"Bir"deki Sıfırlar

Saygı değer okurlar; yaklaşık altı ay önce “matematik aslında Tanrı’nın kendisidir” temalı eserimin imajını ve kısa açıklamasını paylaşmıştım. Tabii, benim kastettiğim matematik, ebette insanın keşfettiği ve isim verdiği matematik değildir. Kastettiğim şey, adına fizik yasaları da dediğimiz bizim ancak matematiksel yöntemlerle anlayabildiğimiz, doğadaki muazzam düzenin yapısı, kendisidir.Ayrıca benim bahsettiğim yaratıcı ya da Tanrı, ne Spinoza’nın ve deizm gibi felsefelerin, ne de Vahdet-i vücut veya benzeri açıklamalar yapan din adamlarının tanımladığı Tanrı değildir. Benim kastettiğim Tanrı, tüm evreni yaratan ve insan türünü de bir amaç için var ettiği çok açık olan muazzam bilgiye sahip bir unsurdur. İşte bu var edici unsur her ne ise evreni yaratışında fizik yasaları kısaca matematik olarak etkimiştir.

İşte bu konuları içeren “BİR” isimli eserimin imajı ve ayrıntılarını arkalı olarak bu köşede paylaşacağım. Önce şu ön bilgiyi vereyim; BİR isimli soyut resmimin arka planında üç tema işleniyor:

1-Evrenin ontolojik varoluşu

2-Biz niçin varız, amaç nedir?

3-Bize ne olacak, öldüğümüzde bize ne oluyor? Bu konular tümüyle bilime yaslayarak yorumladım ve resimledim. Şimdi ilk imaj ve ayrıntısına geçeyim.

“BİR”deki sıfırlar

Bilindiği gibi sıfır, tek başına bir değer taşımayan bir rakamdır. Binlerce sıfırı yan yana sıralasanız önünde ya da arkasında bir rakam olmadığı sürece değeri yoktur yani yine sıfırdır.

Aynı zamanda istatistik hesaplamalarında sıfır, yüzde sıfırı, bir, yüzde yüzü temsil eder. Sıfırın önemi bilgisayar dilinde daha kolay anlaşılır şekildedir. Dijital cihazlardaki ikili (Binary) denilen sistemde sıfır yok, boş olarak okunur bir ise var, dolu olarak okunur. Yani bu sistemde yok ve var birbirini tamamlar.

 Gelin görün ki bilim insanları, evrenin başlangıç şartlarındaki durumdan bahsederken zorunlu olarak onun yokluğunu göz ardı ediyor ve işe varoluşuyla başlıyor. Yani sadece enerji dediğimiz evrenin hammaddesini ve büyük patlamayı baz alıyor.

Ancak madalyonun bir de öbür yüzü var; evrenimizin bir başlangıcı vardır. Başlangıcı olan şeylerin de yok olduğu yani henüz var olmadığı bir durumu vardır. Dolayısıyla evrenin bu durumu, zamandan ve mekândan ve de onun tekillik durumundan bağımsızdır. Yani evrenin bir yokluk durumu vardır ve var oluşundaki tüm aşamalarının da zeminidir. Buna göre, evrenin başlangıç koşullarında hem var hem de yok durumu, her ikisi de mevcuttu.

Bu durum için spekülatif bir benzetme yapalım. “Kuantum süper pozisyonunda” kuantumun tüm olası durumları üst üste binmiş haldedir. Bunun gibi evrenin varlığı ve yokluğu da üst üste binmiş halde olabilir.

İşte bu mantıkla kurgulayarak, sıfırı “BİR” isimli resmin içine yerleştirdim. Böylece sıfırlar tek başına olan değersizliklerinden çıktı. Yani olasılıktaki gibi tek başına yüzde sıfır sonucunu vermekten çıkıyor. Artık kesin olabilecekleri barındıran olabilirlik kümelerine dönüşüyor. Henüz önüne arkasına bir rakamı var olmadan bile yüzde yüz olurun bir parçası oluyorlar. Çünkü zaten bire yani var olana dahiller. Dolayısıyla buradaki sıfırlar, herhangi bir varoluşa ilişkin sonsuz olabilirlikler bilgisi barındırıyor. Böylece şartlar oluştuğunda onların var olmasına müsait bir yokluk paketleri oluyorlar.

Ayrıca resmin zemininde sıfırları teğet geçen beyaz renkte çok yönlü açı çizgileri var. Bu çizgiler ise tüm sıfırların yani olabilirlikler paketlerinin her açıdan birbirleriyle bağlantılı ve gerektiğinde etkileşim halinde oluşunu temsil ediyor. Tıpkı beyindeki nöral ağlar gibi.

Instagram

X

Facebook

Linkedln

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu