Çünkü bu mikroplar uyanır uyanmaz yalnızca biyolojik değil, kimyasal etkiler de yaratıyor. Araştırmalar, bazı türlerin faaliyetleri sırasında karbondioksit ve metan gibi sera gazlarını serbest bırakabildiğini gösteriyor. Özellikle metan, karbondioksite göre çok daha güçlü bir ısı tutma kapasitesine sahip.
Jeolojik bilimci Dr. Tristan Caro, Alaska’daki yaz mevsimlerinin giderek uzamasının permafrostu çözülmeye daha açık hale getirdiğini vurguluyor. Ona göre esas tehlike birkaç sıcak gün değil, mevsim dengelerinin tamamen değişmesi. Çünkü bu çözülme, yalnızca donmuş mikropları değil, toprak altında sıkışmış devasa miktarda karbonu da serbest bırakabilir.