Binlerce Aile Çocuklarına Aşı Yapılmasını Reddetti: 'Kızamık Salgını Patlayabilir'

Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşı reddinin 23 bine çıktığını açıkladı. Ceyhan, aşı reddinin sonuçlarının giderek ağırlaştığını belirterek, reddedenlerin sayısının 50 bine ulaştığı taktirde Türkiye'de salgın meydana gelebileceğini söyledi. 

'2011’de aşı reddi 183’ken 2017 yılında 23 bin kişiye çıktı'

Reddedilen aşılar arsında kızamık, kızamıkçık, kabakulak, difteri, boğmaca, çocuk felci ve menenjit bulunuyor.

Özellikle çocukluk çağı aşılarında ciddi sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, difteri, boğmaca, çocuk felci, menenjit aşılarının aileler tarafından reddedildiğini, rakamın 50 bine ulaştığı taktirde ise Türkiye'de ciddi bir kızamık salgınıyla karşılaşacağını söyledi.

'2018 yılının ilk 3 ayında 44 kızamık vakası görüldü. Bu çocukların 3'ü aşılanmıştı'

Bazı ailelerin aşı yaptırmamayı özgürlük olarak gördüğünü söyleyen Ceyhan, bu kararın aşı yaptıran aileleri de etkilediğini söyledi ve şöyle devam etti: 

''Çocuğuna aşı yaptırmamayı özgürlük olarak görenler var. Bu karar aşı yaptıran aileleri de maalesef etkiler hale geldi. Çünkü hiçbir aşı tek başına yüzde yüz korumaz. En yüksek korumaya sahip olan kızamık aşısı bile yüzde 98 korur. 2017 yılında 85 çocukta kızamık vakası görüldü. Bunların 4’ü aşılanmıştı. 2018’in ilk üç ayında kızamık vaka sayısı 44’e ulaştı. Üstelik bu çocukların 3’ü aşılanmıştı. Yani artık aşı yaptıran çocuklar da tehlikede.''

'Yüksek oranda aşı, çocukların hasta olma ihtimalini neredeyse yok eder'

15 yıldır böyle bir tabloyla karşılaşmadıklarını belirten Ceyhan, çocukların hasta olmaması için aşı oranının yüksek olması gerektiğini belirtti: ''Yaklaşık 15 yıldır böyle bir tablo ile karşılaşmamıştık. Bu durum bizi korkutmaya başladı. Bu çocukların hastalığa yakalanmaması için hastalık etkeninin toplumda dolaşmaması gerekir. Yüksek oranda aşılarsanız çocukların hasta olma ihtimali neredeyse yok olur.''

'Kızamık salgını meydana gelirse 100 çocuktan 20'si hayatını kaybeder'

Verilere göre eğer salgın meydana gelirse kızamık geçiren bin çocuktan 100'ünün hastaneye yatacağını söyleyen Ceyhan, bu 100 çocuktan 20 tanesinin ise hayatını kaybedeceğini aktardı. Aşı konusunda ailelerin kesinlikle bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Ceyhan şöyle devam etti: 

''Çünkü Türkiye’de zorunlu aşılama yok. Belki artık zorunlu aşı uygulaması tartışılabilir. Aşının aleyhinde insanlar her yerde konuşamamalılar. İnsanların artık bu sorumluluğu hissetmeleri lazım. Batı ülkelerinde de çok yerde zorunlu değil, ancak yaptırmayanlar yalan yanlış konuşmuyorlar.''

Peki bazı aileler neden aşı yaptırmayı kabul etmiyor?

Bazı aşılarda etki artırıcı olarak alüminyum bulunuyor. Bazı uzmanlar bunun sağlığa zararlı olduğunu iddia ediyor. Uzmanların büyük bölümü ise aşılardaki alüminyum düzeyinin insan sağlığını etkilemeyecek kadar düşük seviyede olduğunu belirtiyorlar.

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
YORUMLAR
30.03.2018

Afrika ülkelerinin çoğunda fakirlik yüzünden aşı bulmakta zorlanıyor ve herkes hastalıkla uğraşıyor ve o kadar zor durumdalar ki ama bizim burdakiler de imkanları varken aşı yaptırmıyorlar Allahım ne kadar geri zekalı insanlar var bu ülke de.Ama devlet bunu ailenin isteğine bırakmamalı birkaç gerizekalı anne baba yüzünden olan çocuklara oluyor

30.03.2018

Aptallığın da modası geçse artık sıktı yani.

30.03.2018

insanların aşı yaptırmamasının sebebi milyonda 1 görülen yan etkiler değil. bizim neslimiz hatta çoğumuzun anası babası bile çocuk felci çiçek kızamık boğmaca vs. vs gibi ölümcül hastalıklara şahit olmadığı o hastalıklar yüzünden ölen küçücük çocukları görmediği için aşı olmamanın nelere mal olduğunu görmekten aciz. bu hastalıklar onlar için sadece birer isimden ibaret. grip gibi nezle gibi ıhlamur içip istirahat ederek iyileşeceklerini ve 1-2 kere geçirince bağışıklık kazanacağını düşündüklerinden aşıların neden olduğu milyonda 1lik yan etkilerden kurtulmayı kazanç biliyorlar. bu insanlara gösterilmesi gereken şey bu hastalıklar yüzünden sakat kalmış, kalıcı sağlık sorunlarıyla boğuşan hatta ölmüş on milyonlarca insanın hikayesini gözlerine gözlerine sokmaktır. aşının yararından bahsetmenin hiç bir faydası yok. tam aksine aşı olmamanın zararlarından bahsederek korkutmalıyız.

30.03.2018

alın bu adam 6 yaşından beri yani 64 yıldır demir akciğer denen bu cihazın içinde yaşıyor. https://www.thesun.co.uk/news/4961735/harrowing-story-of-the-polio-survivors-trapped-24-7-in-ageing-iron-lung-machines-that-could-break-at-any-time/ tabi bu şanslı olup hayatta kalabilenlerden biri. zamanında binlerce çocuk bu şekilde hayatta kalmaya çalışmış. https://goo.gl/Zw4Xms sakat kalan milyonlarcasından bahsetmiyorum bile. https://goo.gl/u4dTMe (bunları görünce milyonda 1lik kanıtlanmamış otizm ihtimali daha sevimli geldi öyle değil mi?) görmediğimiz için bilmediğimiz için yaşamadığımız için bu gerçek problemler yerine çoğu kanıtlanmamış milyonda 1lik yan etkilerden sakınarak akıllılık ettiğimizi sanıyoruz. devlet 10 sene her türlü aşıyı yasaklasa da şöyle nüfus yarıya inse çocuklarımızın kardeşlerimizin arkadaşlarımızın gözlerimizin önünde öldüğünü ya da sakat kaldığını bir kere görsek iphone kuyruğunda bekler gibi aşı sırasına gireriz. bu hastalıklar sosyal medya çağında yaşansa anne baba dede ninelerimizin anlattığı masallar olarak kalmak yerine her gün twitter floodları olarak önümüze gelseydi 1dk bile reddetmeyi düşünmezdik.

TÜM YORUMLARI OKU (136)