Bir Birincilik Daha: Türk Halkı Avrupa ve Orta Asya'nın Obezite Şampiyonu

Dünya Sağlık Örgütü ‘2018 Avrupa Sağlık Raporu’na göre Türkiye Avrupa ve Orta Asya ülkeleri içinde obezite şampiyonu. Uzmanlara göre, Türk halkının en büyük yanlışı aşırı ekmek, şeker ve hamur ürünü tüketip, hareket etmemek.

Obezite, 45-74 yaş grubu kadınlarda yüzde 50’yi, 45-64 yaş grubu erkeklerde yüzde 30’u aştı.

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nin hazırladığı kılavuzdan yansıyan rakamlar Türkiye’deki durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Kılavuza göre, Obezite prevalansı kadınlarda yüzde 34, erkeklerde ise yüzde 107 oranında arttı. Obezite, 45-74 yaş grubu kadınlarda yüzde 50’yi, 45-64 yaş grubu erkeklerde yüzde 30’u aştı.

Obezite en düşük Erzurum'da en fazla Adana'da görülüyor.

Obezitenin en düşük görüldüğü bölge ise Doğu Anadolu. Diğer bölgelerdeki oranlar birbirine yakın seyrederken, iller arasında Erzurum obezitenin en düşük, Adana ise yüzde 43.5 ile en yüksek olduğu kent olarak öne çıkıyor. BursaİstanbulSamsunMalatyaAnkara ve Konya’da oran yüzde 35 seviyesinde.

'Kilo artışının başlıca nedeni yaşam biçiminin kolaylaşması'

Türkiye Endokrinoloji Ve Metabolizma Derneği Obezite Lipid Metabolizması Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof.Dr. Tevfik Sabuncu'ya göre kilo artışının nedeni yaşam biçiminin kolaylaşması. Her yere arabayla gitmenin, uzaktan kumandalı cihazların kullanımının obezitede patlamaya neden olduğunu söyleyen Sabuncu obezite artışı hakkında şöyle konuştu:

'Ayaküstü fast-food dediğimiz ve hızlı yenen sağlıksız besinler, unlu gıdalar, tatlılar, rafine karbonhidratlar, aşırı yağlı, enerji yoğun beslenme tarzı obeziteye yol açan faktörler. Yaşamın ilk yıllarında anne sütü ile beslenememek ileride obezite gelişminde rol oynuyor. Ayrıca boş zamanını akıllı cep telefonu, televizyon, bilgisayar, tablet, karşısında geçirenler de obeziteye yatkın hale geliyor. Sabah kahvaltısı ihmal edilmemeli ama kahvaltı, meyve, sebze, tam buğday ekmeği ve şekersiz içeceklerden oluşmalı. Okul kantinlerinde şekerli içecekler kesinlikle yasaklanarak, meyve ve simit dışında yüksek kalorili gıdalar satılmamalı. Hergün 30 dakika veya haftada 210 dakika egzersiz, sağlıklı yaşam için şart. Tempolu yürüyüş, haftada bir gün aletli egzersiz ihmal edilmemeli. En az 10 bin adım diyoruz. Halkın yaşam tarzını değiştirmeliyiz.'

'Alınan her fazla kalori kilo artışına neden oluyor'

Şişli Florence Nightingale Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Tuba Kayan Tapan, etin yanında makarna veya pilav, her sabah iş yerine giderken börek veya poğaça yenilmesinden vazgeçilmesi gerektiğini söylüyor:

'Basit bir hesaplama yapacak olursak, 100 gram et kavurması ve 1 tabak pilav, 750 kalori. 100 gram ızgara et ve salata ise 300 kalori. Dolayısıyla alınan her fazla 350 kalori, vücutta ağırlık artışı, kan yağları, kan şekeri ve hipertansiyon riski anlamına gelir. Örneğin, 2 dilim peynir, 2 dilim ekmek, 5 adet zeytin, 1 adet domates ile yapılan kahvaltı 350 kaloridir. İki poğaça yenmesi ise 480 kalori. Konuşulması gereken sadece kalori de değil. Asıl önemli olan yüksek oranda doymuş yağ(margarin türevi) ve basit şeker (beyaz un) almış olmak. Çünkü karın bölgesindeki yağlanma, iki besin ögesinin artışı ile gerçekleşiyor.'

