Kelimelerin yetmediği, boğazımızın düğümlendiği 'an'lar vardır. Konuşmanın, söz söylememenin yüreğimizdeki sızıyı dindirmediği, ruhumuzun üzerindeki ağırlığı asla hafifletemediği zamanlar vardır.
Böyle zamanlarda tek bir bakış, tek bir fotoğraf karesi, sayfa sayfa sözün yerini tutar; insana ait bütün duyguları daha açık, daha sarih biçimde anlatır...
Bu takım elbiseli devlet erkanının her ne sikimse cenaze sırasında babanın önüne geçmesini anlamıyorum. Siktir git arkaya
Son fotoğrafa binaen; Mendilleriniz çok güzel. Kravatlarınız bıyıklarınızla çok uyumlu bir kombin oluşturmuş. Özenle taranmış saçlarınız ve kolalı gömlekleriniz, meseleye verdiğiniz öneme işaret ediyor. Yüzünüzden okunan samimiyetiniz, sinek kaydı traşınızla biraz daha samimiyet kazanmış. Ceketinizin ekose deseni, yakanıza iliştirmiş olduğunuz zarif rozet ve arka planda şahin bakışlarla etrafı kesen korumanızdan, saygın kimlikleriniz kolayca anlaşılıyor. *** Saygın dirseklerinizle bir adım geriye itmiş olduğunuz, deri yelek ve yün içlikli baba da şehit babası.
3. fotograf ne kadar değersiz oldugumuzu anlatmıyor mu :S adamın evladı ölmüş cenazesinde yanında ki iki öküz bi boka yarar insanlarmış gibi adamı geride bırakmışlar kollarıyla... Giden can lara mı yanalım geride kalan biçarelere mi... İnsanı çıldırtırlar