Hattuşaş, M.Ö. 17. ila 13. yüzyıllarda Hitit İmparatorluğu'na başkent olmuştur. Kentteki ilk yerleşim izleri M.Ö. 6. binyıla dayanmaktadır. M.Ö. 19. ve 18. yüzyıllarda bölgede Asurlular da bir yerleşim oluşturmuştur.
Hitit Kralı I. Hattuşili, başkenti Hattuşaş'a taşımıştır. Ancak kent, Kaşkalar adı verilen bir kavim tarafından saldırıya uğramıştır. M.Ö. 13. yüzyılda III. Murşili, başkenti yeniden Hattuşaş'a taşımış ve kent, imparatorluğun yıkılışına kadar devletin merkezi olmuştur. Fakat şehir M.Ö. 1700'de ise Anitta tarafından yakılmıştır.
düzenli ve muntazam oluşları hayran bırakıyor.. Kentsel dönüşüm yerine Antiksel dönüşüme geçsek hiç fena olmaz..
Tire şehri M.Ö 7 yüz yıllarında öyle değildi. Şehri Kuşatan İskende, kara ile deniz arasını kuşattı ve şehri 8 ayda fethetti. (Denizden de ablukaya aldı.) Şehirdeki tüm erkekleri ve ihtiyarları öldürtüp, kadın ve çocukları da köle yaptı. (Aynısını Gazze, Halikarnas ve diğer bazı Pers müttefiği şehirlere de yaptı.) Şehir de Pers müttefikliğinde ısrar etmesinin bedelini böyle ödedi. Bugünkü adı Tripolis'tir. Persepolis (Yada İranlıların deyimi ile Farsis- Taht-ı Cemşit) ise bir şehir değil, dokuz tane devasa yapıdan oluşan bir saray kompleksidir. Bunlardan biri kocaman bir tören salonudur. İskender, harem kadınlarının isteğine uyarak hepsini yaktı-yıktı. Buradaki hazinleri taşımak için Babil'den kırk bin kadar katır getirtti. Bu hazineler İskender öldükten sonra kendi aralarında savaşan generalleri tarafından harcanarak, dünyanın ilk hiper enflasyonuna sebep oldu.
Ne zaman müslümanların eline geçmişler beter olmuşlar