ve kronik bir enflasyonla sonuçlandı.

Şu dönemde de durum benzer olduğundan, enerji fiyatlarındaki artış dış açığı da peşinde sürüklüyor. 

Cari açık yıllık 43 milyar dolara ulaşarak son 4 yılın rekorunu kırarken, Merkez Bankası rezervlerinde de açığın finansmanı için yeterlilik görülmüyor.

Bir de "winter is coming!" yani, turizm mevsimi kapanıyor, kombiler açılıyor. Biri gelirde azalma, diğeri giderde artış.

Tabloya bakıp 'sanatçı ne anlatıyor?' diye düşünmeye gerek yok derdik ama sanatçı seçime giden yolu çizmiş. Yani ana tema, büyümede yavaşlama hiç istenmiyor. 

Yine de piyasa dinamikleri yer yer kendi yolunu arıyor. Cari açığı kapatacak bir şey yapılmasa da piyasa kendiliğinden dengelenmeye çalışacak. Enerji hariç ithalatta yavaşlama görülürken, büyüme yavaşlama ufukta beliriyor. Avrupa’nın zayıf talebi, PMI verilerinde istihdam tarafı, stoklarda artış derken, TCMB'nin reel sektör anketi ve bugün açıklanan sanayi üretim verileriyle cirolar kendi ayarlarını kendi yapıyor.

Mazot faturasını bir de çiftçi tarafı var.

Son 1 yılda 4 katına çıkan mazot fiyatları, özellikle bir üründe öne çıkıyor. Mazot, buğday üretimi için en büyük ve önemli maliyet demek. Yani tarladan soframıza ekmek için motorin fiyatının önemi burada da görülüyor. 

Gündoğdu'nun analizinde öne çıkan cümleler şöyle: 

İşsizlik, önümüzdeki günlerin en temel gündemi olmaya hazırlanırken, maliyet enflasyonu da stagflasyonu gündemde tutuyor. Toplumsal muhalefetin çiftçiye daha fazla odaklanacağı, işsizliği gündemine alacağı, ekmek fiyatlarını takip edeceği yeni bir döneme giriyoruz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Süt Fırtınası Dinmiyor! Konsey Yeni Fiyat Belirlerken Hayvan Kesimlerine Çare Olur mu? Uzmanlar Ne Diyor?
Her Gün Akaryakıta Zam Gelirken, Petroldeki Yükseliş Enflasyon Üzerinde Ne Kadar Etkili?
Z Kuşağının Son 1 Yılda Tanıştığı Enflasyon Nedir? Etkileri, Çeşitleri Nelerdir? Nelere Yol Açar?

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi