Bir “Dilek” hakkın olsaydı..?
Tam şu an, şimdi…
Tüm hayatın boyunca, sadece bir dilek dileme hakkın olsaydı ve o dileğin gerçekleşeceği de kesin olsaydı eğer..
Dileğin ne olurdu ?
Ve iyi düşün çünkü bu dileğin gerçek olacak. :)
Evet tam olarak derneğimiz ve biz gönüllülerin dilek gerçekleştirme hikayeleri böyle başlıyor...
Öncelikle dilek alımı için kişisel verilerin bulunduğu dosyayla birlikte dilek çocuğumuzun evine doğru yola koyulduk, evine gittiğimiz minik kalp 8 yaşında bir kız çocuğuydu. Ona daha önce gönderimi sağlanan dilek kutusunu birlikte inceleyerek hayalini; bazen çeşitli onu anlamaya ve tanımaya yönelik sorularla bazen de oyunlar oynayarak hatta resimlerle anlamaya çalıştık. Birkaç kategoride yer alan dilek sorularımızla dileklerini alıp bunların içerisinde en çok ve en hızlı olmasını istediği dileği ayrıca sorduk ve tabi ki o gün çok heyecanlıydı bir sürü ablası, abisi onun için ordaydı bunun bilincindeydi ve bu onu çok mutlu ediyordu. Bunu bazen dile getiriyor bazen de bakışlarından çözebiliyorduk. Ve inanın bu bizleri de çok mutlu ediyordu. Sonrasında bize hayalini anlattı onu en çok neyin mutlu edeceğini ifade etti. Prenses olmaktı en büyük hayali, prenses kıyafeti istedi bizlerden.
Derneğimiz ise hemen hızlıca bu minik kalbin dileğini gerçekleştirmek üzere çalışmalara başladı ve prenses olma hayalini en güzel günü olacak şekilde tasarlamaya başladı.
Ve dilek gerçekleştirme günü geldi çattı. Bizler gönüllü ekibi olarak ona unutamayacağı bir gün yaşatabilmek için denize nazır birkaç katlı güzel bir kafenin en üst katında hazırlıklara başladık. Her yeri süsledik, her yere balonlar yerleştirdik, prenses temalı pasta ve aperatifler hazırlandı, müzik sistemi kuruldu ve tabi ki prenses kıyafeti tacıyla birlikte hazır olarak onu bekliyordu. Tüm bu hazırlıkları gerçekleştirirken müthiş keyif alıyorduk. Çünkü bir minik kalbi daha hayallerine kavuşturuyor dileğini gerçek kılıyor olacaktık. Dolayısıyla bu onun yaşadığı ve yaşayacağı mutluluk kadar bizleri de mutlu ediyordu.
İlk olarak prensesimiz ailesiyle birlikte evinden alındı ve onun için hazırladığımız mekanda bizler beklemeye koyulduk. Geldiğinde önce prenses kıyafetini giydirip onu hazırladık ve sonrasında hazırlık yaptığımız alana müzik eşliğinde davet ettik. Bu arada her karesini resmedecek ve video kaydı oluşturacak bir arkadaşımızda hazırdı. Önce inanamadı tabi şaşkınlığı ve mutluluğu gözlerine, hatta tüm yüzüne yansıyordu. Çünkü neyle karşılaşacağını ve hangi dileğinin gerçekleşeceğini bilmeden bu süprizlerle karşılaşıyordu. İnanılmaz heyecanlı ve çok mutlu olduğunu dile getirip durdu ve bizler de tabi ki çok mutlu olduk. Hep beraber müzik eşliğinde dans ettik, şarkılar söyledik, oyunlar oynadık, resimler çekildik ve tabi ki pastamızı üfledik. Tabi bitmedi sonrasında süprizlerimiz devam etti. :)
Bir sürü seveceğini düşündüğümüz ve dilek alımında öğrenmiş olduğumuz bilgilerle onun için çeşitli hediyelerimizi de beraberce açtık. Yine sahip olmayı çok istediği bir laptop hediyesi ile keyifli bir gün geçirmesini sağladık. Neler hissettiğini sorduğumuzda çok mutlu olduğunu teşekkür ederek bugünü hayatı boyunca unutamayacağını söyledi. Bu cümleleri duyuyor olmak yeterliydi bizler için. Böylece güzel bir günü ailemizi evine bırakarak sonlandırdık.
Bu an’ı anlatmak kolay değil inanın yaşamak gerekli. Bir çocuk düşünün çok mutlu çünkü hayallerine kavuşuyor unutamayacağı bir gün yaşıyor, aile mutlu çocuğunun mutluluğuna şahit oluyor ve tabi ki bizler mutlu bir dileğin gerçeklemesine vesile olabildiğimiz için. Gözlerdeki parıltı, yüzdeki gülümseme “evet hayalini istediği gibi gerçekleştirebildik” resmini oluşturuyor bizlerde...
Haydi “Bir Dilek Tut” gerçek olsun... :)