Bir zamanlar neler gördük, yaşadık inanamazsınız...
Bir zamanlar neler gördük, yaşadık inanamazsınız...
Dönemin büyük gümbürtü kopartan olaylarından biriydi ama niye öyleydi bilmiyoruz. Bir de Sibel Can'ın asimetrik kestirdiği kakülü de bir o kadar olay olmuştu hatırlarsanız.
Tarkan'a bayılan tüm genç kızlar bu ilişkiye sinir oluyordu ama kim olursa olsun sinir olacaklardı zaten. Bu ilişkinin Jülyet ve Ferda Anıl Yarkın yakınlaşması sebebiyle bittiği iddia edilmişti.
Türk pop müzik tarihinde eski sevgiliye atılmış ilk diss diyebiliriz bu durum için.
Görüyorsunuz, kimisi ayar veriyor, kimisi de eski aşkına şarkılar yazıyor. Yalnız o baş harfler tam olmamış mı yoksa bize mi öyle geliyor?
Türkiye tarihindeki en yaratıcı reklam sloganı olur kendisi. Üstünden nerdeyse 30 yıl geçecek, hala daha aynı şey söylüyoruz. Var mı içinizde Sibel Gökçe'yi aramış olan?
Uzun zamandır pek görmediğimiz bir durum, yalan değil. O zamanlar Ajda ve Yıldıırım Aktuna birlikte Hülya Avşar Show'a katılmışlardı ve programdan sonra bu yeni aşka yelken açmışlardı.
Bir ara ayda bir kere bu habere denk geliyorduk neredeyse. Kimisi yalan haberdi, kimisi de ciddiye alınması gerektiği halde hiç ciddiye alınmamıştı. Sevda Demirel bu yüzden kendisine implant yapan doktora dava bile açtı.
Bu evliliğin nasıl geliştiğini gelin Ayşe Hanım'dan dinleyelim sgdhdjgjsag: 'Ben 'Evlenelim' diye ona mektup yazdım. Çünkü göremiyordum onu hapishanede, soyadı tutmadığı için... 'Seni bu maceraya sürüklemek istemiyorum' dedi. Ona karşı olan duygularımdan ve yaşadıklarımızdan sonra, Cengiz çıktıktan sonra benimle evlenmek istiyordu ama beni böyle bir sıkıntıya sokmak istemediği için bu teklifi o yapmadı. Annemin söylediği konumda olmamak için 15 gün direndi. 'O zaman sen beni sevmiyorsun' diye sitem ettim. Sinirlendiğim zaman bana 'Ayşe' der. Ben kızınca 'Ayşe' dedi, 'bak söyledim cezaevi müdürüne evlenmek istediğimizi...' Tabii o anda inanılmaz mutlu oldum, ondan sonra da evlilik işlemlerine başladık'
Bu ilişki ilk çıktığında da, yıllar sonra da kafamızı hep karıştırdı. Arada cinsellik yok denildi, sonra birbirimizi tamamlanıyor denildi. Bu arada birbirlerine hep 'sweetheart' diye hitap ediyorlardı. İlginç...
Medyada 'Marziye'nin Gözyaşları' olarak yer alan bu haber, Gülben Ergen'in kamuoyunun karşısında yaşadığı ilk kalp kırıklığı olarak biliniyor. Azmettirici olarak tutuklanan Erol Evcil ile Gülben Ergen, bu olaydan önce nikah şekerlerini almışlar.
Evlendiklerinde sözlü olarak bir süre çocuk yapmak istemediklerini söylemişler birbirlerine. Daha sonra Ebru Şallı hamile olduğunu ancak çocuğu doğurmak istemediğini söylemiş eşine. Fakat, evliliğin başından beri ikilinin arasında olan Ozan Orhon'un annesi 'oğlunun mutlululuğu için doğurması gerektiğini' söylemiş. Ebru daha önce de evini kayınvalidesinin döşediğini ve kendi hayatını kendisinin yönetemediğinden dem vurmuştu. Çift olaylı şekilde boşandı ve nedense mahkeme koridorlarında bile kameralar vardı.
Çiftin kızları şeker henüz bebekken ayrılmaya karar veren ikilinin ailevi sorunlarına bir şekilde biz de dahil olduk. Veyahut rahmetli Savaş Ay tarafından dahil edildik. Umuyoruz ki Şeker şu an mutlu bir hayat yaşıyordur.
Şoofööör şooooför çocukluğum sloganı :))
#13 Bizim mahallede abi, cezaevi şoförü olarak atanınca, özel bir hastanede ki anestezi uzmanlığını bıraktı, bir de araya mv sokmuş, anlatmasına göre. Şoför diye ezmemek lazım, devir öyle bir hale geldi ki, millet bunda bile torpil buluyor. Gerçi hiç bir meslek ezilmemeli.
Şöfeeer.. Kadın bildiğin ölmüş de gömmeyi unutmuşlar gibi duruyor..