Bir Efsane Bitti! Final Bölümü Yayınlanan Fi Çi Dizisinin Şanına Yakışan Bir Sonu Olup Olmadığına Siz Karar Verin

Azra Kohen imzalı Fi, Çi ve Pi serisinin uyarlanacağını öğrendiğimiz günler dün gibi aklımızda. İlk dijital dizilerden biri olan ve her türlü sansürden arındırılmış şekilde özgürce ve kaliteli bir şekilde seyirciyle buluşan Fi, ikinci sezonuyla veda etti. 

DİKKAT: Spoiler içerir!

Kitabın yazarı Azra Kohen, kitap ve dizinin bu kadar ayrı yollardan gitmesine sinirlenmiş ve derhal bitirilmesini istemişti.

O kadar alelacele bitirildi ki, Pi'yi hiç göremedik bile. Seyircinin bir kısmı ona hak verirken bir kısmı ise kızgın.

Ozan Güven, Serenay Sarıkaya, Mehmet Günsür, Berrak Tüzünataç, Osman Sonant, Tülay Günal ve Büşra Develi muazzam bir iş çıkardı.

9. bölümüyle bizi finale hazırlamış, Can Manay'ın bir katil olduğu ortaya çıkmıştı👇

Finale 1 Kala! Soluksuz İzleyeceğiniz Fi'nin 9. Bölümünü Anlatıyoruz

Can Manay adını, kimliğini kaybetti. Artık herkes onun bir katil, bir hasta olduğunu biliyordu. Ama bu onu sokaklarda dolaşmaktan, Duru'yu gözlemekten alıkoyamadı.

Duru'nun evinde, işinde, her yerde polisler tetikte bekliyordu. Ama Can onu karşı binadan izleyecek kadar yaklaşmıştı.

Bu bakışı hatırladınız mı? Can'ın Duru'yu gördüğü ilk an... Bir tek Duru'ya zarar vermeyen ve hep şansını deneyen Can, "Göt Deniz"i görünce dellendi tabii.

Soluğu kokocu ablamızın yanında aldı. Kendisi Can'ın pavyon taraflarından arkadaşı. Can'ı asla satmaz, derdini dinler, akıl verir, yardım eder.

Nurcan Eren dizi biter ayak ne devleşti ne devleşti....

Ama o bile Can'ı Duru'dan uzakta tutmayı başaramazdı. Duru "Ben artık kaçmak istemiyorum!" diye kendini parçalamak için Deniz'le konuşsa da, Can için onlar gününü gün ediyordu.

Yine de Can'ı ele vermedi. Hem de Can'ın kokusunu alan Özge'nin ısrarlarına rağmen. "Adalet Zürafa sokakta öldü." deyip mezeye sigara basacak kadar Thug Life da bir ablamız.

Can'ın nerede olduğunu bildiğini ama ele vermediğini anlayınca Özge peşini bırakmadı. Daha sonra kendisine soluksuzca yürüyen polisle beraber evini de bastı. Hatta Can'ın purosunu buldu ama nafile...

Ele vermeyip iyi mi yapıyor? Hayır. Duru artık çıt sesinden ürker hale gelmiş ve kapıları bıçakla açan biri haline dönüşmüştü bile.

Üstelik polis onu korumayı bırakmıştı. Çünkü Can birine para verip onu Brezilya'ya kadar gönderdi ve Can Manay'ı orada görmüş ve görüntülemiş gibi ihbarda bulundu.

Duru Can'ın ona nasıl aşık (saplantılı) olduğunu bildiği için inanmadı. Deniz de ona bir koruma ayarladı. Güya özgür ama o kadar tutsak ki...

Böyle hissetmesi için de çok iyi nedenleri var. Kabinde giyinirken önünde oluşan gölgenin ona ait olduğunu bile anlayabiliyor.

Kimseye inandıramadı. Herkesin bir paranoyak olduğunuzu düşündüğünü ve sizin sosyopat bir katilin peşinizde olduğuna emin olduğunuzu düşünün...

Durum çok açık. Can hala peşinde ve mesajlar vermeye devam ediyor. Korumanın torpidosundaki silahı ceplemek bu yüzden iyi bir seçenek.

Çünkü onu mağazaya her nasıl girdiyse girerek "Buradayım" diye korkutan Can, peşini bırakmayacak. Hem de Yalçın Çakır'ın yaşlandırma tekniğinden daha kötü bir kılık değiştirme tekniğiyle...

Amacı onu korkutmak mı yoksa barışmaya ikna etmek mi bilemeyiz.

Ama senin karşında minnoş bir ev kedisi yok Can Manay. Senden kaçmaktan sıkılan ve seni kendine çeken Duru Durulay var.

Çünkü Can'ın bu tüyü taktığı anda ona geleceğini çok çok iyi biliyor.

Afife'ye gitmek için gerekli ekipmanların bir kısmını Eti'nin evinden alan Can, evin sahibi Bilge kardeşiyle buraya gelip onu hırsız sanınca küçük bir odada hapis kaldı. Üstelik Bilge polisi aramıştı bile.

