Bu ülkenin toprağına da insanına da ayrı hastayız! 😜Yeşillik olsun olmasın, Türklerin her yerde mangal yapma potansiyeli vardır. Ancak yeşillik görünce daha bir şevke gelirler, mangal ateşini tutuşturmaya başlarlar. Bahsederken bile insanın canı çekiyor...Korona sebebiyle Artvin'de bir köyde günlerini geçirmek zorunda kalan 4 gezginin hikayesi, Türklerin ne kadar misafirperver olduğunu gösteren en yakın örneklerden biri! Bu örnekler gözden kalpler fışkırtıyor. 😻Bir şey çok beğenildiğinde de sinirlenildiğinde de küfür kullanılır... Ama yine de küfrü söylerken kullanılan ses tonu, küfrün hangi amaçla kullanıldığını göstermeye yardımcı olur. Yoksa herkes birbirine girerdi herhalde. 😅İş makinelerini izlemek bambaşka bir tutkudur ve inşaat paravanlarla kapatılmış olsa bile bir delik bulup mutlaka izlenir. Çünkü neden izlenmesin?Memleket faktörü konuşmanın seyri için oldukça önemli görülür. Yeni tanışılan kişiye adını sorduktan sonra direkt olarak memleketi öğrenilir ve muhabbet memleket üzerine kurularak devam eder. Kural böyle...Doktora sıklıkla gidenler iyi bilir, doktor kapısının önü hiçbir zaman boş kalmaz. Doktor sürekli olarak 'Ekranda ismi yazan gelsin' hatırlatması yapsa da bir umut diyerek kapıda beklerler. Birtakım devlet hastanesi sorunları...Türkiye'de düz duvar görmek imkansıza yakındır. Mutlaka duvarların kenarına köşesine fiyakalı, isyan dolu özlü sözlerden yazılır. Hem ne demişler? Söz uçar, yazı kalır.Denizde yüründüğünde kollar hareket ettirilerek yüzme efekti verilir. Bu sebeple çevredeki insanlar o alandaki deniz seviyesinin yüksek olduğunu sanarlar. Kandırmayalım insanları arkadaşlar!Sarı ışığın trafikte ne işe yaradığıyla alakalı büyük bir soru işareti olsa gerek, yoksa sarı ışık yanarken korna çalınmasının açıklaması olamaz...Etrafınıza anlamsızca bakındığınızda mutlaka yanınıza birileri gelir ve size nereye gideceğinizi sorarlar. O adresi bilmiyorlarsa da ona benzer yerleri tarif ederler. Oluruna bırakmıyor, çok zorluyoruz 😜İstenilen bir şeyin tükenmiş olduğunu kabul etmek çoğu zaman zor gelir. Bitti deniliyorsa diyalog orada bitmez, 'Hiç mi yok?' denilerek devam ettirilir.Nedendir bilinmez ama yabancılara öğretilen ilk kelimelerden biri mutlaka günlük hayatta Türklerin sıklıkla kullandığı küfürlerden olur. Küfrü her söylediklerinde de katıla katıla güleriz. Bu da bizim olayımız. 🤷🏼♀️Dünyadaki en zor işlerden biri de yemekle içeceği aynı anda bitirebilmektir. Bu konu için çabaladığımız kadar başka şeyler için çabalasaydık dünya gerçekten beşten büyük olabilirdi...O sırada içeri girmekte olan kişi bu soruyla karşılaştığında şakamatik bir anındaysa 'Yok, gelmedim' diyerek yanıt verir. Yapacak bir şey yok, seviyoruz bu hayatı!
ne acı bi içerik yazık kendini aşağılama delisi oldu bu gençlik iyice ...aslını inkar edenlerde bu hafta
Hiçbirini yapmadım 🤷♀️
Türk olmadığımı öğrenmiş bulunuyorum.