Son önlemlerle bir haftalık süreçte ancak yüzde 2’lik gerileme yaşandığı belirtildi. Hasta başvurularında en önemli bulaş etkeni yine “aile içi, komşu-eş dost buluşması, toplu taşıma ve kalabalık işyerleri” çıktı. Hükümetteki eğilim daha sıkı kapanma yerine daha sıkı denetim yönünde.
Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre, Hükümetin artan Kovid-19 vakalarının ardından aldığı kararların sonuçları yakından izleniyor. Edinilen bilgiye göre, alınan kararların olumlu sonuçları görülse de beklenenden daha yavaş olduğu belirtiliyor. Yapılan değerlendirmelerde, illerin yüz binde nüfusa düşen haftalık vaka sayılarında kısmi gerileme görüldüğü, bunda kısıtlama ve önlemlerinin etkisi olduğu kaydediliyor. 14 Nisan’da testlerin pozitif çıkma oranı yüzde 20’yi aşarken, birkaç gündür bu oranın yüzde 18 civarında seyrettiği, önümüzdeki hafta daha da düşmesinin beklendiği ifade edildi.
Bilim Kurulu üyelerinin, sağlık sisteminin tıkanma noktasına geldiği, bu nedene tam kapanma yapılması gerektiği şeklinde uyarılarda bulunduğu ifade edildi. Ancak hükümetin 15 günlük değerlendirmenin ardından, daha sert önlemler yerine aynı uygulamaya devam etme eğiliminde olduğu öğrenildi. İçişleri Bakanlığı kanalıyla yapılan denetimlerin arttırılacağı, ceza uygulamasının yoğunlaşacağı ve alışverişe çıktığını söyleyenlerin kendi semtlerinde olup olmadıklarının teyit edileceği belirtildi.
Hastanelere son dönemde başvuran hastaların, bulaş hikayelerinin de aynı olduğu belirtiliyor. Kovid-19 şüphesiyle gelenlerin kayıtlarına göre ana etken “aile içi bulaşma, komşu-eş dost buluşmaları, toplu taşıma ve kalabalık işyerleri”. Kamunun esnek çalışma kararı almasına karşın, özel sektöre böyle bir zorunluluk getirilmemesinin olumsuz sonuçlarının görüldüğü ve işyeri bulaşlarının bu nedenle arttığı kaydediliyor.
Yoğun bakımlarda doluluk oranlarının yüzde 70’leri geçmesi üzerine, normal hizmetlerin yavaşlatılmasına devam ediliyor. Normal cerrahi müdahaleler ile normal hasta kabulleri sınırlandırılırken bazı servisler yeniden Kovid-19 hastalarına tahsis ediliyor. Uzmanlar, 10 bin vaka gerilemesinin, yoğun bakımlara her gün 200 daha az hasta gelmesi demek olduğunu söylüyor.
Sadece kamuda çalışan mı parasını alıp 1 hafta evinde 1 haftada ofiste sabah 10.30 öğleden sonra 16.30 çalışıp korunuyor virüsten. özel sektörde çalışanlar sabah 7.30 akşam 18.00 çalışmaya mahkum ediliyor ve gelmezse parası kesiliyor. Hükümetin tüm vatandaşlarını sektör ayırmaksızın hastalıktan, salgından koruma görevi vardır. Bu görev neden ayrımcılıkla yerine getiriliyor. İnşaat sektöründe sekreterlik yapıyorum ve sektörüm yüzünden haftasonları bile işe gelme zorunluluğum var. Ya da bana dendi ki; İSTERSEN YASAKLARDA İZİN VERELİM AMA MAAŞINDAN DÜŞERİZ. Günlük 105 tl ye geliyor maaşım yani diyor ki bana iş yerim ayda 4 kere gelmezsen yaklaşık 500 tl maaşından ödemem. al götüne sok.
Saçma sapan şeyler, böyle kısmı kapanmalarla, haftasonu insanların 2 nefes almasıyla virüs bitmez. Siz böyle virüsü bitirebileceğinizi mi düşünüyorsunuz ya??? 2 gün dışarı çıkma 5 gün herkes otobüslerde metrolarda (mecburen). virüsü bitirmek istiyorsanız avrupa ülkeleri gibi 4 ay tam kapanma yapıp hepimize paralarımızı vereceksiniz. Sonra da seri aşılamaya başlayacaksanız anca böyle biter bu virüs.
size bir olay anlatayım da bu işin nasıl bitmeyeceğini görün. bir firma, istanbulun birçok semtinde yerleri var. mekanlar yaklaşık 15-20 metre kare. içerde genelde 8-9 müşteri aynı anda oluyo. müşterinin ortalama işlem süresi 1 saat. ilgili yerlerin satışçıları bir bir kovid oluyor. toplantıda diyolar ki bu yerleri bir süre kapatın. yönetici cevabı: "kapatma falan yok. olan olur kalan sağlarla devam edeceğiz. bol bol b vitamini alın bişey olmaz." aynı yönetici kovid olan ve 10 gün karantinası biten çalışanın testi hala pozitif çıkınca da "ağzını falan iyice çalkala temizle, negatif çıkar şu testi dön işine biran önce" de diyor. bu insanların anası babası var, evde eşi var, çocuklu olanlar var. bunlar olunca evdeki bu insanlar da oluyor. bazıları ağır geçiriyor. ama kimin umrumda? isyan ediyolar, biz artık müşteriyi uyarıcaz diyolar, marketçi misiniz siz bağıracak mısınız müşteriye olmaz öyle şey cevabı alıyorlar.