Bir Dönem Hippilerin Hayata Geçirdiği Ütopya: "Taylor Camp"ta Kuralsız, Vergisiz, İtaatsiz Yaşam

Dilediğin gibi yaşadığın, kimsenin sana karışmadığı, kuralların var olmadığı ve vergi yükümlülüğünün olmadığıbir hayat düşünün. Hayal gibi değil mi? Ama 1969 yılında Havai'de böyle bir gerçeklik varmış...

68 kuşağının gençleri, üniversite çatışmalarından ucu bucağı olmayan şiddetten kaçarak Taylor Camp'a gelmişler.

Bir diğer adıyla, Taylor Camp bir Hippi Göçmen Kampı'ymış.

Taylor Camp'ın ortaya çıkışı ise “Ya silahlan ya terk et” ile olmuş...

Berkeley’de savaş karşıtı hareket patlamak üzereyken silahlanmalar ve çatışmalar gittikçe artıyormuş. Kamp sakinlerinden Sandra Schaub, o zamanları anlatırken “Ya silahlan ya terk et, biri seç dedi hayat bize,' diyor.

Hippileri Havai'ye davet eden isim ise Elizabeth Taylor’un erkek kardeşi Howard Taylor olmuş.

Havai'de yaşayan Howard Taylor, hippileri kira ödemeden yaşamaya davet etmiş.

O dönemde çocuklarıyla birlikte tek tek hapse atılan ya da canından olma tehlikesiyle karşı karşıya olan hippilerin bir kısmı bu teklifi değerlendirmiş.

İlk etapta 13 kişi olan kamp sakinlerinin sayısı, zamanla 120'ye ulaşmış.

İnsanlar bambular, hurdalar kullanarak kendilerine evler yapmışlar.

Üstelik, elektrik ya da yaşama kolaylığı sağlayan diğer şeylerin hiçbiri de yokmuş.

Tüm bunların yanı sıra, giyinik dolaşmak da sadece bir tercihmiş...

Elbette ki, her güzel şeyin bir sonu var... Taylor'un hippilere sunduğu bu alana 1977 yılında devlet el koymuş.

Ve tabi el konmasının ardından da yaşayan herkes tahliye edilmiş...

Öyle ki, bir daha gelmesinler diye kampı da tamamen ateşe vermiş!

Taylor Camp, bir ütopyanın gerçek hayata geçirilmiş haliydi adeta.

John Wehrheim’in çektiği bu fotoğraflar ve yaşayanların anıları dışında geriye kalan hiçbir şey yok...

Kampın bulunduğu yerde ise piknik masaları ve halka açık tuvaletler var, bir de tabi olmazsa olmaz araba parkı!

Bir de "Taylor Camp" adlı bir kitap mevcut.

108 fotoğraf ve kampın bir haritasının bulunduğu Taylor Camp adlı eseri de incelenemenizi tavsiye ederiz...

Bu hayatta aslında her şeyin mümkün olduğunun kanıtı niteliğinde bir eser...

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
YORUMLAR
28.10.2021

Böyle bir dünya yok arkadaşlar. Bunu yapabiliyorlar çünkü azınlıklar. Dünyanın bir yerinde insanlar gelişirken, bunlar izole olup ütopya kurduğunu iddaa ediyor. Kurarsın tabi. Çocuğun hastalandığında, bir aşıya, bir ilaca ihtiyacın olduğunda, eczane'ye gidersin ama. Çünkü birileri bunları üretiyor. Bakın bu güzel bir kafa, böyle azınlık olarak yaşarsınız. Ancak dünya böyle bir yer olamaz. Bunu iyice bir idrak edin

30.10.2021

Doğru. Zaten insanlığın erken döneminde olan yaşama benziyor bu. Modern hayatta uyduğumuz yazılı ve yazısız kuralların ortaya çıkmasının bir nedeni var. Nüfus ne kadar artarsa empati yeteneği düşük olanlar ve kendi nefsine hakim olamayanlar da o kadar artar, bu da eninde sonunda baskın ve otoriter kişileri toplumun diğer üyelerini korumak için herkesin uyması gereken kurallar oluşturmaya iter. Yani bu hippie'lerden kalabalık toplulukları anarşiyle yönetmek imkansıza yakın bence.

lan ne hippisi emolar vardı asıl.. ah emolar emolar! şimdi napıyolar acaba

10.11.2021

bize ne bu delilerden !....

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