Bazı dizi ve filmleri izlerken kendimizi doğrudan orada gördüğümüz mekanlara ışınlamak istiyoruz. Asla, asla, asla kabul etmeyeceğiz gerçek olmadıklarını. Gitmesek de görmesek de orada bir yerlerde yaşanası ya da görülesi harikulade yerler var uzakta.
Taş Devri çizgi dizisine ev sahipliği yapan yer. Her ne kadar çok eski zamanlarda geçse bile aslında her şey düşünülmüştü bu evrende. Sadece biraz daha teknoljiden uzak ve konforsuzdu. Ama oldukça eğlenceli bir yerdi. Wilma'nın çöp öğütücüsü bir domuzdu. Barney'nin taş tekerlekli arabası vardı. Peki ya Fred'in yine taştan bowling toplarını görüp hangimiz oynamak istemedik ki onla. Taş taş üstüne koyarak yapılmış müstakil evler, TV'de izlenen beyzbol maçı ve daha neler neler. Aslında her şey düşünülmüştü ve harika bir şehirdi burası.
Her zaman karanlık, sokakları tehlikeli, mafya ve serserilerin kol gezdiği, bir o kadar da gelişmiş, Dünya ekonomi merkezi ve gökdelenler kaplı gotik şehir.
Suç oranı o kadar yüksek ki böyle bir şehrin Batman gibi bir kahramana ihtiyaç duyması kaçınılmaz. New York, Manhattan, Chicago gibi şehirlerden esinlenen Gotham City'yi New York Times yazarı William Safire şöyle tanımlamış. New York 14.Sokak aşağısının, Soho’dan Greenwich Köyü’ ne kadar uzanan, Bowery, Little Italy, Chinatown’ı kapsayan ve Manhattan ile Brooklyn Bridge çevrelerini içine alan bir bölüm.
Frank Miller şöyle demiş; “Metropolis New York’un gündüzü, Gotham City New York’un gecesidir.” Süper kahramanlarına bakınca da zaten anlıyoruz 2 şehir arasındaki farkı.
Upuzun gökdelenler, o gökdelenlerin arasında cıvıl cıvıl bir hayat yaşayan insanlar, şehrin rutinine kapılıp gidiyor. Bir yer ne kadar güzel olursa olsun kötülük her yerde olacak ve olacaktır da. Süperman boşuna korumuyor bu şehri.
İzlerken insanın içi gidiyor değil mi? Frodo bir gün Shire'a geri dönebilecek mi diye az mı merak ettik. Peki ya biz, biz de bir gün görebilecek miyiz? Sakin, sessiz, huzurlu, bol yeşilli, minik, şirin evlerde yaşamayı kim istemez ki?
Britanya’da tüm sakinlerinin büyücü olduğu tek yer burası. Üstelik çok da eğlenceli bir yer. Zonko’nun Şaka Dükkanı’nı ve Honeydukes’u hatırladınız mı?
Mordor, J.R.R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evreninde bir ülke. İçinde gücün ve kötülüğün simgeleri yaşıyor. İkinci Çağ'ın 1000'li yıllarında bulundu. İkinci Çağ'ın 3441 ve Üçüncü Çağ'ın 1980 yılları arasında Gondorluların denetimine girdi. Üçüncü Çağ'ın 3119 yılında Sauron'un hükümdarlığına son verildi.
2009 yılına ait bir yapım olmasına rağmen, 2016 filmleriyle güncellenen tüm zamanların en çok gişe yapan filmleri listesinde 2.7 milyar dolarlık hasılatıyla ilk sırada yer alan Avatar, konusundan daha çok görsel özellikleriyle ve filmin geçtiği Pandora adındaki gezegen ile efsaneleşmeyi başarmıştı. Mavi renkli devasa boyutlardaki Na’Vi halkının yaşamlarını sürdürdükleri bu büyüleyici gezegen, kutsal bitkileri ve hayvanlarıyla sinema tarihinin en etkileyici fantastik yerlerinden biri olmayı başarıyor.
Springfield'in ABD'de herhangi bir kasabayı temsil ediyor. 'Springfield' isminin seçilmesi, Amerika Birleşik Devletleri'nde oldukça yaygın kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Konumu tam olarak bilinmemekte. Springfield'ın coğrafyasında ve çevresinde kıyı boyları, çöller, geniş tarım arazileri, yüksek dağlar ya da öykü veya şaka ne istiyorsa o bulunuyor.
Jetgiller çocukluğumuzda en sevdiğimiz çizgi filmlerden biri. Jetsons ailesinin maceralarını anlatan çizgi dizinin ilgi çekmesinin en büyük sebebi, aslında içerisinde bulundurduğu unsurlarla beraber olayların geçtiği yer olan Orbit City. Gökyüzünde yer alan binalar, hizmetçi robotlar, uçan arabalar. Hayallerimizi süslemesin de ne yapsın?
