Neden kafa karıştırıcı diyorum çünkü kime sorsak ifade özgürlüğüne dair size bir tarif verebilir ve siz de kavramın bilinilirliğine ikna olabilirsiniz.Ancak ifade özgürlüğünün ne olduğuna dair bilinirlikten çok da emin olmamak lazım. Çünkü ortaya, fikir özgürlüğü adı altında sürülen şeylerin niteliğine bakınca, insanın aklı tutuluyor.
Sonuçta, gerek pozitif hukuktaki düzenlemelerin soyutluğu, gerek insanların kafasına göre demokrasi algısından kaynaklanan ifade özgürlüğü anlayışı işi çorbaya çeviriyor. Bu yüzden, özellikle toplumun geleceğini ve menfaatini ilgilendiren hususlarda, ifade özgürlüğü adı altında hakarete varan yorumlar tehlikeli bir şiddet içeriyor.
Öte yandan, Türkiye uluslararası terminoloji ile bir çeper ülke ve elbette bölgesel çıkarlarını, milli menfaatlerini korumak, kendine alan açmak için emperyalist güçlerin çıkar savaşına kafa tutmak isteyecektir. Zaten buna zorunludur. Dolayısı ile zaman zaman emperyalist güçlerle, çıkarları çatışacaktır. Örneğin bu, 1974’de de oldu. Şimdi yine yaptırım diyorlar, peki… Olsun.. Bu belki bizi sarsar ama bitirmez, daha önce de bitirmedi zaten, aksine güçlendirdi.
Öte yandan, çeper ülkeler kendi coğrafyalarında rota belirleyen güçlü ülkelerdir. Ama bu rotayı belirlerken tekraren söylemek gerekirse, oryantalist çıkışlar yapmamakta fayda var. Mesela Batı, bir yere girecekse girer, ne yapacaksa yapar. Onlardan tek ses duymazsınız. İş bitince haberiniz olur.
İngiliz siyaseti buna en güzel örnektir. Bence bizim de onlar kadar, siyasette sessiz bir rota izlememiz şart. Bunu İsrail ve Mısır yapıyor mesela… Dahası dış politika, iç siyaset malzemesi hale geldiğinde, kimseye faydası olmuyor. Sonra, emperyalist güçler birleşip her yönde sana cepheler açıyorlar, parasını ödediğin halde sana vermediği uçağı Yunanistan’a, İsrail’e veriyorlar, bölgendeki askeri dengelerle oynuyorlar. Hatta aklı evvel bir politikacı çıkıp “ben Türk halkını seviyorum ama Erdoğan’ı sevmiyorum’’ deyip düpedüz Türk halkının aklına hakaret edebiliyorlar.
Emeginize saglik,tesekkürler..
"Atatürk'ü sevmediler o da bir kavşaktı" derken hayatında dış güçlere yüksek zarar verdiği için hayatında tüm dünya neredeyse düşmanıydı.Fakat ölünce böyle bir lider için tüm dünya saygı önünde eğildi Çanakkale'de geçirmediğimiz İngiliz zırhlıları Atatürk'e saygı için konvoy yaptılar dünya liderleri katıldı paşanın cenazesine.Dünya saygıyla eğildi böyle bir liderin önünde. Franklin Roosvelt bile "Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır." demiştir.Atatürk ile Vahdettini Abdülhamidi bir tutmayın.