Muhtemelen Tanımadığınız, Forbes'a Kapak Olan, 12 Milyar Dolarlık Şirketin Sahibi Türk ile Tanışın

Herhalde bir çoğumuz, birkaç gün öncesine kadar Samumed'in ismini hiç duymamıştık. Ne zaman ki Forbes Mayıs sayısının kapağına bir Türk iş adamı olan Osman Kibar'ı yerleştirdi; Samumed yalnızca bizlerin değil tüm dünyanın radarına giren ve konuştuğu bir şirkete dönüştü.

Tam 12 milyar dolar değer biçilen, ve bu haliyle dünyanın en değerli biyoteknoloji girişimi olan bu şirketin bizleri gururlandıran öyküsünü beraber okuyalım.

'Yaşlanmayı tersine çevirmek': Çok mu iddialı buldunuz?

Öncelikle sizleri kısaca WNT ile tanıştıralım: WNT, kök hücrenin hangi organa ve nasıl dönüşeceğini kontrol eden yapının temel taşı. Bu proteindeki azalma yaşlanmaya, bozulma ise tahmin edebileceğiniz gibi, kanser gibi hastalıklara yol açıyor.

Doğru biçimde tetiklendiğinde ise, jeneratif (üretici), hatta rejeneratif (geri alıcı / düzeltici) etkisi bulunuyor. Yani kaybolan doku ve hücrelerin yerine yenisinin koyulmasını, doku ve hücre bozukluklarının geri döndürülmesini olanaklı kılıyor.

Samumed'i bu kadar değerli kılan şey, işte buna dair geliştirdiği ilaçları.

Samumed’in en büyük iddiası, geliştirdiği ilaçların yaşlanmayı tersine çevirmesi. Bu ilaçların bir kısmı aynı zamanda, dökülen saçları hiçbir ek işlem olmadan yeniden çıkartıyor; beyazlayan saçların da eski rengine geri dönmesini sağlıyor.

Diğer ilaçları ise, eklem ağrılarını yok edip omuriliği onarabildiği iddiasını taşıyor.

Şirket tarafından geliştirilen ve yine WNT eksenindeki diğer grup ilaçları ise, dizlerde yaşlanma etkilerini ortadan kaldırıyor, omurilik disklerini onarıyor ve akciğer kanseri tedavisinde yaraların iyileşmesini sağlıyor. 

Bu ilaçlardan bazıları insanlar üstünde test edilmeye başlandı bile.

Ve mucizevi diye nitelenebilecek bu araştırmaların en tepesinde, bir Türk bilim insanı bulunuyor:

'Milyar Dolarlık Dâhi' Osman Kibar Forbes Kapağında

Kısaca hatırlayacak olursak,

İzmir'in efsanevi rahmetli belediye başkanı, Asfalt Osman lakaplı Osman Kibar'ın torunu olan, ve dedesiyle aynı ismi taşıyan Osman Kibar, İstanbul Robert Kolej'de aldığı eğitim sonrası üniversiteyi okumak üzere California'ya yerleşerek mühendislik, matematik ve biofotonik alanlarında eğitim alıyor; hatta 'fazla bürokratik' bulduğundan, doktorasını yarım bırakıyor.

Eğitimi esnasında kurduğu ilk girişimi Genoptix'i 470 milyon dolara Novartis'e, ardından kurduğu başka bir girişimi de Intel'e satan Kibar, sonrasında New York'a gelip Pequot Capital'da çalışmaya başlıyor.

"Bir sabah bir de uyandım ki, yatırım bankacısı olmuşum."

Gerçek tutkusunun bu olmadığını çok iyi bilen Kibar, tekrardan San Diego'ya dönüyor. Hava alanında karşılaştığı (Robert Kolej'den arkadaşı ve eski dostu) Cevdet Şamikoğlu’na, uçak biletinin arka yüzüne hızlıca çiziktirmek suretiyle dünyayı değiştirecek teknolojilere odaklı iş planını anlatıyor. 

Şamikoğlu etkileniyor; ve Kibar'ın 3,5 milyon dolarlık bir yatırım sağlamasına yardım ediyor.

Samumed'in hikayesi işte tam da böyle, Pfizer'in kuluçka merkezinde başlıyor.

O dönemki ismiyle Wintherix, ilaç devi Pfizer'in bünyesinde doğuyor. Ancak bir süre sonra Wintherix ve Pfizer arasında anlaşmazlıklar çıkıyor. 

Bunun üzerine Kibar, Wintherix'i adeta 'bir gece ansızın' kuluçka merkezinden taşıyıveriyor. Forbes'a göre, gerçekten de bu taşıma olayı için bir Wintherix çalışanının 2 günde Pfizer'e gizlice tam 130 kez girip çıkması gerekmiş.

Ancak karşılıklı olarak davalık oluyorlar ve şirket bu zorlu süreçte neredeyse sıfırı tüketiyor.

Kasasında sadece 9000 dolar gibi bir parası kalan şirket için, içlerinde Credit Suisse Türkiye CEO'su Uğur Bayar'ın da bulunduğu Kibar'ın Türkiye'deki akrabaları ve arkadaşları seferber oluyor ve el birliği ile 2,4 milyon dolar fon oluşturuyorlar.

Uzun bir dava ve gizlilik sürecinin ardından, Kibar ilaçların patentini kendisi üzerinde tutmayı başarıyor. Şirketin adını Samumed olarak değiştirip, San Diego'da kendi laboratuvarını kurarak çalışmaya başlıyor.

"Beni de hemen bu ekibe alman lazım; Osman galiba Tanrı hapını keşfetmiş."