Can onu yumuşak karnından vurdu: "Kendimi vururum, annen gibi benim de ölümümü izlersin" dedi. Bilge onu polise vermedi, Can buradan da kurtuldu.

Bu durum Doğru'yu çok kızdırdı. 'Doğru' işte, en temiz vicdan.

Amaaaaan hep gerilim gerilim, biraz da güzel şeylerden bahsedelim. Göksel sakalı çıkar da rahatla ya diyorduk, adamın içinden afet çıktı.

Derdi Duru'yla helalleşmekti. Ona yer yer haksızlık yaptığını sonunda kabul etti.

Dayanamayıp içerik bile yaptık. Mükemmel. Anlatmaya gerek yok. Görüyorsunuz...

Kıl Yumağının Altında Bir Yunan Tanrısı Varmış! Fi'deki Göksel Rolüyle Tanıdığımız Armağan Oğuz Bir Afet Çıktı!

Tüm bunlar olurken 'Afife' geldi çattı. Duru hayatının en önemli gecesine hazırlanırken aslında tek istediğinin annesinin onu fark etmesi, izlemesi olduğunu Deniz'le paylaştı. Ve ona içimizi burkan sözleri söyledi: "Sen benim en güzel hikayemsin Deniz."

Deniz dayanamayıp annesini aradı ve üstü kapalı bir şekilde orada olması gerektiğini söyledi. Bakalım gelecek mi?

Serenay Sarıkaya apayrı bir övgüyü hak etti. Yönetmen Mery Baykal ve tüm sanat ekibi de... Müzikal neredeyse gerçekten sahnelenmiş!

İzlemek için tıkla

Bu kadar muazzam bir şeyi Can Manay kaçırır mı? Hem de kırmızı tüyle "Gel bana gel" mesajını aldıktan sonra.

Can'ın sıfır kamuflajla ortalık yerde dolaşması... Bu kadar ünlü ve aranan bir adamı kimsenin fark etmemesi biraz alelade olmuş.

Bacağın kırıldı diyerek Duru'yu kandıran, dans hayatını bitirmeye çalışan Can, onu tepelere çıkıp izledi, çabana sağlık!

Gerçekten de çok güzel bir gösteriye imza atıldığı için biz de bunca zamandır gelişimini izlediğimiz Afife'yi zevkle izledik.

Duru'nun tek sürprizi Can değildi. Annesi de hayatında ilk kez anneliğini yapıp kızının hayalini gerçekleştirdi ve onu izlemeye geldi. Duru'nun binlerce kat heyecanını arttırdı ve küçük bir çocuk gibi heyecanlandığını hepimiz hissettik.

İkinci perde için hazırlanmaya gittiğinde ise sürprizin en tatsızı ile karşılaştı. Can Manay bizi bile irkiterek Duru'nun boynuna sarıldı. Elindeki iki alyanstan bahsetmiyoruz bile.

Deli alert.

Ama Duru onu zaten kendi çağırmıştı. Torpidodan yürüttüğü silahı Can'a doğrulttu: "Seni öldürürüm Can."

'Öldür. Öldür zaten sensiz nasıl yaşanır bilmiyorum. Nasıl uyurum nasıl uyanırım, nasıl merhaba derim... Sensiz ismimin bile bir manası yok sen seslenmedikten sonra.'

İnsanın bazen Can'a acıyası geliyor.

"Beni niye sevmedin Duru?" dediğinde Duru öyle bir cevap verdi ki, Can'ın ona zarar veremeyeceğini anlamıştık artık. "Seni tabii ki sevdim Can. Ama seninleyken kendimi hiç sevmedim."

'Seni öptüğüm ilk gün anladım. Bu adam gözlerime değil, kalbimin taa içine bakıyor dedim. Yaralarımı sevdin, acılarımı, kırgın, kızgın, çirkin, karanlık bütün taraflarımı besledin. Hayatım boyunca beni çırılçıplak görmüş tek insan sensin. Seni tabii ki sevdim Can. Ama seninleyken kendimi hiç sevmedim. Hiçbir şey sana yetmedi, hiç vazgeçmedin, hep daha fazlasını istedin. '

"Bırak beni Can! Senin sonun sınırın yok. Bırak beni!" artık ya Can kendini öldürecekti ya da Duru. Onsuz yaşayamayacağını bilen Duru son kozunu da böyle kullandı ama Can silahı çekmeye çalışırken bir patlama sesi geldi.

Duru sahneye böyle acılar içinde çıkınca anlamıştık. Kurşun bir yerini sıyırmıştı. Bacağı olmasın diye dualar mı etmedik...

Serde Black Swan olunca Duru Durulay pes etmez. Yaralı bacağıyla çıktı ve dansına devam etti. Kan revan içinde kalarak...

Ama bir yere kadar dayanabilirdi. Kendini bıraktı. En büyük hayali Afife için en çok azmeden olmuştu, bu uğurda bir daha dans edemeyecekti.

Hayatının en güzel günü en kötü güne dönüşmüşken, gözlerini açtığında annesini görünce ilk kez gülümsedi.