Bu şehirde 50’den fazla otel ve gazinonun bulunuyor. Hem de Tiberian gaz madeninin de bulunduğu tam 392 kattan oluşmuş. Cloud City'yi ilk kez Empire Strikes Back filminde görmüş ve bayılmıştık. Bulutların arasında yaşamayı kim istemez ki değil mi?
Birbirinden yaratıcı, zevkli, komik ve eğlenceli karakterleriyle; gerek Krusty Krab’te yaşanan olaylar olsun gerek sempatik Spongebob’un hareketleri olsun Bikini Bottom kesinlikle yaşamak istediğimiz yerlerden biri. Okyanusun dibinde olmasına rağmen bu şehirde bir sincap yaşıyor, dünyanın en asık suratlı ahtapotu ve en şapşal süngeri de komşu mesela. En lezzetli burgerler de orada, en hırslı plankton da.
Kendi adıyla da anılan Cermen mitolojisi evreninde, kozmik ağaç Yggdrasill'in zirvesinde yer almaktadır. Altından heykelleriyle, büyük savaşçılarıyla, içinde bulunan muhteşem fantastik unsurlarıyla, hatta tanrılarıyla; Asgard hayallerimizi süsleyen bir yer.
Kaliforniya eyaletinde kurgusal bir kasaba olan Hill Valley, 1885, 1955, 1985 ve 2015 yılları olmak üzere dört farklı zaman dilimiyle bizleri kendisine hayran bırakmıştı. Geleceğe Dönüş serisinde yer alan bu büyüleyici kasaba aslında Universal Studios’un Petaluma şehrindeki seti olarak varlığını sürdürüyor.
Ünlü yazar L. Frank Baum tarafından 1900 yılında kaleme alınan Oz Büyücüsü kitabı, çeşitli versiyonlarla defalarca sinemaya uyarlanmıştır. Kurgusal bir ülke olan Oz’un başkenti olan büyüleyici Zümrüt Şehir ya da orijinal adıyla Emerald City, kitabın ve uyarlanan filmlerin en etkileyici mekanı ve öğesidir. Yeşil binaların, duvarların, kıyafetlerin ve hatta yeşil renkli hayvanların bile yer aldığı bu fantastik şehir hem göze hem de kulağa hoş geliyor.
Alice Harikalar Diyarı'nda Lewis Carroll tarafından 1865 yazılan fantastik kitap.Çılgın Şapkacı ve Mart Tavşanı ile çay partileri yapabileceğiniz, çılgın bir tırtıl ile tüttürebileceğiniz, büyüyüp, küçülebileceğiniz ve istiridye yiyebileceğiniz bu eşsiz mekan, içeriğinden de anlaşılacağı üzere Harikalar Diyarı olarak adlandırılıyor. Yalnız dikkat edin. Eğer ki bu diyarı ziyaret edecek olursanız, Kızıl Kraliçe’nin kalesinden kesinlikle uzak durun.
Good Place dizisindeki bu iyi yer, renklerinden havasına kadar kusursuz görünmüyor muydu?
Çocukken hangimizin hayali değildi ki o küçük mantarları yakından görmek, şirin çileği toplamak, Aşçı Şirin'in tek lokmada yenilen pastalarının tadına bakmak. Hem Gargamel ile de en iyi biz baş edebilirdik.
Ann With an E dizisi başlı başına çok güzelken, dizinin geçtiği yerin manzaraları gerçek anlamda büyüleyiciydi. Öyle ki diziyi izlerken ara ara durdurup manzaraya şöyle bir bakma ihtiyacı hissettiğimiz zamanlar oldu. Her mevsimini ayrı ayrı görme şansı da bulduğumuz Green Gables'da şöyle 1-2 sene geçirsek hiç fena olmazdı.
Öncelikle gizemli maceralar sevenlerin kesinlikle listeye bakarken ilk akıllarına gelen yerlerden biri Hawkins olmuştur. Gerilimli maceraların yanı sıra dönemin atmosfer, teknolojiden uzak ama sonuna kadar eğlenebildiğin, betonun doğarı tam anlamıyla ele geçirmediği bir yer hepimize iyi gelebilirdi.
HBO'nun başarılı dizisi Game of Thrones dünyayı 10 sene boyunca kasıp kavurdu. Dizinin öyle fanları oldu ki onlara 8. final sezonundaki savaşı daha iyi takip edebilsinler diye bir harita bile oluşturuldu. Aynı Google Earth mantığıyla geliştirilmiş bir algoritmayla Game of Thrones'un meşhur Westeros diyarlarında gezebiliyorsunuz. Castle Black'ten Dothraki Denizine kadar tüm Winterfell ve King's Landing topraklarını harita üzerinde görebiliyoruz.
Ret Kid kasabaları... .... Westworld kasabaları... .... 🤪🤪🤪
Minas Tirith dururken Mordor’da ne işim var?
Az arastirsan metropolisin Amerika indiana da bir şehir olduğunu hatta supermen heykeli bile olduğunu bilirdin