Tüm ama tüm zamanların en zengin insanı 14. yüzyılda yaşamış, Mansa Musa adlı bir imparatordur. Kendisinin tüm tarihin en zengin adamı olmasına sebep olan varlıklarına ve hakkında bildiğimiz birbirinden ilginç bilgilere göz atalım. Bakalım onun kadar zengin olma şansımız var mı?
Hayatı boyunca bir sürü adı olmuştur. Melle’nin Emiri, Wangara Madenlerinin Lordu, Ghanata’nın Fatihi, Lion’un Aslanı ve Kankan Musa gibi. Ama Batı’da Mansa Musa olarak bilinmektedir.
Mansa Musa’nın büyükbabası, Sundiata Keita’nın kardeşidir. Sundiata Keita Mali İmparatorluğu’nun kurucusudur.
Kralların seyahatlare, özellikle hacca gittikleri zamanlarda kendilerinin yerine bir vekil atamaları yaygın bir uygulamaydı. Bu vekiller, daha sonra tahta geçecek kişi olurlardı. İmparator 2. Ebu Bekir Atlantik Okyanusu’nu limitlerini öğrenmek için keşfe çıktığında Mansa Musa’yı vekil olarak seçmiştir. 2. Ebu Bekir bu keşfinden geri dönmez ve 1307’de Mansa Musa Mali İmparatorluğunun 10. Hükümdarı olarak başa geçer.
1324 yılında, yani hükümdarlığının 17. senesinde hacca gittiğinde zenginliğini geçtiği her yerde fazlasıyla göstermiştir. Gözleriyle görenler dehşete kapılmıştır. Bu ziyaretiyle dünya tarafından tanınmış ve insanların anı defterlerinde, ülkelerin sözlü ve yazılı tarihlerinde yerini almıştır.
Mansa Munsa’nın sadece kervanının içinde 60.000 erkek ve ek olarak İran ipeği giymiş 12.000 tane köle varmış. Altın ürünler taşıyan 500 kölenin arkasında atına binermiş. Ayrıca yanıda her biri 135 kg altın taşıyan 80 deveyle dolaşırmış. Bu yolculuğu sırasında savurganca parasını harcarmış, insanlara altın dağıtırmış ve hediyelik eşyalar ile takas yaparmış. Tarihçi Chinab al-Umari Kahire’yi 12 sene sonra ziyaret ettiğinde, orada yaşayanlar hala Musa’ya dualar ediyorlarmış.
Gezdiği şehirlerde dağıttığı eşya ve hediyelerin fiyatı etkilenmiş. Kahire, Medine ve Mekke’deki hızlı altın artışı, metalin değerininin düşmesine sebep olmuş. Bu tüm ürünlerde büyük bir enflasyona sebep olmuş ve ürünlerin fiyatları inanılmaz bir şekilde artmış. Sistemi düzeltmek için Musa daha sonra yüksek faizle altınlarının bir kısmını geri almış. Buna rağmen, 12 sene sonra hala sistem tamamen toparlanamamış.
Tüm tarih boyunca sadece bu zaman tek bir adamın Akdeniz’deki altın fiyatını kontrol ettiği görülmüştür.
Büyük Djenne Camii
Mekke’den döndüğünda inşaat projelerine girmiştir. Kahire’den ve İspanya’dan mimarlar getiren Mansa Musa, pek çok camii ve eğitim merkezi inşaat ettirmiştir. Musa’nın sarayı şuan günümüzde durmasa da üniversitesi ve camiileri hala ayaktadır.
Sankore Üniversitesi
Timbuktu’daki Sankore Üniversitesi Orta Asya ve Afrika’dan gelen müslüman akademisyenlerle bir öğrenme merkezi olmuştur. Dünyadan Mansa Musa’nın zenginliğini duyanlar da Timbuktu'ya gelip ticaret yapmışlardır.
Musa’nın ölümünden 12 sene sonra Mali İmparatorluğu’nu gezmeye giden bir tarihçinin ülkenin en kuzeyinden en güneyine gitmesi 4 ay sürmüş.
Musa’nın net kişisel değeri hesaplamalara göre 400 milyar dolardır... Bunun ilk nedenlerinden biri de Mali’nin dünyaya altın ve tuz sağlamasıdır.
Ibn Fadl Allah al-Omari’ye göre Müslüman Hükümdarlar arasında Mansa Musa en güçlü, zengin, talihli ve düşmanlarının en çok korktuğu ve aynı zamanda çevresine en çok iyilikte bulunan hükümdardır.
Adam o kadar zenginmiş, bıraktığı iki binaya bak diyenleriniz varsa da kesinlikle katılıyoruz. 😂
Mal sahibi, mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi? Mal da yalan, mülk de yalan, Var biraz da sen oyalan!.. Yunus Emre'den kısa bir şeyler bırakalım buraya.
Altın kapıları kan olmuş mu hiç ?
günümüzde olsaydı ıphone dağıtırdı gökdelenler dikerdi 500 tane mercedesi lamborcinisi olurdu altın kaplama tabisiki