Yıldırım, 'Aldığınız oyu nasıl değerlendiriyorsunuz?' şeklindeki soruya şöyle yanıt verdi:
'İstanbul halkının takdiridir. Oyu veren İstanbullulardır. Onların takdiri başımızın gözümüzün üstündedir. Söyleyeceğimiz budur. Tabii ki iki adayın aldığı oyun birbirine bu kadar yakın olması çok beklenen bir şey değildi. Ancak dediğim gibi bu süreçte partimiz eldeki bilgi ve belgelerle, hukuki süreci devam ettirecek, sonunda Yüksek Seçim Kurulu mazbatayı kime verirse başkan odur. Söyleyecek bir şey yok.'
'Seçimin tekrarı gibi bir durum olur mu?' şeklindeki soruya ise Yıldırım, 'Böyle bir şeyler bizim takdirimizde değildir. Bizim yapacağımız iş, biraz sonra İl Başkanımız bu süreçlerin nasıl işleyeceğini anlatacak. Yani şu anda seçim Yüksek Seçim Kurulunun veya il, ilçe seçim kurullarının uhdesine geçmiştir. Bundan sonraki süreci yönetecek olan bu kurullardır. İstanbullu söyleyeceğini söylemiştir. Biz de bu vesileyle bütün oy veren vermeyen İstanbullu hemşehrilerimize teşekkür ediyoruz. Her zaman hayatım boyunca milletime yararlı işler yapmak için gayret ettim. Bundan sonra da konumum ne olursa olsun aynı şekilde ülkeme, milletime hizmet etmeye devam edeceğim. Benim için makamlar insanların gönlündeki makamlardır, gerisi gelip geçici işlerdir diye düşünüyorum.'
Tam bir komedi. "Geçersiz" oyları tekrar gözden geçirip "geçerli" yapmaya çalışıyorlar.
Usulsüzlükler, yanlışlar, hatalı girişler.. Ne kadar da komik. İnsanı en iyi bilen yine kendi! Ne kadar da aleni bir şekilde konuşuyor.. Diyor ki; o oylar olmamış, biz tekrardan oldurup olmadığımız ve hak etmediğimiz yere gelmek istiyoruz. Ama; bu sefer olmaz. Oldurmayacağız.. Yeter artık! Sıktı bu bataklık zihniyetinde ki çamur siyaseti.
süreç devam ederken ben kazandım birinc diyen ben miydim yoo diildim