Sağlıklı beslenme, günümüzde her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor. Ancak, kaliteli ve sağlıklı gıdaları bulmak hiç de kolay bir iş değil. Üretim aşamalarının kontrolsüz ve denetimsiz olması, kimyasal ilaçların rahatlıkla kullanılması ve sağlıksız ürünlerin kullanımının daha kolay olması sağlığımızı ciddi anlamda tehdit edebiliyor.
Konuyla ilgili şöyle bir açıklama yapıldı;
Çiğ süt hayvandan süte geçen iki temel risk barındırır;
1- Tüberküloz, brusella gibi hastalık yapıcı mikroplar.
2- Antibiyotik kalıntısı ve toksik maddeler gibi unsurlar.Çiğ süt kaynatılsa da bu risklerin tümü yok edilemez. Üstelik sütü kaynatınca hem protein yapısı bozulur hem de içerdiği vitaminler kaybolur. Bu nedenle sütü hızlıca ısıtıp, hızlıca soğutmak yani pastörize etmek çok önemlidir.
Suratına tonla kanserojen madde boca etmiş. İnsanın derisi üzerine sürülen her şeyi ağızdan alındığından bile öte emiciyken hem de. Sonra da köyde çiğ sütten yapılmış peynirler filan diyor, süt kaynatılmadan kullanılmıyor zaten de, kullandığın ürünleri cildine süreceğine sütü ineğin memesinden direkt içsen bu kadar riske girmiş olmazsın.
Hayatımda hiç bu kadar saçma bir haber okumadım. Ananem 100 yaşına kadar yaşadı. Ne kalp ne kolesterol ne de şeker hastası oldu. Trabzon un Köprübaşı ilçesine bağlı yüksek bir dağda bulunan bir köyde yaşadı hemde.Tek rahatsızlığı tipik Karadenizli siniriydi. Köyde sütünü de peynirini de kendisi yaptı hep. Hadi gel açıkla bunu da Gıda Mühendisi .
O sırada tereyağını çatal ile yiyen ben☠️