Bir Gurur Daha: TÜBİTAK'ın Umursamadığı İlayda Şamilgil, NASA'nın Mars Projesine Seçildi!
Türkiye İlayda’yı, hazırladığı fizik projesi ile TÜBİTAK yarışmasına katılan, ancak dereceye giremeyen lise öğrencisi olarak tanıdı.
Sıvılardaki su oranını mıknatısla ölçebilen ucuz, hızlı ve taşınabilir bir sistem yaratan İlayda; TÜBİTAK tarafından dereceye giremediği bu projesi ile Polonya’da, 80 ülkenin binlerce projenin arasında birinci oldu.
İlayda, katıldığı alanda dünyanın en prestijli fizik proje yarışması olarak kabul edilen “First Step to Nobel Prize in Physics” (Nobel Fizik Ödülü’ne Doğru İlk Adım) adlı yarışmada, jüriden tam puan almıştı.
Birçokları tarafından geleceğin en önemli fizikçilerinden biri olacağı defalarca dillendirilen İlayda, elde ettiği bu başarı ile ülkemizi gururlandırmıştı.
İlayda ayrıca lise hayatını oldukça verimli bir şekilde geçirmiş ve oldukça önemli başarılara imza atmış.
Lise son sınıfta iken, İstanbul’daki bazı metro istasyonlarında kanserojen radon gazı ölçümü yapan İlayda Şamilgil, topladığı verileri İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne sunmuş.
İlayda, liseden sonra üniversite eğitimi için ABD’nin Cornell Üniversitesini tercih etmiş.
Üniversitede mühendislik eğitimi alan İlayda’dan, ülkemizi gururlandıracak bir güzel haber daha geldi.
İlayda, önümüzdeki seneden itibaren NASA’nın Mars’a giden roketlerle ilgili bir projesinde yer alacak.
Bu tip seçkin projelerde görev alabilmek için en az 2. sınıf öğrencisi olmak gerekirken, İlayda henüz ilk senesinde bu önemli projede yer alma hakkı elde etti.
İlayda'nın gelecek seneden itibaren laboratuvar eğitimi, yani teori dersleri haftada 8 saate inecek.
Geri kalan saatlerinde ise proje ile ilgilenecek ve zamanını araştırmalara harcayacak.
Üzerinde çalıştığı projenin uygulanabilir olması, yani teoriden ziyade pratikte de geçerli olmasının kendisine verdiği heyecandan bahsediyor İlayda.
TÜBİTAK tarafından beğenilmeyen projesinin de pratiğe dökülebilir olmasının, ona büyük bir mutluluk verdiğini anlatıyor. Bu nedenle teoriden ziyade daha çok uygulamalı alanlara aktarıyor zamanını ve enerjisini.
Mezun olduktan sonra bir süre Amerika’da çalışacağını, en azından bir çalışma deneyimi edinmeyi düşündüğünü özellikle vurguluyor.
Belki de bizim öğrencilerimizin en büyük hatası olan, belli bir yere aidiyet ve kendilerini sınırlandırma duygusunu aşmak için en doğru yolu seçiyor diyebiliriz.
Tek amacının bilim adına faydalı şeyler yapmak olduğundan ısrarla bahsediyor.
Yakın zamanda ülkemize Nobel Kimya Ödülünü getiren Aziz Sancar ile de gurur duyduğunu, yolundan gidilmesi gereken bir insan olduğunu söylüyor İlayda.
Bilim de dahil her konuya en çok katkı sağlayan kişinin Atatürk olduğundan, Sancar’ın, ödülü Atatürk’e sunmasının da çok doğru bir karar olduğu belirtiyor.
Küçüklükten beri en büyük hayali bilim ile iç içe olmak olan ve bu hayalini de gerçekleştiren İlayda’nın, ülkemizde okuyan gençlere de birkaç tavsiyesi var.
Mutlaka hayallerinin peşinden gitsinler. Elbette engellerle karşılacaklardır, ama gerçekten istiyorlarsa o engelleri çözmenin de bir yolunu bulacaklardır. Olumsuz düşünmesinler ve yapmak istedikleri şeyleri yapsınlar. Başkalarının istediklerini, başkaları istediği için değil…
Kaynak: __TÜBİTAK mağduru İlayda, NASA proje ekibine seçildi!
Bunda da Vardır Hayır... Tübitak, Bu Zeki Kızın Zekasını Çözseydi Garibim 20 Sene Saçma Sapan Bir Masada Oturup Emekli Olacaktı... Bak Şimdi Nasada Evrensel Olaylara Karışmış Durumda... ;)
ondan sonra yurt dışına gidenlere beyin göçü diye zırlamayın tamam mı gençler.
kadınlardan bilim adamı olmaz diyen kurumdan ne beklersin? tübitak fasülyeye ezan dinletmeye devam etsin bence.