Öğretmenlik zor zanaat. Bir de buna ecnebi bir dili öğretme misyonu eklenince iş iyice çığırından çıkıyor. Bu minvalde İngilizce öğretmenleri envai çeşit tuhaflıktaki sorularla karşılaşabilmektedirler. Fakat bu soruların en popülerleri şunlar:
Öğretmenlik zor zanaat. Bir de buna ecnebi bir dili öğretme misyonu eklenince iş iyice çığırından çıkıyor. Bu minvalde İngilizce öğretmenleri envai çeşit tuhaflıktaki sorularla karşılaşabilmektedirler. Fakat bu soruların en popülerleri şunlar:
Şimdi gel de yurdum insanına hiç kimsenin sadece eğitim alarak başka bir dili anadili gibi konuşamayacağını bunun için zaman ve yaşanmışlık gerektiğini hatta bunlara rağmen dilin tam anadil düzeyi olmayı ona yakın olacağını anlat.
Herhalde. Aksi mümkün olabilir mi? Hatta her gün saat 5'te çay içiyoruz.
Sırf bunun için İngilizce öğretmenliği okuduğumuzu düşünenler var sanırım.
Bu sorunun Amerika versiyonu da vardır. Hatta Rusya versiyonuna bile denk gelmişliğim var ki beyin hücresi öldürür. Sorana sormak lazım neden diye?
Olmadık bir şarkının en olmadık yerini sordukları gibi bir de çevirsen de yaranamazsın bu arkadaşlara.
Sen şimdi başla akşama kadar halledersin usta.
Valla benimki bildiğin Yozgat şivesi.
İşte o an cevabı eşşekle ilişkilendirirsiniz.
Aslında bir soru olmamakla birlikte genelde erkek öğretmenlere soran bakışlarla biraz da kıskanarak sorulur.
Aslında bu soru Türkiye'deki tüm dil eğitiminin amacını özetler...
biz türkler salak mıyız zeki miyiz yoksa numara mı yapıyoruz bilmiyorum ama baya eğlendim :D