Bir Gemi Hikayesi: Atlas Okyanusu'nu Aşan İlk Türk Vapuru "Gülcemal"

Türk denizcilik tarihinde önemli bir yeri olan 'Gülcemal', Atlas Okyanusu'nu aşan ilk Türk vapuru olma unvanını taşır. Bu başarı, Türk denizcilik tarihine damga vurmuş Türkiye'nin denizcilik alanındaki yeteneklerini ve potansiyelini tüm dünyaya göstermiştir. Peki Gülcemal'in hikayesi nedir? Gelin birlikte bakalım!

Türkiye'nin denizcilik mirasında, sivil ve askeri gemilerin bazıları, halkın gönlünde mit olmuş, romanlara ilham vermiş ve şiirlerin ana teması olmuştur.

Bu efsaneleşmiş gemiler arasında Ertuğrul Fırkateyni, Hamidiye Kruvazörü, Yavuz Zırhlısı, Nusrat Mayın Gemisi ve Savarona Yatı gibi gemiler bulunur. Bu gemilerden biri de ABD'ye yolculuk eden ilk Türk ticaret gemisi olan Gülcemal'dir.

1920 yılından sonra tam dört defa Atlas Okyanusu'nu aşan Gülcemal, Özgürlük Anıtı'nın gölgesinde yer alan Ellis Adası'na demir atarak New York limanına ulaşmıştı.

O dönemlerde bu tür seferler, geminin aidiyet ettiği ülke için büyük bir gurur kaynağı olarak görülürdü. Gülcemal, 1874 tarihinde 'Germanic' ismi ile deniz ile buluşmuş ve İngiltere'nin denizcilik devi olarak bilinen White Star tarafından inşa edilmişti.

Türk denizcilik tarihinin değerli yazarı merhum Eser Tutel, Gülcemal'in o dönemlerini etkileyici bir şekilde anlatır;

Germanic, mavi bacaları ve beyaz yıldız forsuyla 142 metre uzunluğunda ve 14 metre genişliğinde zarif bir gemiydi. 5071 gros tonluk gemi, 85 ton kömür yakarak saatte 15 mil hıza ulaşabiliyordu. 200.000 İngiliz lirasına mal olan bu geminin 130 kişilik mürettebatı vardı. Mutfağı, çeşitli etler ve deniz ürünleriyle dolu olan soğuk hava depolarıyla donatılmıştı. Günde taze süt sağlanıyordu. 220 yolcuyu ağırlayabilen lüks kamaraları vardı ve konforu sağlamak adına ikinci mevki kamaraları yoktu.

Germanic yani daha sonraki adıyla Gülcemal, 30 Mayıs 1875'te ilk yolculuğuna çıkmıştı.

Bu süre zarfında Gülcemal, 40 yıl boyunca Amerika'ya binlerce insan ve tonlarca yük taşıdı. 1902 yılında, kardeş gemi Britannic hurdaya çıkarıldı, Germanic ise bir Kanada şirketine satıldı ve adı Ottawa olarak değiştirildi.

Ottawa, çoğunlukla Yeni Dünya'ya göçmen taşıyarak geçirdiği yedi yılın ardından 1910 yılında hikayesini farklı bir coğrafyada devam ettirmeye başladı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun Seyri Sefain İdaresi, 36 yaşındaki bu gemiyi 15.110 altın lira karşılığında satın aldı. Gemiye, o dönemin Osmanlı Sultanı V. Mehmet Reşat'ın annesinin ismi olan 'Gülcemal' ismi verildi.

Gülcemal, Osmanlı döneminde önemli bir rol oynadı. Gemi tamamen yeniden yapılandırıldıktan sonra özellikle Karadeniz bölgesinde aktif olarak hizmet verdi.

Gülcemal, Sultan V. Mehmet Reşat'ın 1911 yılında Selanik, Manastır ve Kosova'yı kapsayan Rumeli seyahatine eşlik etti, Birinci Dünya Savaşı sırasında cephane taşımacılığı ve hastane gemisi olarak görev yaptı. Ancak, 1915'te İngiliz denizaltısı E14 tarafından İmralı Adası'nda torpillendi ve iki yıl boyunca İstanbul'da onarıldı.

Savaş sonrasında ise Gülcemal Osmanlı ordusunda görev yapmış Alman subay ve askerlerini anavatanlarına taşıdı.

Daha sonra ise bu gemi posta taşımacılığına devam etti. 1920-1921 yıllarında Dedeyan Vapur Acentesi tarafından kiralandı ve Lütfi Kaptan ve Türk mürettebatı ile Köstence, İstanbul, Napoli ve Marsilya üzerinden New York'a dört sefer gerçekleştirdi. Bu seferlerle, Atlas Okyanusu'nu geçen ilk Türk ticaret gemisi unvanını kazandı.

İsmet İnönü'nün liderliğindeki Lozan Barış Konferansı heyetini taşıyan gemi, 1923 yılının sonlarında Yunanistan'dan Türkiye'ye göç edecek olan insanları Selanik'ten İstanbul ve İzmir'e taşıdı.

Cumhuriyetin ilanı sonrasında ise Gülcemal, Seyri Sefain İdaresi'ne geri verildi ve Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de posta taşımacılığına devam etti. İnebolu, Zonguldak, Sinop, Gerze, Samsun ve Trabzon gibi Karadeniz limanlarında büyük bir sevgiyle karşılandı ve 'uğurlu gemi' olarak anılmaya başlandı.

Atatürk'ün de birkaç kez seyahat ettiği ve bir dönemlerin gözde yolculuk aracı olan Gülcemal, 1934 yılında İran Şahı Pehlevi'ye ev sahipliği yapmıştı.

Ancak 1930'ların sonlarına doğru Gülcemal yaşlanmaya başladı ve 1937'de hizmetten çekildi. Haliç'te demirli bekleyen gemi, 1949 yılında bir depo olarak kullanılmaya başlandı. Yeniden hizmete gireceği mi, yoksa söküme mi gideceği tartışılan Gülcemal, sonunda hurda olarak İtalyanlara satıldı. 1950 yılında Messina'ya götürülerek parçalandı. 75 yıllık ömrünün çoğunu Türk gemisi olarak geçiren Gülcemal'in hikayesi, bu şekilde son buldu.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Kişisel Hedeflerinizi Gerçekleştirmek İçin Size Çok Faydası Dokunacak 'Mastermind Grubu' Hakkında Her Şey
Mistik Ses Tonu ile Dinleyenleri Bambaşka Diyarlara Götüren Tamino, Türkiye Turnesi İçin Hazırlanıyor
Merkür’ün Yörüngesi Einstein’ın Kütleçekimsel Görelilik Kuramını Nasıl Kanıtlar?

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
ICC Kararını Verdi: Netanyahu ve Gallant Hakkında Tutuklama Emri!
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
YORUMLAR
21.07.2023

Yunanistan ile mübadele sırasında ne çok ailenin trajedisine şahitlik etti Gülcemal. Çağan Irmak - Dedemin insanları filminde yürek delen sahneler vardır o gemide geçen. Bu yazı vesilesiyle mübadele yaşayan talihsiz insanlarımızı anıyorum. 🥺

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