HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, çocuk dilencilerle ilgili Meclis’e araştırma önergesi vermesi dikkatleri sokaklarda el açan minik bedenlere çevirdi.
Milliyet'ten Mert İnan, ‘dilenci çeteleri’nin çocuklu kadın bulmakta zorlandıkları için küçük çocuk ve kundaktaki bebekleri günlük 50-100 liraya kiraladıklarını gündeme getiren Tan’ın iddialarını, hem korunmaya muhtaç çocuklara hizmet veren sivil toplum kuruluşlarına hem de zabıtaya sordu.
'İstanbul'da 100 bine yakın çocuk dilendiriliyor'
STK temsilcileri özellikle çocuk dilencilerin sayısındaki artışa dikkat çekiyor. “Sadece İstanbul’da 100 bine yakın çocuk dilendiriliyor. Resmi rakam ve açıklamalar gerçeği yansıtmıyor. Ben de sokaktan geliyorum. Çarkın nasıl işlediğini biliyorum” diyen Umut Çocukları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Şahin şunları söyledi:
“Selpak satan, cam silen çocuklar dilenci olarak sayılmıyor ancak yaptıkları dilencilikten farklı değil. Suriyeli bazı göçmen ailelerin çocuklarını organize dilencilik çetelerine verdikleri veya dilendirdiklerini duyuyoruz. Zaten çok sayıda Suriyeli çocuk sokaklarda dilencilik yapıyor. Göçmenlerin bazıları para karşılığında kendi çocuklarını dilendirmekte kullandırıyor. Dilendirilen çocuklar yakalandığında yanlarındaki kadınların anneleri olup olmadığına bakılmıyor. Denetim ve detaylı incelemeler ile bu çocukların kimler tarafından dilendirildiği ortaya çıkartılır.”
Dilencilik yapan veya yaptıran kişilere Kabahatler Kanunu uyarınca 120 lira ceza kesildiğini kaydeden Şahin şöyle devam etti: “Buradaki mesele sadece el açıp dilenen çocuklar değil. Çocuk çalıştırmanın suç olduğu unutuluyor. Suç olgusu göz ardı edilerek çocuklarını dilendiren ailelere sadece para cezası kesiliyor. Geçmişte basına da yansıyan F.D çetesi vardı. F.D isimli çete liderinin doğudaki ailelerden çocukların kiralayıp, dilendirdiği, suça yönelttiği gündeme getirilmişti. Emniyet güçlerinin bu tür oluşumları çökertmesi gerekir.”
Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu Başkanı Avukat Figen Özbek de çocuk dilenci sayısının her geçengün artmasını şöyle değerlendirdi: “Bunun önemli sebeplerinden biri, çocukların devlet kurumları tarafından yeterince korumayışı ve izlenmeyişi. Yoksul ailelerin yoksunluğundan çocukların etkilenmemesi gerekir. Dilencilik sektöründe zaten eskiden beri devam eden bu istismar Suriyeli çocukların ülkemize gelmelerinden sonra daha da artmış ve kontrol edilemez bir çizgiye ulaşmıştır. Devlet kurumlarının, sokakta ve oto yollar dahil her yerde dilenen bu çocukları kontrol altına almaması, çocukların istismarına açık bir alan haline gelmesine de yol açmıştır.”
Mehmet Zeybek (Şişli Belediyesi Zabıta Amiri): “Ramazan aylarında Adana’nın Kozan bölgesindeki dar gelirli bazı Roman ailelerin İstanbul’a getirilerek dilendirildiğini biliniyor. Bu yapının başında kim var bilmiyoruz. Geçmişte dilencilik yapanların büyük kısmı dar gelirli Romanlardan oluşuyordu. 3-4 yıldır Suriyeliler ilk sırayı aldı. Çocuk dilencilerle ilgili yetki poliste. 15 yaşından küçüklere ceza yazamıyoruz.”
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda görev yağan bir zabıta müdürü; “İstanbul Emniyeti ile koordineli çalışıyoruz. Kendi bölgemizde dilencilik sorununu ortadan kaldırdık. Ancak geçtiğimiz gün bir ihbar aldık. 41 plakalı bir aracın bölgemize kadın ve çocuk dilenciler bıraktığı ihbar edildi. Tespit ettiğimiz an gerekeni yapıyoruz. Dilenci çeteleri genelde farklı bölge ve şehirlerden getirdikleri garibanları kullanır.”
çocuklar dilenmesin.. desem yine terörist ilan edilirmiyim ?
Ya madem ülkene alıyorsun nasıl korumazsın ya? Sen o insanları ülkene aldığın andan itibaren onların sorumluluklarını da alıyorsun.Ne demek korumamak? Bakmamak? Okula gidecek yaştaki çocuklar dileniyor ve bu umrunuzda bile olmuyor.Ne biçim iş ya.