İnsanlık tarihi, dini inançların kökenleri ve gelişimi açısından büyük bir karmaşıklık sunar. Antik çağlara indiğimizde, çeşitli kadim inançların en eski din unvanı için birbirleriyle yarıştığını görüyoruz. Bu derinliklere inmek, insanlığın ortak ruhsal deneyimini şekillendiren çeşitli manzaraları keşfetmek için heyecan verici bir fırsat sunar.
Hinduizm, dünya üzerinde yaklaşık bir milyar takipçisiyle öne çıkan modern bir inanç sistemidir. Hinduizm'in kökenleri, 3.000 yıl öncesine dayanan zengin kutsal metinlere dayanmaktadır. Örneğin, Mahabharata'nın kökeni M.Ö. 850'lere kadar uzanmaktadır, ancak yazılı Sanskritçe formu daha da eski bir tarihe sahiptir.
Zerdüştlük, İran'da İslam öncesi dönemde yaygın olarak uygulanan bir başka önemli din olarak öne çıkar. Kurucusu Zarathushtra, Hinduizm'in yazılı metinlerinden önce ilahiler yazmıştır, bu da Zerdüştlüğün Hinduizm'den daha eski olduğunu iddia etmeyi mümkün kılmaktadır. Tahminen 3500 yıllık bir geçmişi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Musevilik de köklü bir geçmişe sahiptir ve yaklaşık 4.000 yıllık bir sözlü geleneğe dayanmaktadır. Pentateuch gibi yazılı metinler, Hinduizm ve Zerdüştlükten daha eski olabilecek unsurlar içerir.
Bu inanç sistemlerinin kökenleri ve evrimiyle ilgili kesin tarihlerin belirlenmesi zordur. Ayrıca, dini nasıl tanımlandığı ve nasıl ortaya çıktığı gibi konular da tartışmalıdır. Bugün uygulama şekilleri, kökenlerinden belirli sapmalar gösterebilir. Bu inanç sistemlerinin köklerinin binlerce yıl öncesine dayandığı kesindir.
Bunun Yazılı belge gerekir mi? Bu metinler tam olarak tarihlendirilebilir mi? Örneğin, bugün uygulandıkları şekliyle Yahudilik, Hinduizm ve Zerdüştlük, Hıristiyanlık ve İslam gibi daha yeni dünya dinleri gibi en eski biçimlerinden belirli sapmalar göstermiştir. Bugün bildiğimiz dünya dinlerinin çoğunun köklerinin binlerce yıllık uygulamalara dayandığı söylenebilir.
İnsanlık tarihi boyunca, dinlerin kökenleri ve evrimi, insanların ruhsal ve kültürel deneyimlerini derinden etkileyen önemli bir faktördür. Hinduizm, Zerdüştlük ve Musevilik gibi eski inanç sistemlerinin kökenlerini incelemek, insanlığın ortak ruhsal yolculuğunu daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Bu inanç sistemleri, farklı dönemlerde ve farklı coğrafyalarda yaşayan insanların dünya ve kozmosa dair anlayışlarını yansıtır. Bunların her biri, insanlığın ortak kültürel mirasının önemli bir parçasıdır ve bu mirasa olan ilgi ve anlayışımızı artırır.
din hakkında yazar, savaşır, ölürler de din için yaşamasını bilmezler. –Colton-. malüm partiye ne kadar benziyor
Ne var yani bizdekiler de genelleme yapmıyorum ülkeyi yöneteni Allah peygamber yerine koyuyor
Paganizm den bir bilgi olmalıydı çok kadim bir dindir .Ve hangi din olursa olsun neden tapınma ihtiyacı duydular ki hiçbir zaman tam olarak cevabı yok olmadı da .