Bir Dâhinin Gelişimine Tanıklık Edin: Fırça Darbelerini Bile Görebileceğiniz, Dijitalleştirilerek Halka Açılan Vincent Van Gogh Eserleri

Dijitalleşen dünya ile birlikte herkesin yerinde göremediği ünlü ressam Vincent van Gogh'un eserleri, Vincent van Gogh Müzesi tarafından dijitalleştirilerek internet sitesinde sergilenmeye başladı. Olağanüstü bu uygulama sayesinde, müzede yakalayamayacağınız detayları yakalayabiliyor; eserlerin fırça darbeleri ve boya izlerini dahi seçebiliyorsunuz.

30’lu yaşlarından sonra başladığı resim sanatında 900’ün üzerinde eser veren, ancak hayattayken sadece tek bir resmini satabilen ünlü ressamın resimleri, Amsterdam'daki Vincent van Gogh Müzesi'nde sergileniyor.

Müzede ünlü ressamın resimlerinin yanı sıra, taslak çizimleri, kardeşi Theo van Gogh’a yazdığı yüzlerce mektup ve döneminde etkilendiği veya kendisinden etkilenen ressamların eserleri de bulunuyor.

Ünlü ressamın eserlerinin tarih sırasına göre sergilendiği müzenin tasarımı Mimar Gerrit Rietveld’e, geçici sergilerin yapıldığı ek binanın tasarımı ise Mimar Kisho Kurokawa’ya ait.

Van Gogh Müzesi, ressam Vincent van Gogh’un hayatı ile başlıyor. Hollanda’nın Brabant Bölgesi’nde bir köyde doğan ve hayatının ilk yıllarında çeşitli işler yapan ressam, dengesiz davranışlar sergilediği için bu işlerin hiçbirinde tutanamayarak 30 yaşından sonra resme başlıyor. Ancak isyankâr ruh hali resimlerini de etkiliyor ve dönemin popüler kültürünün aksine karamsar resimlerle sanat hayatına başlıyor.

Sonraki yıllarda aldığı resim eğitimleri ile renkleri seven ve kullanmaya başlayan ünlü ressamın neredeyse tüm resimleri biraz hüzün, biraz da kasvet içeriyor.

Resimlerinde Çağdaş Sanat’ı başlatan Van Gogh'un, maalesef 1890 yılındaki intiharından sonra değeri anlaşılmaya başlanıyor. 1973 yılında açılan Van Gogh Müzesi ise sanatçının eserlerine çok geniş kapsamlı olarak yer vermesinin yanında, yaşadığı dönemin sanat hayatına da ışık tutması açısından son derece ilgi çekici.

Müze Van Gogh'un hayatına ve eserlerine ışık tutmanın yanı sıra, sanatçının binden fazla eserini dijitalleştirip, internet sitesinde herkesin ulaşabileceği bir hale getirmiş.

Bu sayede fırça darbelerini dahi görebildiğiniz eserleri, yakından inceleme fırsatı buluyorsunuz. İşte, Vincent van Gogh'un sitede sergilenen eserlerinden bazıları. Başlıklara tıklayarak eserlerin orijinal hallerini de inceleyebilirsiniz.

Self-Portrait as a Painter Paris

Paris, Aralık-1887, Şubat 1888

The Bedroom

Arles, Ekim 1888

Wheatfield with a Reaper

Saint-Rémy-de-Provence, Eylül 1889

Almond Blossom

Saint-Rémy-de-Provence, Şubat 1890

Tree Roots

Auvers-sur-Oise, Temmuz 1890

Window in the Studio

Saint-Rémy-de-Provence, Eylül-Ekim 1889

Portrait of Theo van Gogh

Paris, Yaz 1887

Tree with Ivy in the Garden of the Asylum

Saint-Rémy-de-Provence, Mayıs-Haziran 1889

The Potato Eaters

Nuenen, Nisan-Mayıs 1885

Gauguin's Chair

Arles, Aralık 1888

Eminiz bu eserleri bu denli yakından görmek, sizi de oldukça heyecanlandıracak. Ayrıca, fırça darbelerine de hayran kalacaksınız. 😍

Ünlü ressamın 1.000'den fazla eserini detaylı incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Popüler İçerikler

Arzu Sabancı'nın "A" Harfli Ekmeğini Kesen Çalışanın 1 Mayısını Kutlayarak Hepimizi Güldüren Kullanıcı
Koşun Kaos Var: Demet Akalın Programına Gülben Ergen'i Konuk Edince Seren Serengil'in Tepkisi Sert Oldu!
İçimizin Yağları Eridi: Kızılcık Şerbeti'nde Fatih, Doğa ve Giray Öpüşmesini İlk Sıradan İzledi!
YORUMLAR
18.07.2018

Onedio da ilk kez bir içeriğe yorum yapıyorum. Çünkü bu içeriğe,paylaşıma ba-yıl-dım! Çok teşekkürler. Telefonumun duvar kağıdı şimdi daha da anlamlı ❤

18.07.2018

www.pivada.com adresini tavsiye ederim.

18.07.2018

Şu adam tanışmak istediğim ender kişilerden. Keşke zamanında ve çevresinde yaşamış olsaydım

18.07.2018

Dikkat ettiyseniz ressamların neredeyse hepsi denilebilecek kadar büyük bir çoğunluğu sıradanın dışında insanlardı. Zamanında "deli" olarak adlandırılan kişilerdi. Duygularını ne kadar yoğun yaşadıklarını tahmin bile edemeyiz. Öyle ki Vincent Van Gogh, kendi kulağını kesmiş birisi. Bizim hissettiğimiz duyguları onlar 10 kat misliyle hissedebiliyorlardı, bu da onlara deli denmesine sebebiyet veriyordu. Hepsi büyük birer dahiydi. IQ'larının normalin üstünde olduklarını tahmin ediyorum. Gereğinden çok fazla IQ da insanın delirmesine sebebiyet verir. Yaptıkları resimleri hangi duygularla yaptıklarını ve neyi anlatmak istediklerini belki de hiçbir zaman anlayamayacağız. Yalnızca anladığımızı sanacağız.

TÜM YORUMLARI OKU (6)