Tesadüfen Can'ı giderken gören Özge boş kulise daldı ve bu manzarayı gördü. Silah sesini duymayan görevliler Özge'nin ambulans polis çağrısını nasıl duydu onu bilmiyoruz ama duydular...

Can'ın peşine düşüp onu yakaladı. Daha doğrusu yakaladığını düşündü. Can artık kaçmıyordu.

Sevdiği kadının yaralanmasına sebep olmuş, "Beni seviyorsan git" sözünü duymuş ve onu azat etmişti. Belki de ilk kez birini azat etmişti...

O yüzden teslim oldu Can Manay. Artık Duru da Özge de rahat bir nefes alacaktı.

Aklını yitirdiğini tahmin etmek zor değil. Muhtemelen hapis yatmadı, muhtemelen direkt olarak psikiyatriye yatırıldı.

Ve şans onu yine bulmuştu. Bilge, ona verdiği sözü tutup onu tedavi etmeye gelmişti.

Çünkü Özge'nin bile kafası karışmıştı: "Can Manay kurban mı? Katil mi?"

Son yazısını da yazan Özge'nin Sadık'ı bulma vakti gelmişti. Sedir Ağacı'ndan yola çıktı, kendini Toroslar'a vurdu. Sanırız da dolmuşçu direkt SMK'nın evine bıraktı...

Ama bu görüntü, bu kavuşma anı... Sırf bunun için bile izlenir bu final bölümü!

"Neredesin sen Allah'ın cezası?" diyen bir adam bu kadar güzel olabilir mi? Sadık Murat sen muhteşem bir detaysın.

Gelelim diğerlerine... Deniz sokak çocuklarına müzik eğitimi veriyor. Tam da ona yakışacak kadar asil. Duru ile beraberler mi bilmiyoruz.

Duru ile ilgili bildiğimiz tek şey dans etmeyi bırakıp öğretmenlik yapmaya başladığı. En azından dansı bırakmayarak hayata tutunmuş.

Peki Can Manay? Can Manay heyet kurulu kararıyla tedavi olduğu düşünülerek serbest bırakılmış. En azından öyle olduğunu düşünüyoruz.

Can Manay artık tehlikesiz, siyahlara bürünmeyen, bembeyaz bir adam. Kitap yazan, imza dağıtan sevimli adam.

İnsan nedir ki? Sperm, yumurta, et, kemik, kas. Büyük patlamadan kalma atomlar. Sürüngen atalardan kalan DNA'lar. Yakan, yıkan bir türün sıradan bir numunesi. Sefil ve muktedir. Çirkin ve kudretli. Acımasız ve şefkatli. Açgözlü ve cömert. Düşen ve yeniden kalkan.

Ya da değil... Ona benzeyen birini görünce saplantısı Duru'yu tekrar hatırlayan ve bir anda onu ilk gördüğü güne dönen Can Manay, iyileşti mi? Bunu hiç bilemeyeceğiz...

Tabii rüya değildi de, birçok şey havada kaldı evet.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Ahahahahahahaha bunu hiç düşünmemiştik😎

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Al sana cevabı!

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

He ya...

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Ada nerdesin yanlış adama aşıkmışsın gel!

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Bu laflar nereden çıktı yav, kitabı ona nasıl bağladın...

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Hadi bakalım, Fi macerası sona erdi!

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Popüler İçerikler

Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
12.03.2018

"Kitaptan uyarlama" demek, adı üstünde "uyarlamadır". "Esinlenme"dir. Birebir kitapla aynı olmaz. Çünkü hikayenin çekiciliği için üslup ve anlatım yeterli olsa da iş görsele döküldü mü işler farklılaşır. Seyircinin ilgisini çekecek ve çektiğiniz bu ilgiyi sonuna kadar koruyacak bi yol izlemeniz gerekir. Yani sadece kitap seyirciye pek de aksiyonlu gelmeyebilir. Daha çok Nuri Bilge Ceylan tarzı bi dizi/film izlenimi yaratabilir. O da istediğiniz popülariteyi yakalamanızı sağlamaz. Bu yüzden diziler filmler esinlendikleri kitaplardan yer yer ayrılırlar. Bazen sadece karakter isimleri aynı kalır. Onun dışında her şey değişir. Kitapları senaryolaştırılacak yazarlar da bunun bilincinde olarak bu durumu kabul ederler. Kabul etmezlerse bu işe baştan girişmemelidirler. Bi kere dizi/filme uyarlanmasına izin verdiğiniz kitap sizin olmaktan çıkar. Onu artık senaristlere, yönetmene, yapımcıya vs. evlatlık vermişsinizdir. Bunu da unutmayın.

Pasif Kullanıcı
12.03.2018

apar topar bitti ne olduğunu anlamadık bile. bütün olaylar son iki bölüme bağlanmıştı hiç hoş olmadı.

Pasif Kullanıcı
12.03.2018

ulan ne kadar orjinal dizi dedik son bölümde Black Swan yaptınız resmen. Hiç yakışmadı güzelim dizi bok oldu

TÜM YORUMLARI OKU (28)