Bir çocuk düşünün, bir şekilde aile bütünlüğü bozulmuş... Bu çocuk devlet koruması altına girmiş ve yetiştirme yurdunda yaşamaya başlamış... Devlet bütün ihtiyaçlarını karşılıyor ama o çocuğun asıl ihtiyacı olan bir aile ortamı, şefkat ocağı, canı acıdığında sığınacağı sıcacık anne kucağı, korktuğunda kanatları altına koşacağı bir baba koruması sağlanamıyor. Bakıcı anneler, müdür babalar var da işte o çocuğun sahipleneceği, bağlanacağı anne ve babalar değil onlar.
Burada koruyucu aileler devreye giriyor. O çocuk yine devlet korumasında kalmaya devam ediyor ancak bu sefer gönüllü koruyucu ailelerin yanında.
Çocuğun biyolojik ailesi, 'biz tekrar toparlandık, hadi verin çocuğumuzu' diyene kadar (ki bunun gerçekleşme oranı, bu zamana kadar %2'yi geçmemiş) çocuk koruyucu aile yanında, ailenin bir ferdi olarak; devletin gözetimi altında ve maddi katkısı çerçevesinde yaşamaya devam ediyor.
harika bir galeri ! çok teşekkür ederim bunu hazırladığınız ve bilgi verdiğiniz için..yardıma, ilgiye, sevgiye muhtaç o kadar çok çocuk var ki..bir tanesinin bile elinden tutmak, bir hayata mucizevi şekilde dokunmak demek..
Çok bilgilendirici bir içerik olmuş teşekkürler