'Egzersiz yapmak unutulmamalı'

Sabah 10 dakika erken kalkıp işe gitmeden önce evde kahvaltı yapılması gerektiğini söyleyen Tapan, egzersizlerin de unutulmaması gerektiğini şöyle anlatıyor:

'Sabah 10 dakika erken kalmak ve bir kahvaltı hazırlayıp yanımıza almak herkesin yapabileceği bir davranış. Yürümek ve koşmak da iyi bir çift ayakkabıdan başka bir şey gerektirmeyen basit egzersizler. İp atlamak, yüzmek, bisiklete binmek gibi daha etkili egzersiz seçenekleri de unutulmamalı. Öğle yemeklerinde fast food tarzı beslenme, su yerine sürekli şekerli çay, kahve, meşrubat tüketimi ve çalışma saatleri nedeniyle ara öğün bulundurmamak kilo alımının ateşleyicisi.'

Tapan’ın gün içinde yapılmasını önerdiği beş basit önerileri ise şöyle:

  • Öğle yemeklerini fast food, olmayan, mercimek çorbası, ızgara et ve yanında salata gibi besinsel yararlılığı yüksek olan bir menü tercih edilmeli. Eğer sipariş vermek zorundaysanız, ton balıklı salata, ızgara köfte salata, kepekli tost, ayran tarzında menüleri tercih edin. Pizza, hamburger tarzı yemekler, hem yüksek kalorilidir, hem de öğleden sonra iş verimini düşürür.

  • Her 15 dakikada bir omuz, kol ve bacaklarınızı hareket ettirin. Fiziksel aktivitenizi artırın.

'Çay, kahve yerine su'

  • Çay, kahve, meşrubat tarzı içecekleri tüketmek yerine masanıza bir sürahi alın ve bol bol su tüketin. Siyah çay yerine, yeşil çay yada beyaz çayı tercih edin.

  • Çekmecenize kuru kayısı, incir, grisini, kepekli bisküvi, ceviz, fındık tarzı bozulmayan ve koku yapmayan gıdalar koyun.

  • Tatlı ihtiyacınızı, ceviz, fındık ya da bademle beraber çubuk tarçın çayı tüketerek azaltabilirsiniz.

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti Yapımcısından Müjdat Gezen'in Olay İddiasına Sert Yanıt!
İlk Buluşmada Alman Usulü Hesap Ödediği İçin Buluştuğu Kişinin Cimriliğinden Dem Vuran Kadın Tartışma Yarattı
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 'Audi A8' Savunması: 'İhtiyaç'
YORUMLAR
22.09.2018

hastaneye gidiyorsun 1 kat için asansör kullanan insanlar var hasta veya yaşlı da değiller sadece üşengeçler az hareket + sağlıksız beslenme = obezite

22.09.2018

yani ne bekliyorsunuz. nufusun cogu buyuk sehirlere goc etti. ufak apartman dairelerinde tikis tikis yasiyor. sehirlerde rant derdine tek yesil alan, hareket edip dolasacak, aktivite gerceklestirilcek tek bir yer birakilmadi. avrupali gibi gelir seviyeside yuksek degil, insanlar spor salonuna gitsin, daga ciksin, rafting sorf kayak falan yapsin. ortalama turk insani ancak ailesine bakip cocugunu yetistirebilcek kadar kazaniyor, cumartesi dahil uzun saatler calisiyor. fazladan bir spor, farkli bir aktivite yapmaya ne zamani ne enerjisi nede parasi oluyor. tum sorunlarimiz icinde bulundugumuz yasam sartlarinin sonucu. kendi cehenmimizi toplum olarak kendi yanlis secimlerimizle yaratiyoruz.

22.09.2018

Keşke tek sebep şekerli çaylar kahveler ve abur cubur olsaydı. Karnımızı yemek bulamadığımızdan bol derin ekmek yiyerek tok tutmaya çalışıyoruz. İşsizlikten evde oturuyoruz. Zaten yeni nesil ev kuşu bu derin mevzuya hiç girmiyorum. Bizim hamburgerden börekten değil malesef işsizlik ve ülkecek içinde olduğumuz derin depresyon sebep olmuş olabilir mi ?

TÜM YORUMLARI OKU (31)