Blair Waldorf bütün dizinin parlayan yıldızı ve onu benim gözetimimde kötüleyemezsin. Ya da onun. Seni mahveder.
Bu televizyon dizisi. Eğer Yukarı Doğu Yakası, Manhattan'da gerçek hayatın nasıl olduğunu görmek istiyorsan New York'a taşın.
Vanessa'nın dizideki karakteri o kadar kötüydü ki Gossip Girl kitaplarının yazarı bile Vanessa'dan nefret ediyordu. Jessica Szohr iyiydi, ama Vanessa değildi. Kendine yalan söyleme.
Kendi güvenliğin için Chuck ve Blair'a değinmekten kaçın. Eğer onlardan çift olarak nefret ediyorsan, o zaman onların hayranları(ki oldukça çoklar) sana saldırır. Eğer seviyorsan o zaman da sevmeyenleri 'edepsiz' çiftleri görkemli hale getirdiğin için sana saldırırlar. Kazanamazsın.
Kitaptan uyarlanmış çoğu televizyon dizisi kitaptaki gibi başlayıp sonunu alakasız şekilde bitiriyor. Anlıyorsun ya, Pretty Little Liars, The Vampire Diaries ve hatta bazen Game of Thrones bile değiştiriyor.
Kimseye, başından beri Gossip Girl'ün Dan Humphrey olduğunu açıklayarak güzel bir senaryo yazdıklarını söyleme. Yapma. Sadece, sana ilk sezonlardan dahi örnek göstererek bunun saçmalığıyla ilgili detaylı bir kompozisyon yazacakları için değil, aynı zamanda, bazen birbirini boğazlama noktasına gelen hayranların anlaştıkları tek konunun sonun berbat olduğu düşüncesi olduğu için.
Blair dizideki stil kraliçesiydi ve giydiği her şey, 'I Love NY' tişörtünden saç bandı koleksiyonuna kadar, onu herkesten on kat iyi yaptı.
Blake Lively'nin insanüstü güzellikte olduğu kimse inkar edemez ve Serena'yı hepimiz çok seviyoruz, ancak en büyük hayranlarının bile anlaşabileceği bir konu var; dizideki Serena, yalnızca Yaşamak İçin Fazla Salak sendromundan muzdarip değildi, pek çok planı da bozdu. Ayrıca dizinin ilk iki sezonunda ana karakter zaten oydui ancak izleyicinin ilgisini Blair daha fazla çekti.
Hatrı sayılır derecede hayranı olduğunu inkar etmiyoruz ancak çoğu kişiye göre Jenny'den kötü olan tek şey Vanessa. Eğer Jenny'nin başrolde olduğu bir seri istiyorsan, Gossip Girl'ün yazarı tarafından kaleme alınan ve Jenny'nin hayatını anlatan 'It Girl' serisini oku.
Gossip Girl'ün Pretty Little Liars'ın A'inden daha güçlü bir ulaştırma ağı vardı ancak eğer sen, kimse bir siteye ünlü bile olmayan bir grup gencin hayatıyla ilgili ipucu göndermez diyorsan... Kes sesini sadece senaryoya uy.
Kitap ve dizi tamamen farklı şeyler ve onları karşılaştırmak bile sadece zaman kaybı. Vaktini boşa harcama.
Kimseyi uğraştırmadan gidip kendini camdan aşağı atsan da olur.
i am bass, chuck bass
laf etmesinler blair'a
yo serena gayet de her zaman ana karakterdi sadece son sezon biraz geride kaldı sonlara doğru da toparladılar.