Suna hiç beklemediği bu aşk itirafı karşısında şaşkındır. İşlediği günah ve kalbinin sesiyle karşı karşıya kalır.
Diğer yanda ise, Sadri Güngör’ün katilinin peşinde olan Yusuf çok önemli bir bilgiye ulaşır. Edindiği bilgi onu ve yaşadığı şehri terk eden Yağmur’u çıktığı yoldan döndürebilecek midir?
Yusuf mezun olduktan sonra stajını yapmak üzere bir avukatlık bürosunda işe başlar. Ancak aldığı her davayı kazanması ile ünlü patronu avukat Tuna zor bir kadındır. Ne kadar zor olursa olsun Yusuf, avukat Tuna’yı, Bekir’in davasını alması için ikna eder.
Yusuf’un gerçekleri ortaya çıkarmak uğruna, Bekir’in suçsuzluğunu ispat edip onu kurtarmak için gösterdiği çaba, Suna’yı giderek daralan bir çemberin için hapsederken, Yağmur’la aralarına yıkılması imkansız gibi duran bir duvar örecektir. Yusuf, Yağmur’la aralarındaki duvarı yıkıp gerçek katili bulmak için çıktığı bu yolda adım adım annesi Suna’ya yaklaştığından habersizdir.
Diğer yanda Bekir’in, görülen duruşmada söyledikleri ise, Sadri Güngör cinayeti ile ilgili soruşturmayı bambaşka bir yöne çevirecektir.