Toplanın, kraliçeden öğreneceklerimiz var 👇
Toplanın, kraliçeden öğreneceklerimiz var 👇
Annesinin, Kral'ın karısı olduğu kadar üvey kız kardeşi olduğu da söyleniyordu. 51 yılında, babaları XII. Ptolemy'nin doğal ölümü üzerine, Mısır tahtı 18 yaşındaki Kleopatra ve 10 yaşındaki kardeşi XIII.Ptolem'e geçti. Mısır tarihi boyunca, kardeşlerin evlenip ülkeyi birlikte yönetmeleri alışılmış bir uygulamaydı, ancak Kleopatra vakası bir anormali olarak göze çarpacaktı.
Ama Kleopatra pes edecek biri değildi. Bir paralı asker ordusu topladı ve ertesi yıl kardeşinin ordusuyla Pelusium'da yüzleşmek için geri döndü. Bu iç savaş, Roma'daki başka bir sivil anlaşmazlığa paralel olarak yaşanıyordu. Gnaeus Pompeius Magnus, Julius Caesar ile savaş halinde olan Romalı bir politikacı ve generaldi.
Danışmanları onu, sadece üç günlük yelken mesafesinde olan ve yeni kralı XIII. Ptolemy'ün, Pompey'in babası XII. Ptolemy'ye yaptığı dostluk ve yardım nedeniyle borçlu olduğu Mısır'a sığınmaya çağırdı. Ancak XIII. Ptolemy 'in arkadaşları, Mısır'ı üs olarak kullanmanın Mısır imparatorluğunu Sezar ile savaşa sokacağından korktular. Bu yüzden oraya vardığında Pompey pusuya düşürüldü ve öldürüldü.
Kendisine Pompey'in başını ve Pompey'in mühür yüzüğünü hediye eden adamdan yüz çevirdi ve ağladı. Sezar kederi içinde her iki kardeşi de yanına çağırarak güçlerini dağıtmalarını ve barışmalarını istedi.
Ancak, XIII. Ptolemy bu sözlere aldırmadı ve ordusunun başına geçiti. Kleopatra akıllıydı; Sezar'ın kraliyet kadınlarıyla ilişkilere girme eğiliminde olduğunu duymuştu, bu yüzden saraya silahsız olarak geldi. Onunla şahsen konuşmaya hazırdı. Kardeşi bunu duyduğunda kalabalığı ayaklanmaya teşvik etmeye çalıştı ama Sezar çılgın kalabalığı kolayca sakinleştirip buradan kardeşlerin yan yana hükmettiğini ilan ettiğinden çabaları boşa çıktı.
Kleopatra, Mısır'a geri dönmek zorunda kaldı ve ana desteğini kaybettiği için konumunu güvence altına almak için hamleler yapmak zorunda kaldı. Kleopatra'nın, küçük kardeşi XIV. Ptolemy'i öldürdüğü ve bu sayede onun yerine, Ptolemy XV olarak adlandırılan oğlu Caesarion eş hükümdar olarak geçebilecekti.
Kleopatra o zamana kadar kendini Osiris'in kız kardeşi-karısı ve Horus'un annesi olan tanrıça İsis ile güçlü bir şekilde özdeşleştirmişti. Bu, kralların ve kraliçelerin konumunu güvence altına almak için kraliyeti maneviyatla ilişkilendirmeye ilişkin eski Mısır geleneğiyle tutarlıydı. İyi öğrenilmiş ve zeki biri olarak bir düzine dili akıcı olarak konuşuyordu ve “karşı konulmaz çekiciliği” ile ünlendi.
Ancak, Sezar'ın öldürülmesinin ardından, Roma tahtı için savaşan gruplardan biriyle ittifak kurması gerekiyordu. Sezar'ın müttefiki olan Mark Antony ve Octavianus'un yanında yer almayı ve onun desteğiyle birlikte kazanmayı ve birlikte yönetmeyi seçtiler.
Kleopatra, İsis cübbesi giymiş, özenle hazırlanmış bir gemide yelken açtı. Kendisini Yunan Tanrısı Dionysos ile özdeşleştiren Antonius, ilk görüşte ona aşık oldu. Mısır'ı ve Kleopatra'nın tacını koruyacağına yemin etti ve Mısır'a döndüğünde kısa süre sonra onu takip etti. Kleopatra daha sonra ikizleri Alexander Helios'u (güneş) ve Kleopatra Selene'yi (ay) doğuracaktı. Kleopatra'nın diplomasisi ve çekiciliği, Mısır'ın onun yönetimi altında gelişmesine izin verdi.
Kleopatra'dan öğreneceğimiz derslere gelin birlikte bakalım!
Kleopatra henüz 18 yaşındayken tahta çıkmak zorunda kaldı. Zengin bir imparatorluğu yönetmek onun için çok pahalıya mal oldu. Gerçekten de büyüleyici bir kadındı ama sahip olduğu gücün bir bedeli vardı... Kleopatra'nın üç kardeşinin ölümünde rol oynadığına inanılıyor. Güç her zaman göz kamaştırıcı değildir ve kişinin bazen en sevdiklerinden fedakarlık etmesi gerekir...
Kleopatra, Mısır'ın güzellik standartlarını karşılayıp karşılamadığı hakkında büyük bir çelişki var. Kleopatra, kendine ait bir aura yaratmak için kendini uzun giysiler ve süs eşyalarıyla donattı. Bu, kendini iyi taşımanın ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Kleopatra'nın hükümdar olduğu dönemde kadınlar sadece güzel nesneler olarak görülüyordu. O sadece geleneksel klişelere meydan okumakla kalmadı, aynı zamanda erkeklerin egemen olduğu toprakların büyük kısımlarını kontrol etti. Cinsiyetin hiçbir insandaki yeteneği asla kısıtlayamayacağını herkese gösterdi.
Kleopatra'nın değerinin güçlü bir şekilde tanınması, onu en iyisinden başka hiçbir şeyi hak etmediğine inandırdı. Onu korkunç bir kadın olarak karalamaya yönelik Roma propagandasına rağmen, Julius Ceasar'ın peşine düştü. Halkını kurtarmak için onunla stratejik bir ittifak kurmanın ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyordu.
Kleopatra, verdiği kararları tam zamanında uygulayarak büyük bir devlet kadını olduğunu kanıtladı. Onun yönetim tarzı bize, karşılıklı yararlar temelinde bizi kendi amaçlarımız için motive edebilecek insanlarla iletişim kurmayı öğretiyor.
google translate den mi çevirdiniz.