Sandık demek demokrasi demek mi acaba?
Sandık demek demokrasi demek mi acaba?
Kırşehir dünya siyasi tarihinin en enteresan olaylarından birini yaşar ve bir başbakan, Adnan Menderes, seçim sonuçlarına kızarak ili ilçe yapar. Genel söylentiye göre ise bu fikir ilk olarak Celal Bayar'ın aklına gelir. 1954 yılına bir gidelim bakalım ne olmuş?
O tarihte 'liste usulü çoğunluk sistemi' uygulandığı için bir şehirde en çok oyu olan, o ilin tüm milletvekillerine sahip olur. Kırşehir'de de yaşanan budur aslında ve DP 24,354 oy alırken CMP 34,374 oy alır. Böylece ildeki 5 milletvekili de CMP'li olur.
Sonraları da DP iktidarında iki kez tutuklanacak olan Bölükbaşı anlaşılan o ki Menderes'i sinirlendiren bir isimdir. Tabii Menderes'in sadece Bölükbaşı'na mı yoksa Kırşehir halkına da mı kızdığı bilinmez ancak şu sözleri bize biraz fikir verebilir:
'Anormallik göstermekte olduğunu inkar etmek mümkün değildir; evet, biz açık konuşuruz.' Bölükbaşı da cevaben: 'Vilayeti kaldırdınız, bizi de kaldırın da zulmünüz tamam olsun.' der. Ve 30 Haziran'da Kırşehir ilçe yapılır.
Bunlardan sadece Kaman, Mucur ve Çiçekdağı Kırşehir'e geri döner. Bu arada mevzubahis durum 1954 seçimlerinin tek garip sonucu değildir. Bunun yanında CHP'nin birinci olduğu Malatya da ikiye bölünerek Adıyaman ili oluşturulur.
Hatta tekrar il olmayı kutlayan Kırşehir'de çıkan olaylarda Bölükbaşı tutuklanır ve 1957 seçimlerine hapiste girer. Ve bu seçimlerde Kırşehir'de CMP yine birinci parti olur. Bölükbaşı da milletvekili olarak ilk konuşmasını mahkumlar önünde yapar.
Eh hikayenin ve Menderes'in sonunu biliyorsunuz zaten ki Osman Bölükbaşı 54'teki meclis tartışmalarında malumun ilamını Ziya Paşa'nın ağzıyla şöyle söyler Menderes'e: 'Zalimlere bir gün dedirir kudreti Mevlâ, Tallahü lekad âserekellahü aleyna.'
Şe herifin asılmasına 1 gr üzülmüyorum. Bunlar ne ki bana asıl koyan köy enstitüleri meselesi. Satılmış şişko