Bilim insanları, binlerce yıl önce nesli tükenen mamutlara ait genleri geri getirmek için fosillerden alınan DNA'yı, yaşayan en yakın akrabası olan Asya Fillerinden alınan örneklerle birleştirerek mamutları geri getirmeyi planlıyor.
Bilim insanları, binlerce yıl önce nesli tükenen mamutlara ait genleri geri getirmek için fosillerden alınan DNA'yı, yaşayan en yakın akrabası olan Asya Fillerinden alınan örneklerle birleştirerek mamutları geri getirmeyi planlıyor.
Sputnik'teki habere göre soyu tükenmiş dev memelilerin iyi korunmuş örnekleri, Kuzey Kutbu yakınlarındaki bölgelerde bulundu ve araştırmacıların DNA dizilimlerini incelemesine imkan sağladı.
Söz konusu DNA örnekleri, Boston'daki Harvard Tıp Fakültesi'nde (HMS) görev yapan bilim insanlarının çalışmalarına temel oluşturdu.
HMS News'e 12 Kasım 2021'de konuşan genetik uzmanı George Church, mamutların soğuğa dayanıklı genlerini modern Asya filleriyle birleştirme planlarının hemen canlı mamutlar yaratmayacağını, ancak genlerinin iyi amaçlarla kullanılabileceğini göstereceğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:
'Genleri geri getirmeye çalışıyoruz. Organizmalara soğuğa dayanıklı özellikler kazandıran iki gen üzerindeki çalışmalarla zaten alan araştırması yapıldı. Buradaki fikir, bu ve diğer genleri günümüz filleriyle güvenli bir şekilde birleştirmek, böylece modern filler Kuzey Kutbu koşullarına rahatça uyum sağlayabilecek ve eski haline getirebilecek.'
Church bu amaçla, mamut DNA'sını geri getirmek için gen düzenleme teknolojisinin patentini almayı amaçlayan Colossal adlı bir şirketin kurucu ortağı oldu.
Church, The Times'a verdiği demeçte yaratılan yeni melezin tüylü mamut olarak anılmaması gerektiğini belirterek, 'Arktik fil daha uygun bir terim' ifadesini kullandı.
Söz konusu melezlerin günümüzdeki fillere hayatta kalmada yardım edebileceğini söyleyen Church, 'Bütün fil türleri tehlikede. Onlara Kuzey Kutbu'nda, nesillerinin tehlike altına girmesine neden olan en büyük faktör olan insanlardan çok uzakta yeni yaşam alanları sağlamaya çalışıyoruz' dedi.
Ancak bilim insanlarının bu çalışmaları bir takım etik sorularını da beraberinde getirdi: 'DNA düzenlemesi yapmaya ve diğer hayvanların DNA'larını birleştirmeye insanların hakkı var mı?'
Avustralya Melbourne Üniversitesi'nde Biyomedikal Etik Araştırma Görevlisi olarak çalışan Julian Koplin Newsweek'e verdiği demeçte, 'Genetik manipülasyon içeren projeler genellikle 'Tanrı'yı oynamak' veya doğaya karışmakla ilgili endişeleri artırıyor' dedi ve şöyle devam etti:
'Ancak bu araştırmada amaç, mamutları eskiden var oldukları ekosistemlere yeniden sokmak. Bence bu Frankenstein'ın doğaya karışmasından çok, mevcut yeniden yabanlaştırma projelerine benziyor.'