1. Anlaşmazlıkları yönetmeye çalışırlar: Ayrılmak istemeyen çiftler, uzlaşmaya vararak, partnerlerinin olayları görme biçimine katılarak, aynı fikirde olmamayı kabul ederek veya özür dileyerek farklılıklarını çözmenin bir yolunu bulurlar.
2. Affederler: Bir ilişki için affetmenin önemini öven birçok çalışma, kitap ve filmler vardır. Ancak Ogolsky, bunun azalan getiriler yasasına tabi olduğunu söylüyor. “Sürekli affediciyseniz, birileri sizden faydalandığı için ilişkiniz için pek de iyi olmayan bir nokta gelir” diyor.
3. Fedakarlık yaparlar: Bir araştırmaya göre, “bir partnerin veya ilişkinin iyiliği için kişisel çıkarlardan ve istenen faaliyetlerden vazgeçmeye istekli olmak, ilişkileri sürdürmenin önemli bir yönüdür”. Ancak Ogolsky, bunun her iki taraftan da gelmesi gerektiğini belirtiyor.
4. Birbirlerine yardım ederler: Akademisyenler buna “kolaylaştırma” diyor. Bu kolaylaştırma partnerinizin plan yapmasına, görevleri tamamlamasına, hedeflere ulaşmasına veya zaman yönetmesine yardımcı olmayı içerebilir. Taraflar uzun vadeli daha büyük hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmak için davranışlarını koordine etmeye başladıkça, birbirlerine bağımlı olma ihtimalleri artar.
5. Birbirlerinin streslerini azaltırlar: İş yerindeki sorunlar, finansal krizler veya aile içi dram, çiftleri birbirinden uzaklaştırabilir. Birbirlerinin stresine, stresi şiddetlendirecek bir şekilde değil, yatıştırıcı bir şekilde tepki verebilen çiftler, gergin zamanları atlatma eğilimindedir.
çok yorucu bir iş, o kadar halım yok vallahi