Bir Bilgisayar Olduğu İddia Edilen Beynin Teknolojik Aletlerden Ne Kadar Farklı Çalıştığını Açıklıyoruz

İnsanlar beynin bir bilgisayar olduğunu düşünebiliyor. Nöronlarımız bilgisayarın donanımları, zihnimizse yazılımıymış gibi algılanır. Ancak bu benzetme oldukça kusurludur. Zira beyinle bilgisayarı karşılaştırdığımızda arada dağ kadar farklar olduğunu ve bu ikisinin aynı kefeye konamayacağını görüyoruz. Nasıl mı? Cevabını merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇

Bilgisayarlar zamanla değişmeyen parçalardan oluşurken beynimiz, bizler yaş alıp öğrendikçe kendini yeniden şekillendirir.

Bilgisayar bilgileri kaydedildiği hâliyle korunan, yani değişmeyen dosyalarda saklar. Beyin ise tam anlamıyla bilgi saklamaz. Hafızamız, elektrik darbelerinin ve sarmal hâlindeki kimyasalların meydana getirdiği sabit bir yapı olmakla birlikte farklı zamanlarda farklı şekillerde yeniden birleştirilebilir.

Beynimiz, günümüz bilgisayarlarının yapamadığı önemli bir şeyi gerçekleştiriyor.

Bir bilgisayara binlerce fotoğraf göstererek karahindibayı yeşil yaprakları ve sarı taçyaprakları olan bir çiçek olarak tanımlamasını sağlayabilirsiniz. Bununla birlikte, bizler karahindibaya bakıp farklı durumlarda farklı kategorilere yerleştirebiliyoruz. Çiçek bahçemizdeki karahindiba yabani bir ot olarak nitelendirilirken, çocuklarımızın vereceği bir buketin içerisinde yer alırsa hoş bir çiçek olarak görülür. Salataya katılmış karahindiba yemek rolüne sahipken, insanlar tarafından bitkisel bir ilaç olarak da tüketilebilir.

Diğer bir deyişle, beynimiz nesneleri yalnızca fiziksel görünümlerine göre sınıflandırmaz.

Aynı zamanda işlevlerine göre de sınıflandırır. Kimi bilim insanları, beynin sahip olduğu geçici sınıflandırma olarak adlandırılan bu inanılmaz yeteneğin beynin çalışma şeklinin en önemli ve temel unsuru olabileceğine inanıyor.

Ayrıca bilgisayarların aksine beyin, boş bir kutuya konulmuş birtakım parçalardan oluşmaz.

Beynimiz, yiyecekleri sindirmek, atıkları atmak, enerji üretmek ve hastalıklarla savaşmak için sürekli olarak koordinasyon hâlinde çalışan 600 hareketli kas, iç organlar, günde 7.500 litre kan pompalayan bir kalp ve düzinelerce hormon ve diğer kimyasallardan oluşan bir sistemler ağı olan vücudumuzda bulunur.

Beynin en önemli görevi, hayatta kalmamız ve gelişebilmemiz için vücudun sistemlerinin çalışmasını denetlemektir.

Muhtemelen beynimizin ilk etapta evrim geçirerek bugünkü hâline ulaşmasının en temel nedeni de bu. Hayvan vücutları, yüz milyonlarca yıl içinde dengeli bir hâlde tutulması gereken düzinelerce sistemi barındıran karmaşık yapılara dönüştü. Kan, su, oksijen, tuz ve diğer hayatta kalmamızı sağlayan bedensel kaynakların hareketini sağlayacak merkezî bir denetim mekanizmasına ihtiyaç oluştu.

Tüm zihinsel faaliyetlerimiz beynimizin vücudumuzu kontrol etmesiyle bağlantılıdır.

Sahip olduğumuz her düşünce, öğrendiğimiz her kavram, hissettiğimiz her duygu ve gördüğümüz, duyduğumuz, kokladığımız, tattığımız ve dokunduğumuz her şey vücudumuzun durumuyla ilgili veri içerir. Belki biz yaşarken bunun farkına varmıyoruz ama yakından incelendiğinde durum bu şekilde.

Bu yüzden beyinle bilgisayar birbirlerinden çok farklıdır.

Düşünen, hisseden veya bizim gibi davranan bir bilgisayar üretmek istiyorsak, varlığını sürdürmesi için dengede tutması gereken karmaşık sistemlere sahip bir vücudu (veya benzeri bir şeye) denetlemesi ve bu denetleme durumunu ifade edecek hisleri olması gerek.

Günümüz bilgisayarları böyle bir çalışma prensibine sahip değil.

Belki zaman içerisinde mühendisler, bu işlevsel gereksinimleri sağlayacak bir vücut veya benzeri bir sistem geliştirebilirler. Beynin bir bilgisayar olduğu' düşüncesi şimdilik doğru değil. Gelecekte çok ilginç teknolojiler göreceğimize emin olmakla birlikte, bilim insanlarının bu konuda yapacakları çalışmaları heyecanla bekliyoruz. 

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım. 👇

Bu içeriklere de göz atabilirsiniz 👇

Can Dostlarımız Olan Köpeklerin Rüyalarında Neler Gördüğünü Biliyor musunuz?
Günümüzün Olmazsa Olmazı Kahvenin Tuvaletimizi Getirmesinden Hormonlara Kadar Bütün Etkilerini Açıklıyoruz
Su Emiliminden Bağlılığa Hayatımıza Bin Bir Etkisi Olan ADH Hormonu Vazopressin’le İlgili Her Şeyi Açıklıyoruz

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
17.12.2021

bunun birkaç tık altı, televizyonun içinde kağıt inceliğinde insanlar var sanıyor olabilir.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