Genelde aile içerisindeki en büyük çocuğun daha sorumluluk sahibi olduğu, diğerlerinin daha bencil ve talepkar olduğunu duymuşsunuzdur. Peki bunlar sadece etiketlemek mi, yoksa kişiliğimizi şekillendiren bir doğum sırası var mı? Bright Side bu sorulara cevap aradı.
İlk doğan çocuk: Adler'e göre, yaş olarak en büyük olan çocuk daha muhafazakar, güç odaklı ve liderliğe daha meyilli oluyor. Kendilerinden küçük kardeşlerinin sorumluluğunu aldıkları için, ilk doğanlar daha girişken, ebeveyn olma konusunda daha istekli ve daha ilgili oluyorlar.
Ortanca çocuk: Abla veya ağabey, ikinci çocuk için örnek alınan kişidir. Genellikle abla ve ağabeylerinden daha üstün olmaya çalışırlar. Gelişme tempoları daha fazladır. Ailedeki ortanca çocuklar genelde hırslı, nadiren de bencil olurlar. Kendileri için mantık sınırlarını zorlayan yüksek hedefler koymaya daha meyilliler. Bu da hatalarının sayısını yükseltir fakat yaşadıkları zorluklarla başa çıkmak onları daha güçlü yapar.
En küçük çocuk: Kural olarak, en küçük çocuk ailenin, hatta kendisinden büyük kardeşlerinin ilgisini ve alakasını en fazla alan çocuktur. Bu yüzden daha az deneyimli ve bağımsız hissedebilirler. Fakat ablaları ve ağabeylerine üstün gelme konusunda daha fazla motivasyona sahiplerdir. Büyük başarıları çok sık elde ederler ve belirledikleri alanda fark edilme konusunda da çok büyük yol katederler. En hızlı sporcular, en iyi müzisyenler veya en yetenekli oyuncular genelde ailenin en küçük çocuklarıdır. Ayrıca çok sosyal olmaları, daha sorumsuz ve uçarı olmaları ile bilinirler.
Tek çocuk: Yarışacağı bir kardeşi olmadığı için, annesi ve babası ile yarışır. Ailesi tarafından çok pohpohlandığı için, başkalarından da koruma ve pohpohlanma bekler. Bağımlılık ve ben merkezcilik hayat tarzlarıdır. Akranlarıyla anlaşma konusunda zorluk yaşarlar. Kardeşi olmayan çocukların çoğu mükemmeliyetçidir ve akıllarına koyduklarını ne olursa olsun başarmaya çalışırlar.
Bir aile içerisindeki çocukların doğum sırasının kişilik ve IQ seviyesini etkilediği teorisi son zamanlarda çok popüler oldu. Fakat, bu teori aynı zamanda araştırmacılar arasında bir fikir ayrılığı yaşanmasına sebep oldu. Bazıları teoriyi tamamen reddederken, bazıları da önemli bir rol oynadığına ikna oldu. Leipzig Üniversitesi ve Johannes Gutenberg Üniversitesi'nden araştırmacılar Amerika, İngiltere ve Almanya'dan 20.000 yetişkin üzerinde araştırma yaptılar. Araştırmada, çocukların kardeş sayısını ve doğum sıralarını karşılaştırdılar.
Araştırmacılar ilk doğan çocukların zeka testlerinde daha yüksek bir performans gösterdiğini gördüler. Fakat, bilim adamları duygusal durumlarda ve hayal gücünde doğum sırasının herhangi bir etkisini görmediler.
Bir diğer araştırma ise bireyin doğum sırasının kişilik üzerinde etkisi olduğunu gösterdi. Araştırmacılar Amerika'da 377.000 lise öğrencisinin karakter özelliklerini analiz ettiler.
Araştırmaya göre ilk doğan çocuklar daha dürüst ve dominant olmaya meyilli. Ayrıca, daha az sosyal ve strese daha az dayanıklılar. Ortanca çocuklar daha vicdanlı ve çalışkan olmaya meyilliler. En küçük çocuklar ise daha açık ve sosyaller. Hiç kardeşi olmayan çocuklar genellikle gergin fakat bunun yanı sıra sosyal ve dışa dönük karaktere sahipler.
Fakat bu sonuçların her zaman kesin olmadığını kabul etmek zorundayız. Çünkü araştırmalar etnik köken, eğitim, ailenin ekonomik durumu ve aile içerisindeki ilişkiler gibi önemli sosyal faktörleri göz önüne almıyorlar. Doğum sırası bireyin kişiliği veya zekası üzerinde belli etkilere sahip olabilir, fakat ailedeki çocuk-ebeveyn ilişkisinin ve çocuğun yetiştirilme tarzının da bu çocukların karakterleri üzerindeki daha önemli faktörler olduğu unutulmamalıdır.
bizim aile için tamamen yanlış ortancayım kardeşim şımarığın önde gideni olup çıktı ablam ise saf ve asosyal beyin olarak benim sayısal zekam ablamın sözeli iyi kardeşimde henüz zeka belirtisi yok
ilk çoçuk olarak baya sevindim desem yeridi sorumluluk gerçekden doru bence
kucukler daha basarılı oluyomus.masallarda hep kucuk sehzadelere basarı yukleyen adamların bır bıldıgı varmıs demekk