Dünyanın en kötü kokusunun ne olduğunu biliyor musunuz? Aklınıza gelebilecek en kötü kokuyu düşünün ve bunu 10 ile çarpın! 1890'da bu kimyasalı denemek isteyen bilim insanları bu kokunun 'dehşet verici' olduğunu söylemiş. Hadi buyurun detaylara.
Dünyanın en kötü kokusunun ne olduğunu biliyor musunuz? Aklınıza gelebilecek en kötü kokuyu düşünün ve bunu 10 ile çarpın! 1890'da bu kimyasalı denemek isteyen bilim insanları bu kokunun 'dehşet verici' olduğunu söylemiş. Hadi buyurun detaylara.
Pamela Dalton, dünyanın farklı yerlerinden gelen, farklı şeyler koklayarak ve yiyerek büyüyen insanların, genellikle hangi kokuların iyi ya da kötü olduğu konusunda farklı fikirlere sahip olduklarını öne sürdü. Dr. Dalton'un evrensel olarak nahoş bir koku için bulduğu en iyi aday “U.S. Hükümet Standardı Banyo Malodor'du.
Bu, temizlik ürünlerini test etmek için askeri alan tuvaletlerinin kokusunu taklit edecek şekilde tasarlanmış bir maddedir. Dalton, koku bombası tarifinin temeli olarak aromatik sıvıyı seçti. Ortaya çıkan ve Dalton'ın 'Koku Çorbası' adını verdiği formül, şimdiye kadar yaratılmış en kötü koku olabilir.
Mary Roach, 2016 tarihli “Grunt: The Curious Science of Humans at War” adlı kitabında bu aromayı “Çürüyen soğan tahtındaki şeytan” olarak tanımladı. Bu kokuyu hayal edebiliyor musunuz?
Peki, 'Koku Çorbası' gerçekten dünyanın en kötü kokusu mu? Bunu söylemek zor çünkü kötü kokuları araştırmak tahmin edebileceğiniz gibi pek de kolay değil.
1889'da Almanya'nın Freiberg kentinde, 'kasabanın büyük bir bölümüne hızla yayılan ve bayılma, kusma ve panik tahliyesine neden olan rahatsız edici bir koku' üretildi. Bu koku ise tiyoasetondu.
Ancak tiyoaseton yapmak hiç de kolay değildi. (CH3)2CS bileşiği sadece -20 santigrat derecenin altındaki sıcaklıklarda sıvı halde kalır; biraz daha ısınırsa bir araya toplanır ve tritiyoasenton adı verilen beyaz bir katıya dönüşür. Ancak her iki halde de korkunç kokar.
Fabrika işçilerine göre koku, tüm şehre yayıldı ve “bayılma, kusma ve panik tahliyesine” neden oldu. Tiyoaseton hakkında yazılar yazan endüstriyel kimyager Derek Lowe, 1889 olayında kokuyu hangi kimyasalların ürettiğini kesin olarak bilmenin zor olduğunu söyledi.
Esso'da bir laboratuvarda, içerisinde tiyoaseton bulunan bir şeşinin kapağı yerinden çıktı. Kimyagerler tıpayı hızla değiştirdi ancak olay 'iki yüz metre ötedeki bir binada çalışan meslektaşların ani mide bulantısı ve hastalık şikayetiyle' sonuçlandı.
Dahası, tiyoaseton tutunan bir koku türüydü. Bu da kokunun üzerinize sinebileceği anlamına geliyor. Küçük miktarlarda tiyoaseton üreten iki kimyager, o kadar kötü kokuyordu ki bir restorana gittiklerinde garsonlar kimyagerlerin üzerine ve havaya deodorant sıkıyordu!
Esso'da yürütülen proje, bariz nedenlerle durduruldu. Tiyoaseton kokusu o kadar ağır olacak ki bilim insanları da bu bileşikle uğraşmayı bırakmışlar. Sizce de çok ilginç değil mi?
Kükürt kokusu iğrenç. Yıllar önce daha biz çocukken Fethiye’de mi ne, bir yerde çamur banyosu varmış, efendime söyleyeyim cilt hastalıklarına falan iyi geliyormuş, şifalıymış. Babam da saçları seyrelmiş tepesi belki yeniden canlanır ümidiyle bizi zorla götürmüştü. Albümde bir resmim var her yerim çamur, ağzım yüzüm buruşmuş resmen ıyyyyy ifadesini görebilirsiniz. Nitekim çamur banyolarında iğrenç kokuyor işte 😷🤢
Dolmuşta kışın camlar kapalı ana yoldayken yumurta yiyen birisi bir osursun görürüm kötü kokuyu 😅😅