Çeşitli işlemlerle ölen bedenlerin çürümesini önlemeye ve böylece yıllarca kalmalarını sağlamaya yaran mumyalama işlemi yalnızca Mısır'da değil, dünyanın birçok yerinde yapılmaktaydı. İçeriğimizde sizler için insanlık tarihinin en eski mumyalarına yer verdik. 👇
Gelin hep birlikte bir göz atalım.👇
Issız Mısır çölünün derinliklerinde, 6 antik mumya mezarlarda binlerce yıldır bozulmadan yatmaktaydı. 19. yüzyılın sonlarında Wallis Budge adında öncü bir Mısır bilimci, Gebelein yakınlarında bu olağanüstü buluntuları ortaya çıkardı. Bunlar, MÖ 3400 yıllarına dayanan bedenlerdi.
Kazı ekibinin tüm mumyaları sol taraflarına doğru cenin pozisyonunda yatarken bulduğunda Budge, mumyalardan ikisinin erkek, birinin kadın olduğunu ve diğerlerinin cinsiyetinin bilinmediğini tespit etti. Şu anda ise bahsi geçen mumyalara British Museum ev sahipliği yapmakta.
Libya'daki tarihi açıdan oldukça zengin olan mağarada yer alan bu mumya, Profesör Fabrizio Mori tarafından 1958 yılında keşfedildi. Dikkatli bir incelemenin ardından bunun, arkeologların ve tarihçilerin yıllardır ilgisini çeken teknikler kullanılarak korunmuş 3 yaşında bir çocuğun mumyası olduğunu ortaya çıkarıldı.
Alman arkeolog Max Uhle, Chinchorro mumyaları ilk kez 1917 yılında bir plajda bazı bedenler keşfettiğinde belgeledi. Yaşlarını belirlemek için onlarca yıl araştırma yapmak gerekti ve radyokarbon tarihleme yöntemiyle mumyaların 7 bin yaşın üzerinde olduğu ortaya koyuldu. Bu durum, onların bilinen en eski yapay mumyalanmış bedenler olmalarını sağladı.
Yağ ve bandaj kullanan Mısırlıların aksine, Chinchorro halkı bedenleri korumak için morgda uygulanan yöntemleri kullandı. Vücutta küçük kesikler açarak organları çıkardılar daha sonra bedeni doğal lifler ve sopalarla doldurarak düz kalmasını sağladılar. Ardından, mumyanın başına peruk taktılar ve yüzünü kille kapladılar.
Arkeologlar, 8 bin yıl önce Portekiz'in güneyindeki Sado Vadisi'nde mumyalama yapıldığına dair kalıntılar keşfetti ve bu kalıntıların Avrupa'da bilinen en eski mumyalar olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar, mumyalama işlemi sırasında vücudun uzun süre manipüle edildiğini düşünüyor. Ayrıca bu yöntemle mumyaların anatomilerinin bozulmadığı da söylenmekte.
1940 yılında, iki arkeolog Sydney ve Georgia Wheeler, Nevada Eyalet Parkları Komisyonu tarafından Lahontan Havzası'ndaki mağaralarda kazı yapmakla görevlendirildi. Bir gün, Ağustos ayının başlarındaki kavurucu sıcakta arkeolog Sydney çıngıraklı bir yılandan kaçarken ayak bileğini yaraladı ve yardım beklerken sıcaktan korunmak için Wheeler ile keşfedilmemiş bir mağaraya sığındılar. Beklerken merakları arttı ve mağarayı incelediler.
Uzun araştırmalar sonucunda buldukları bedenlerin Ruh Mağarası mumyası ve yaklaşık 9 bin 400 yaşında oldukları anlaşıldı. M.Ö. 7420 tarihine dayanan mumyalar şimdiye kadar bulunan en eski mumyalar oldu.