Yaşam bilimi biyoloji hakkında tek enteresan şey evrim veya endoplazmik retikulum değil...
Yaşam bilimi biyoloji hakkında tek enteresan şey evrim veya endoplazmik retikulum değil...
Oldukça kötü bir ünü olan apandisin vücudumuzdaki tek işlevi iltihaplanıp apandiste neden olması değil. Evet, söylentilere göre vücudumuzdaki işlevini tamamen yitirmiş durumda olarak biliniyor. Fakat son zamanlarda yapılan araştırmalara göre sindirim sistemini düzenleyici bakterilere ev sahipliği yaptığı ortaya çıktı. Bu bakterilerin üreyip barınması için gerekli ortamı sağlıyor ki sindirim yapmanız kolaylaşabilsin. Apandistinize artık daha saygılı davranabilirsiniz!
Literatürde ''Adli entomoloji'' olarak geçen bu dal sayesinde, olası bir cinayet durumunda eğer ceset taşındıysa, hangi bölgeden geldiği ve cinayet saati gibi bilgilere oldukça rahat bir şekilde ulaşılabiliyor.
Biyolojiyi biraz da fizikle harmanlayalım. Zürafaların kalplerinden beyinlerine giden kanın oldukça büyük bir basınçla boynu aşması gerekiyor. Bu durumu inceleyen bilim insanları bir canlı vücudunun yüksek basınç altında kan dolaşımını nasıl düzenlediğini öğreniyorlar. Bunu uzaydaki yüksek basınca uyarlayıp ilk astronot kıyafetlerini tasarlıyorlar.
Vücudumuzda, organizmamızın yaşantısını düzenleyen birçok bakteri mevcut. Siz bu bakterilere yaşayacak ortamı sağlarsınız, onlar ise sizin yaşamanıza yardımcı olurlar. Biz buna simbiyotik yaşam diyoruz. Oldukça sevimli görünüyor değil mi? Durun bir dakika. Öldüğünüzde işler tamamen değişti. Artık onları engelleyecek hiçbir şey kalmadı. Vücudunuzdan faydalanmaları gerekiyor. Var güçleriyle üremeye başladılar. Ürediklerinde kendi metabolizmalarından dışarıya gazlar gönderdiler. İşte ölülerden gelen pis koku bu yüzden ortaya çıkar. Sizin esas katilleriniz içinizde yaşıyor. Umarız onlara iyi davranırsınız.
Şaşırtıcı bir şekilde DNA’larınızın bir kısmı atalarınızdan kalmayken bir kısmını ise tahmin etmeyeceğiniz varlıklardan ödünç almış durumdasınız. DNA’nız en az 8 retrovirus geni içeriyor. Retrovirüsler, kendi DNA’ları kodlamak için başka hücrelerin mekanizmalarına ihtiyaç duyarlar. İnsan tarihi incelendiğinde, DNA’larını kodlamaya çalışırken kendi genlerini insan genleriyle birleştiriyor. DNA’daki bu viral genler artık insan üremesinde önemli bir yer işgal ediyor fakat yine de bizim genetik kökenimize oldukça yabancılar.
Bunun yanında öngörülere göre 2100 yılında dünyada yaklaşık 27 milyar insan yaşıyor olacak. Yeterli kontrol sağlanmazsa daha fazla tür soyunun tükenmesine sebep olacağız.
Aramızdaki tek fark: Bizimkiler artık kullanışlı değil ve incelip görünmeyecek durumdalar. Buna nasıl adapte olduğumuzla ilgili çok emin olmasak da birkaç teori var: Kıllarımızı incelterek atalarımızın daha kolay ter atması amaçlanmış olabilir. Ya da yoğun kılın arasında rahat bir şekilde yaşayan parazit ve bitlerin yaşamını zorlaştırarak hayatımızı uzatmış olabiliriz.
Araştırmalara göre sabah uyandığınızda omurganızdaki spinal disklerin arasında gece boyu kaslar gevşediğinden dolayı sıvı artışı olacaktır. Bu artıştan dolayı uyandığınızda boyunuz ortalama 3 cm daha uzun olacaktır. Fakat gün boyunca maruz kaldığınız stres sayesinde vücudunuz kendini korumak amaçlı diskler sıkışır ve sıvı disklerin arasından sızar. Bunun sonucunda sabah edindiğiniz ekstra uzunluğu kaybedersiniz.
Bu zararlı bir durum olarak görülebilir ama yararı çok daha fazladır. Bir hücre, zararlı veya enfeksiyona uğramış durumdaysa intihar edebilir. Buna biyolojide ''apoptozis'' adı verilir. Apoptozis, düzgün gelişimi sağlamak ve bir hücre bölünmesi türü olan mitozu kontrol altında tutmayı da amaçlar. Bir hücrenin apoptozis yetersizliği, kontrolsüz hücre bölünmesi olarak bilinen kansere yol açar.
Bitkide canlı olan kısımlar; kabuğun altında besin iletimini sağlayan bir boru olan floem, emilimi sağlayan kök uçları ve besin üreten yapraklardır.
Modern memelilerde yavru, plasenta aracılığıyla anne rahmine bağlıdır ve doğum yaptıktan sonra dişi birey göğüslerinden süt vermeye başlar. Sürüngenler ve memeliler arasında geçiş örneği olan bu iki memeli türü ise yavrularını sürüngenlere benzer şekilde yumurtlayarak meydana getirir. Fakat memeliler gibi yavrularını süt vererek beslerler.
Kuşlar insanlar gibi genç yaşta karmaşık sesleri öğrenmeye ve bu becerileri kazanmak için yetişkinlerini taklit etmeye oldukça eğilimlidir. Bu iki tür de davranışsal ve işitsel zekayı ayrıntılı bir şekilde işlemek için sürekli bir etkileşime uyarlanmış özel beyin alanlarında bir hiyerarşi geliştirmiştir.
İnsan vücudundaki hücrelerin şekli ve büyüklüğü değişiklik gösterir fakat bunun en bariz olduğu yer üreme hücreleridir. Spermin boy uzunluğu ortalama 5 mikrometre ve eni 3 mikrometre iken , yumurtanın çapı 120 mikrometreye kadar çıkabilmektedir.
Apandisin işlevini yitirmesini söylentilere göre :) bilim evrimsel süreçle açıklıyor, apandis yaprak ihtiva eden gıdalarda selülozun işlenmesine yardımcı olurken tükettiğimiz gıdaların değişmesiyle küçülmeye başlayıp işlevi azaldı.
Ağaç olayı abartı olmuş,