Birlikte Olması Gereken İnsanların Bir Gün Elbet Buluşacağını Söyleyen Asya İnancı: Kaderin Kırmızı İpi

Eğer aşka inanıyorsanız bu efsaneye bayılacağınızdan eminiz. Birbirinin kaderi olan iki insanın eninde sonunda buluşacağını anlatan bu efsaneyi gelin yakından inceleyelim!

Çin mitolojisine göre kaderin kırmızı bir ipi vardır...

Bu inanışa göre evlilik ve ay tanrısı olan Yuè Xià Lao, birbirinin kaderi olan kişileri yalnızca kendisinin görebileceği kırmızı bir ip ile ayak bileklerinden bağlarmış. Bu ip araya ayrılıklar, başka insanlar, yollar girdiğinde esner ya da kördüğüm olur ama asla kopmazmış. Hatta kaderin olan insandan kaçmaya çalışsan bile hayat sizi o insanla mutlaka bir araya getirirmiş.

Japon mitolojisine göreyse bu kırmızı iplik tanrı tarafından ruh eşi olan kişilerin serçe parmaklarına bağlanırmış.

Yine bu inanışta da ip ne olursa olsun kopmaz ve kaderi olan insanlar bir gün mutlaka bir araya gelirmiş. Hatta iki yabancı bir gün buluşur ve aslında hiç de yabancı olmadıklarını hissederlermiş.

Gecenin birinde bir çocuk yaşlı bir adamı elinde bir kitap ve kırmızı ipler ile uğraş içerisinde görmüş.

Bu yaşlı adam bir yandan elindeki kitabı incelerken bir diğer yandan da kırmızı iplerle taşları bağlıyormuş. Yaşlı adamın yaptıkları çocuğun o kadar ilgisini çekmiş ki adamın yanına gitmiş ve ne yaptığını sormuş.

Sorusuna cevap bekleyen çocuk bir yandan da kitaba bakmış ve hiçbir şey anlayamamış.

Hatta içinden ben üniversiteye hazırlanan bilgili biriyim nasıl hiçbir şey anlayamam diye geçirmiş. Evlilik ve ay tanrısı olan yaşlı adam ise çocuğun sorusuna karşılık anlatmaya başlar. Kitabın faniler için yazılmadığını ve bu nedenle de çocuğun hiçbir şey anlayamamasının normal olduğunu söyleyen yaşlı adam taşların da dünyadaki erkekleri ve kadınları temsil ettiğini söyler.

Daha sonra ise kitapta yazanlara göre ilerideki hayatlarında evlenecek olan insanların kaderlerini o ip ile bağladığını söyler.

Duyduklarına şaşıran çocuk yaşlı adama ileride kiminle evleneceğini sorar. Yaşlı adam ise çocuğu yanına alır ve köyün manavının yanına gider. Bu manav kadının kucağındaki küçük kızı gösterir ve yaşlı adam ise çocuğa bu bebek 16 yaşına geldiğinde evleneceksiniz der.

Çocuğun durumu küçük kız çocuğuna göre oldukça iyidir. Bu nedenle çocuk bu duruma sinirlenerek kızı öldürmek ve daha iyi biriyle evlenmenin planlarını yapar.

Çocuk, bir gün kızı tarlada yalnız başına çalışırken görür ve kıza bir taş ile saldırır. Kız kanlar içinde kalırken çocuk korku ile hemen orayı terk eder. Aradan uzun zaman geçer, çocuk üniversiteyi bitirir. Bu zamana kadar evlenmek için tanıştığı kızların hiçbirini beğenmezken günün birinde bir kız ile tanışır ve evleneceği kişinin o kız olduğunu düşünür. Hemen kızı istemeye giderek evlenir.

Çocuk, eşiyle yalnız kaldıkları ilk gecede eşinin tek kaşındaki bir süse takılır ve onun ne olduğunu sorar.

Kız ise küçükken ailesinin fakir olduğunu ve tarlada çalışırken bir çocuğun ona saldırdığını, kaşında ise bu yara izi kaldığını anlatır. Çocuk eşinin anlattıkları karşısında çok şaşırır, çünkü bu kız yıllar önce evlilik tanrıçasının ona evleneceksin dediği kızın ta kendisidir.

Hikaye gerçekten de ilgi çekici değil mi? Hatta günümüzde nişanlı çiftlerin yüzüklerine takılan kırmızı kurdelenin bu inancın bir parçası olduğuna inanılır.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Dünyanın Dört Bir Yanındaki Kültürlerden Eserleri İçinde Barındıran Müze: British Museum
Fransa'nın Kalbinde Yer Alan ve Mona Lisa'ya Ev Sahipliği Yapan Dünyaca Ünlü Müze: Louvre Müzesi
Hikayelerini Öğrendikten Sonra Kültür Seviyenizi Arşa Çıkaracak Birbirinden İlginç Tarihi Fotoğraflar

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler