Aslında hemen hemen bütün babalar cimridir. Bu biraz ülkenin onların gençliğine denk gelen dönemki durumundan, o dönemden kalma alışkanlıklarından kaynaklanıyor. Bu yüzden onları yargılamıyoruz :) . Ekşisözlük yazarlarından biri de babasının yaptığı tuhaf tasarruf hareketlerini 'Babam bu dünyadaki en cimri insandır. Hayatından birkaç durumu sizlerle paylaşayım ki g*tünüzle gülün.' notuyla tek tek sıralamış.
Not: Bu yazı yazarın izniyle yayımlanmaktadır.
'....vanalarını sürekli kısar. Ben açarım o kısar. Petek kapmaca oynuyoruz.'
'...Babam akademisyen. Cahil biri de değil ama parası gidecek diye ödü kopar. Canını al ama parasını alma. Öyle saçma bir tip.' diyor ve devam ediyor.
Sloganı da 'Akbili bastın mı tüm araçlar senin.' imiş.
Akşam yemeğini de biraz erken saate alınca öğlen yemeğine ihtiyaç duymazmış doğal olarak.
Arabası olan oğlu trafikte kalıp da yol değiştirmeye kalktığında mesafe ve yakıt tasarufuyla ilgili uzun süre konuşur ve eğer yapabilirse yol değiştirmesine engel olurmuş.
'Yıkama masrafından kurtulmak için o pisliğe bizi maruz bırakır.'
'Telefon çaldığında 'bas bas bas bas' diye bağırmaya başlar. Ailenin hali görülmeye değer. Herkes işi gücü bırakıp telefonu açmaya koşar...'
'Verdiği tepkiyi anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. 'Bedava mı??' diye haykırışını hala hatırlar güleriz.'
'Hayatımda bir kere babalar gününde gömlek alayım dedim. Onu da cuma pazarından ucuz bir şey almıştım, kızmasın diye. Boşuna masraf yapmışsın diye azarladı. Bir daha hediye almadım. Masraf etmedim.'
'Kışın kayın validesine gidince orada karnını doyurur, mümkün olduğunca geç kalkar. Böylece hem evde yemek masrafı yapmamış olur hem de kombiyi yakmak zorunda kalmaz. Gelince direk yatağa girer.'
'Efsaneleri de yazıp bitirmek niyetindeyim.' diyor.
'Kardeşim arabasını bakıma verdiğinde dönüşte ne kadar ödediğini sorup aldiği cevap üzerine kısa süreli bir şok geçirip 'Ben bu kadar masrafı kaldıramazdım' demesi bizim için efsanedir.'
'Güneş doğduktan sonra asla perdeler kapalı bırakılmaz, ışık asla yakılamaz. Bir yaz günü kazara perdeleri açmayı unutmuşuz. Odaya girdi, hışşşrrrrr diye perdeleri açtı. 'Gün ışığından faydalanmıyorsunuz, hepiniz geri zekalısınız' dedi ve çıktı.'
Son edit: Şimdiye kadarki en çok fav alan entrimi babalar gününde babam sayesinde aldım. Bu da günün güzelliği olsun.
En son edit: Uydurma diyenleri gelip babamla tanışmaya davet ediyorum. Şahsına münhasır biridir. Yazdıklarım bizzat otuz yıl kendisiyle yaşamamın sonucudur.
En ennnn son edit: Şimdi gençler babamı çok gömmüş olabilirim fakat onun çocukluk ve gençlik yılları aşırı yokluk içinde geçmiş. Hayatını da bilahare anlatırım ki ayrı bir entri gerekir buna. Tek cümleyle özetleyecek olursam; doğup büyüdüğü köyde ve civarında okul olmadığı için yirmi yaşına kadar okuma yazma bilmeden büyüyen bir gençken köyden kaçıp sürüne sürüne okuyup üniversitede öğretim görevlisi olarak emekli oldu. Çok yokluk çektiği yıllar onda kalıcı hasar bırakmış. Şimdi durumu gayet iyi olsa da adam harcayamıyor. Huyu bu.
"para harcandığında değer kazanır, harcamasan resimli kağıttan farkı yoktur" "cebinde ki parayı harcamayanın parasız fukaradan farkı yoktur" derdi babam...
Benim ailemde büyük yokluklar atlatmış ilkokul mezunu insanlar ama biz onlar gibi büyümeyelim diye her şeyi bol bol yaparlardı, yokluk herkeste farkli vuku buluyor demek ki.
beni de annem bez ve mama masrafı olmasın diye 6 yaşına kadar doğurmamış.