Kibar, Samumed bünyesine önce Cevdet Şamikoğlu'nu, ardından Arman Oruç'u, sonrasında da Yusuf Yazıcı'yı katıyor. Hepsi de Kibar'ın Robert Kolej'den arkadaşları; ve hali hazırda ABD'de kendi alanlarında çok başarılı isimler. 

Şamikoğlu bir gün telefonda Yusuf Yazıcı'ya Kibar'ın projelerinden bahsedip soruyor; 'Sence tüm bunlar gerçekten işe yarar mı?' İşte New York Üniversitesi'nde profesör olan ve ABD'deki en iyi 4 romatologdan biri kabul edilen Yazıcı, aynen bu cevabı veriyor.

Samumed'in değeri tam 12 milyar dolara ulaşmış durumda.

Bunu şöyle karşılaştıralım; Fortune 500'de 2015 sıralamasına göre, Türkiye'nin en büyük 4 şirketinin net satış değerleri yaklaşık şöyle:

  • TÜPRAŞ: 40 Milyar TL

  • BOTAŞ: 38 Milyar TL

  • PETROL OFİSİ: 33 Milyar TL

  • THY: 24 Milyar TL

İlaçların halen yalnızca test aşamasında olduğunu düşünürsek, böyle bir rakam gerçekten de inanılmaz.

Forbes'a göre, Samumed'i yüz milyonlarca dolar fonlayan tüm yatırımcıların ilaçlara güveni tam. Bunun nedeni ise, şirketin bünyesinde bir başka çok değerli bilim insanını, John Hood'u barındırması. 49 yaşındaki Hood, uzun yıllardır kanser alanında yürüttüğü çalışmalar ve geliştirdiği ilaçlarla biliniyor; ve Samumed'in Ar-Ge departmanının da başında bulunuyor. 

Henüz test aşamasında olan ilaçların etkileri kanıtlandığında ise, kuşkusuz bu değer daha da yukarılara çıkacak.

Osman Kibar ise bu başarıyı kendine mal etmeyecek kadar farkındalık sahibi.

Cevdet Şamikoğlu, Arman Oruç ve Yusuf Yazıcı için, “Benim bir başarım varsa o da bu ekibi bir araya getirmektir” diyor.

Koltuklarımızı kabartan bu müthiş öykünün biraz da buruk bir tarafı var.

Samumed'in kurucusu, finansal direktörü, hukuk direktörü ve tıp direktörü Türk. Bunların dışında şirkette başka Türk isimler de çalışıyor. 

Bu derece yetenekli ve değerli öğrenci ve bilim insanlarını ülke içerisinde tutamadığımız, projelerini geliştirebilmeleri için gerekli altyapıyı ve imkanları kendilerine sunamadığımız gerçeği, tüm gururumuzun yanında içimizi de burkuyor.

"Başarı diye kendimle gurur duyduğum şeylerin hiçbiri parayla ilgili değil."

Ama bu yaşta oturup geceleri matematik çalıştığım için, kendimi geliştirmeye uğraştığım için kendimle gurur duyuyorum. Yani bence başarı, ne yapmak istediğini bilmek, hedefini seçmek, ve ona da ulaşmaktır. 

Seçimlerimiz hakkında gurur duyuyorsak, işte o başarıdır.

Osman Kibar ve harika girişimi Samumed'e tüm kalbimizle başarılarının devamını diliyor; yaşlanmayı geriye döndürmelerini ise tabii ki dört gözle bekliyoruz! 👏👏🏼 🏼

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti Umut'un En Başından Beri "Umutsuz Vaka" Olduğunu Anlatan Enfes Flood
Sonunda Bu da Oldu: Antalya'daki Bir Otelde Türk Müşteriden 120 Euro "Milliyet Farkı Ücreti" Alındı
Kızıl Goncalar Naim'in Yıllar Öncesinin Efsane Dizisinde Oynadığı Ortaya Çıktı!
YORUMLAR
22.04.2016

Benim 12 milyar dolarlık şirketim olsa ne yapacağımı bilmez, forbes'e değil kafayı yer gider playboy'a soyunur götüm nisan ayının kapak resmi olurdu.bu yüzden zaten ülke sınırları içinde olmuyor böyle şeyler.

22.04.2016

Besmelesiz kafirler. Dua okusalardi butun ilaclar simdiye kadar hazir olurdu, bu kadar para harcamalarina da gerek olmazdi. Bakin TUBITAK'a, ispatlamadi mi dua okunan fasulyenin daha cabuk buyudugunu. :D :D

06.01.2017

İroniyse komik değilse daha komik shsjjsnjahdlakj

23.04.2016

Ulan ilerde bir projem tutarda zengin olursam, milyar dolarlarım olursa söz Türkiye'deki zihinleri fonlayacağım be. Yeter oğlum, zengin olmak için bile zengin olmak lazım. Daha test aşamalarında olan bir projeyi yüz milyonlarca lira fonluyorlar çünkü onlar için çok para değil, ama geri dönüşü belki milyar dolarlar olacak. Bizde yüz milyonlar yatırabilecek bir girişimci, yatırımcı var mı? Pek sanmam. Neyse belki biz değiştiririz devri, neden olmasın. Sonuçta ABD zamanında ekonomik kriz sonucu resmen iflas etmiş, kepenkleri kapatmış ve hayatı durma noktasına gelmişti. Gel gör ki şuan en zengin ülke... İçimizden böyle insanlar çıktığı için umutlanmalı, gururlanmalı lakin bu cevherleri elimizden kaçırdığımız için utanmalıyız.

TÜM YORUMLARI OKU (4)